I've got it right here tradutor Turco
147 parallel translation
I've got it right here.
Hepsi burada.
And I've got the rest of it right here in my pocket.
Kalan 26 doları kazandım.
I've got it... right here.
Bende... işte burada.
Yes, I've got it right here.
- Bende var.
I've got it right here.
İşte tam burada.
I'll explain it all to you later, but right now we've got to get out of here.
Sana sonra her şeyi açıklayacağım ama hemen şimdi buradan gitmek zorundayız.
It's good. I know you've got to slosh this around in here a little bit and get the dribble off and give it right back to you.
Bunu biraz burada yıkayıp suyunu iyice akıtıp şimdi de size ikram edeceğim.
Look, I've got the figures right here to prove it.
Bak, onu kanıtlayacak rakamlar tam burada.
Well, I still got it, no thanks to you. And right up here on top where it counts.
Pekala, teşekküre gerek yok, ve buraya gelip onu sayabilirsin.
Matter of fact, I've got a copy of it right here.
Hatta bir kopyası da yanımda.
I've got it right here.
Şimdi yanımda.
I've got it right here.
Yazı yanımda.
Hang on, I've got it right here.
Bekle. Burada.
- I've got it right here.
- Doğru yere geldim.
I've got it right here.
Hemen yanımda.
I've got it right here.
Getireceğim.
I've got it under control right here, but I can't find it.
Her şey kontrolüm altında ama bulamıyorum bir türlü.
I've got to know certain things that happened here on that night, and you've got to tell me exactly as it happened, all right?
O gece burada olan bazı şeyleri bilmeliyim, ve siz bana olanı tam olduğu gibi anlatmalısınız, tamam mı?
I've got it right here in front of me.
Tam önümde duruyor.
I don't know how many of you know it, But right here in new granada, We've got one of the highest rates of vandalism
Kaçınız bunu biliyor bilmiyorum ama New Grenada'da tam burada şiddet suçun da ülkenin en yüksek oranına sahibiz.
Yeah, I got what you need... and I got it right here.
Evet, ihtiyacın olan bende var... Ve işte tam burada.
It's 12 : 43... and I've got four in a row for you... right here on KAB.
Saat 12 : 43. Ve KAB'de sizin için arka arkaya dört tane şarkım var.
Oh, I've got this old stabilizer arm on this hoist, here, and if I don't hook it up just right, it's liable to rip the living rivets right off your bumper.
Bu eski sabitleyiciyi düzgün bağlamazsan tampondaki perçinler parçalıyor.
Right. I've got it here.
İşte burda.
See now, I'll go in my office and I'll get my.357 Magnum and I'll bring it out here and then you and I can discuss just who's got the right.
Şimdi odama gidip. 357'lik Magnumumu alacağım ve geri geleceğim. Kimin neye hakkı varmış o zaman tartışırız.
I've got it sitting right here in front of me.
Tam önümde duruyor.
I've got it right here.
Burada var.
I've got the best trophy in the whole world right here to share it with me.
Dünyanın en güzel ödülüne sahibim, hemen yanımda, daima.
- Yes. We got one here and you and I are standing right in it.
Sen ve ben şu anda bir tanesinin tam ortasındayız.
So I've never recommended it, and I myself would have never, ever got it, and I'm so thankful that I was that smart, because right about now, this next 40 or so years that I'm gonna be here,
O yüzden hiç tavsiye etmedim, kendim de istemedim ve o kadar kafam çalıştığı için şükrediyorum. Çünkü artık, önümüzdeki 40 yıl falan hayatımı yaşayacağım.
- I've got it right here, Arsenio.
- Yolla gelsin!
It's all right. Come here, I've got you.
Buraya gel, tuttum seni.
I've got it right here.
Tam burda, üzerimi değişmeliyim.
But what I'm concerned with is keeping a lid on things... and what we got here in Jericho is just way out of hand... and Sheriff Galt here can't do much about it, right?
Ama her şeyin bir sınırı var... oysa bu Jericho'da her şey kontrolden çıkmış. Ve Şerif Galt da pek bir şey yapamıyor değil mi?
I've got it right here... in my... pocket.
Cüzdanımda çok para var.
Get rid of it. I've got the original right here.
Orijinal evimde.
If it's all right with you guys, I've got everyone here in one place.
Sizce sakıncası yoksa, hazır herkesi bir arada bulmuşken.
- You haven't written your novel. - I've got it all right here.
- Romanını daha yazmadın ki.
It's a fair one, I suppose, but this stuff we've got here, right?
Bunu iyi bir şey gibi varsayıyorum, ama bu şeyler var şimdi biz de, tamam mı?
- I've got it right here.
- Burada şarabımız var.
I have a gorgeous blue spruce right here. It's got your name on it!
Şurada şahane bir ladinim var ve tam istediğin gibi!
It's like I've got my own mission control right here on my PC.
Sanki kendi PC'imden kendi görev kontrollerimi dağıtıyormuş gibi
All right? I've got a briefing about it here.
Burada bir brifing var.
I've got it right here.
- Evet. Yanımda.
We've got patrols and covert operations, we've got an alphabet soup of aid programs, a lot of which I'd like to have right here and none of it's workin because with all this coup shit
DEVRİYELER VAR BURDA OLMALARINI İSTEDİĞİM BİR SÜRÜ KİŞİ VAR VE HİÇ BİRİ İŞE YARAMIYOR
- Well, I've got it right here,
- Burada.
I've got some emotional problems, among other things, but for the first time in my life, it feels like I might be doing something right here.
Bunların yanında Duygusal bazı sorunlarım var ama hayatımda ilk defa doğru birşeyler yaptığımı hissediyorum.
Don't tell me. I've got it right here.
Söyleme. - Tam şurada...
I've got it right here.
Şu anda elimde.
- Stupid son of a... God damn it! - I've just got him right here, Mr. Marsh.
Seni salak orospu çocuğu!
Look, I've got it right here, I just need you to touch it.
İşte tam burada.. Sadece dokunman yeterli..