I'm trying to read tradutor Turco
128 parallel translation
I'm trying to read the paper, so let's have a quiet breakfast.
Gazeteyi okumaya çalışıyorum. Sessizce kahvaltı edelim.
I'm trying to read a personal message.
Kişisel bir mesaj okumaya çalışıyorum.
Basil, I'm trying to read in here.
Basil okumaya çalışıyorum burada.
I'm trying to tell you, if you'd read mine, then yours....
Söylemek istediğim, önce benimkini okumuş olsaydın...
I'm trying to read!
Okumaya çalışıyorum!
I think what Mr. Walker's trying to say is that he doesn't read music. Am I right, Mr. Walker?
Sanırım Bay Walker bize, nota bilmediğini anlatmaya çalışıyor.
I'm trying to read my paper.
Gazetemi okumaya çalışıyorum.
HOLD IT DOWN, I'M TRYING TO READ.
İçeride bir şey okumaya çalışıyorum.
I'm trying to teach these here apes... how to read and write. Oh, good.
Güzel.
I'm trying to read.
Okumaya çalışıyorum.
* Just reach out And touch me * * Steve, please. I'm trying to read.
Steve, lütfen, okumaya çalışıyorum.
- I'm trying to read here! - Sorry.
- Hey, şurada okumaya çalışıyoruz!
Shut up. I'm trying to read.
Hadi ya. Kapa çeneni.
- I'm trying to read.
- Kitap okumaya çalışıyorum.
Mother, I'm trying to read.
Hadi, bak bir.
I'm sorry, Niles, I'm trying to read.
Özür dilerim Niles. Şu kitabı okumaya çalışıyorum.
- Hastings, please. I'm trying to read this letter.
- Şu mektubu okumaya çalışıyorum.
- Look, really, I'm just trying to read.
- Bakın, sadece okuyorum.
On the way in, I read the station reports, trying to catch up on everything.
Gelirken üssün raporlarını okuyup açıklarımı kapamaya çalıştım.
I read about women trying to have it all, and I thank God our little Harmonica doesn't have that problem.
Her şeye sahip olmaya çalışan kadınlarla ilgili yazıları okuyorum ve şükrediyorum ki bizim küçük "Armonika" mızın böyle sorunları yok.
She's going to read it. Elise, I'm trying to make a movie here.
- Basında buna ne diyorlardı?
- Dad, please, I'm trying to read.
Baba, okumaya çalışıyorum.
I'm trying not to read too much into that.
Buradan bir anlam çıkarmamaya çalışacağım.
I was trying to give you a hint up there by, uh, showing you the list, but I guess you don't, um, read too well, right?
Orada sana listeyi göstererek bir şey ima etmeye çalışıyordum ama sanırım hepsini okumadın değil mi?
I'm just trying to read the defense.
Savunmayı okumaya çalışıyorum.
Okay, now when you take your violins home, I'm gonna ask you to put your music and tape it up on the wall directly in front of your nose. 'Cause you don't want to be bending over like this, trying to read your music.
Çünkü notaları okumaya çalışırken böyle eğilmek istemezsiniz.
Honey, I'm trying to read this.
Tatlım, şunu okumaya çalışıyorum.
I'm trying to read.
Kitap okumaya çalışıyorum.
Relax, I'm trying to read.
Sakin ol okumaya çalışıyorum.
I'm trying to read.
Gazete okumaya çalışıyorum.
I'm trying really hard not to read too much into this.
Bunun arkasında başka anlamlar aramamak için kendimi zor tutuyorum.
And I'm trying to read.
Gazete okumaya çalışıyorum.
Nate, I'm trying to read... and you know I hate it when you floss in front of me.
Nate, bir şey okumaya çalışıyorum. Hem önümde diş ipi kullanmandan nefret ettiğimi bilirsin.
So, if you don't mind... I'm trying to read.
Kusura bakmazsan, kitabımı okumaya çalışıyorum.
I'm trying to read it now.
Okumaya çalışıyorum.
I missed the step because I was trying to read my page.
Benim sayfa okumaya çalışıyorum çünkü Ben adım kaçırdı.
Why do you think I've spent years trying to write a screenplay about you? - l read it in one sitting.
Neden yıllarımı seninle ilgili bir senaryo yazmaya harcadım sanıyorsun?
What? Trying to read subtitles off a dark background for two hours, blah, I hate that.
İki saat karanlık bir fon üzerinde altyazı mı okumaya çalışacaktık?
- Excuse me, I'm trying to read.
- Bakarmısınız, okumaya çalışıyorum.
I'm trying to read Red's lips, but I can't make it out.
Red'in dudaklarını okumaya çalışıyorum, ama bir türlü beceremiyorum.
Victory was no longer with us. For years, I read every book... trying to find out what this tunnel could be. And one day it became crystal clear.
Yıllarca kitapları araştırdım burasıyla ilgili bir ipucu bulabilmek için, ve sonra bir gün 2.
I'm trying to read over here.
Bir şey okumaya çalışıyorum.
I'm trying to read the signs!
Tabelaları okumaya çalışıyorum!
I'm trying to read here.
Kitap okumaya çalışıyorum.
Thanks. I'm trying to read, so if you don't mind...
Okumaya çalışıyorum, izin verirsen...
You know, maybe I'll write you a letter and you can read it over and over, trying to figure out what the hell I was thinking all summer.
Biliyorsun, Ben sana bir mektup yazayım ve sen onu defalarca oku, ve benim bütün yaz boyunca ne düşündüğümü anlamaya çalış.
That's exactly why I'm trying to read the paper more.
İşte bu yüzden gazeteyi daha fazla okumaya çalışıyorum.
I'm gonna read between the lines here and guess what you're really trying to say is
Burada sınırları zorluyorum ve demek istediğin şey
I'm sorry you're either trying to weasel out of what you agreed to, or were too stupid to even read it, and I'm the bitch?
Ya yaptığın anlaşmadan kaytarmaya çalışıyorsun yada okuduğunu anlamayacak kadar aptalsın ve ben mi kaltak oluyorum?
I'm trying to read.
İzin verir misin?
I'm trying to remember, I think I read something in the news.
Hatırlamaya çalışıyorum, sanırım gazetede bir şeyler okumuştum.
i'm trying my best 22
i'm trying to sleep 45
i'm trying to study 20
i'm trying to work 25
i'm trying to be nice 16
i'm trying to figure it out 16
i'm trying to talk to you 26
i'm trying to concentrate 31
i'm trying 1425
i'm trying to help you 292
i'm trying to sleep 45
i'm trying to study 20
i'm trying to work 25
i'm trying to be nice 16
i'm trying to figure it out 16
i'm trying to talk to you 26
i'm trying to concentrate 31
i'm trying 1425
i'm trying to help you 292