English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I've heard about it

I've heard about it tradutor Turco

407 parallel translation
I'm sure he was asking others about you. He must've heard of it from someone else.
Son zamanlarda seninle ilgili birçok söylenti dolaştığı için öğrenmiştir.
I've heard about you for years, and I'm getting pretty sick of it.
Yıllardır sizinle ilgili şeyler duyuyorum, artık canıma tak etti.
- I've heard about it.
- Duymuştum.
I've heard so much about you, it's just like meeting an old friend.
Hakkınızda o kadar çok şey duydum ki, eski bir ahbabımla tanışıyor gibiyim.
By the way, I've heard so many rumors... about laundry conditions in Russia. Is it advisable to take one's own towels?
Kendi havlularımızı götürmemiz gerekir mi?
Seems I've heard about it. I think I'll get me a shave.
Orduyu teftiş edeceksem... tıraş olsam iyi olur.
I've never seen the sea... but I've heard the sailors on the riverside talk about it.
Ben denizi hiç görmedim... ama nehir kenarında denizcileri konuşurken duydum.
I've heard so much about it.
Orası hakkında çok şey duydum.
But I was awake, and... I heard him talkin'about it.
Ama ben uyanıktım ve onu uykusunda konuşurken duydum.
No, but I've heard all about it.
Hayır, ama çok şey duydum.
I've heard about it plenty from Danny.
Danny hep anlatır dururdu.
I've never heard you say anything about it before.
Bu konudan bahsettiğini daha önce hiç duymadım.
I've heard about it.
Her şeyden haberim var.
I've heard about it, though, of course, I've never been.
Tabi hiç gelmemiş olsam da adını duymuştum.
I've just heard the most fantastic things about you. - Does it work?
Sana olan inanılmaz şeyleri duydum. lşe yarıyor mu?
I've heard him complain about it.
Onu işinden şikayet ederken duydum.
I've heard so much about how quick you are with a gun. I've heard it said there is none quicker.
Sizin silah çekmede ne kadar hızlı olduğunuzu çok işittim ve daha hızlısının olmadığını da duydum.
I suppose... actually it's been coming on for quite a long time... and some of our friends haven't heard about it yet.
Açıkçası buraya geleli çok olmadı ve daha bazı arkadaşlarının bunu öğrendiğini sanmıyorum.
With all the talk there is about you, Gaston I've never heard it said you had any taste in clothes.
Hakkında söylenenleri düşündüğümde Gaston moda konusunda zevk sahibi olduğunu hiç duymadım.
I've heard about'em, but I didn't believe it.
Bunu duymuştum, ama inanmamıştım.
I've heard about it.
Duymuştum.
I've heard about it.
Bunu duymuştum.
When I heard about it, I went into the house and got a stick about so long and about that thick, and I went to where he was working.
Bunu duyunca eve gittim bu uzunlukta, şu kalınlıkta bir sopa aldım. ve çalıştığı yere gittim.
I don't suppose you've heard about it... Although it's been in every newspaper in the country.
Sanırım duymamışsınızdır oysa ülke çapında tüm gazetelere yansıdı haber.
It's about the dreamiest thing I've ever heard of!
Şimdiye kadar duyduğum en hülyalı şey!
I was at the DAR and heard all about it.
Öğleden sonra DAR'daydım ve her şeyi duydum.
Yes, I've heard about it.
Evet, judoyu duydum.
That's the first I've heard about it.
Bunu ilk kez duyuyorum.
Listen, these articles you've been writing for the last three months... is it true what I've heard about them?
Baksanıza, hani şu son üç aydır yazdığınız makaleler hakkında duyduklarımız doğru mu?
I heard quite a bit about it today. So I wanted to tell you all about it...
Bugün çok şey duydum ve her şeyi anlatmak istedim.
I've just heard about it from the provost.
Ben az önce okul müdüründen duydum.
I've just heard everything about it.
Bu karara vardım. Çünkü bazı şeyleri yeni öğrendim.
I've never heard anyone talk about it.
Kimsenin bahsettiğini duymadım.
I've, uh... I've never heard about it.
Hiç duymadım.
As a matter of fact, I've heard a lot about you, not all of it bad either.
senin hakkında gerçekten çok duydum, fenada deil.
Costa and I heard about it at Campo delle Piastre.
Costa ve ben haberi Campo delle Piastre'deyken duyduk.
This is the first I've even heard about it.
Bu konuyu ilk kez duyuyorum.
I heard you and Mrs. Ferris talk so much about this place, and you made it sound so terrific, and believe me, uh, you weren't exaggerating, because... this is magnificent.
Seninle Bayan Ferris'i buradan çok söz ederken işittim, ve çok muhteşem göründü, ve inanın bana, uh, abartmıyormuşsunuz, çünkü... burası muhteşem.
The second thing is... I've heard about a conversation here late at night. luckily it's thought Anne was there.
İkincisi ise : Gece geç vakit bir konuşmaya kulak misafiri oldum Anne da oradaydı ama kendisi orada olmadığını iddia ediyor.
No wonder, your cough. It's been a year I've heard a lot about what happened here so I came back and see
öksürüğünden anlamalıydım... yaklaşık 1 sene oldu... ve burada çok şeyin değiştiğini duydum!
I've heard about it
Nutuk atma!
I've heard about it
Olanları duyduk!
- I think I've just about heard it all.
- Bu grup ancak bunları becerebilir.
I've heard about that. The King ordered it to be put up for Wagner's death.
Kral onun, Wagner'in ölümü için konulmasını emretmiş.
It was a party and I heard him talking about you.
Bir partideydik ve senden bahsettiğini işittim.
I've heard all about it.
Bunu daha önce de duymuştum.
I've heard a Iot about it.
Orası hakkında çok şey duydum.
I've heard so much about it.
Bunun hakkında çok şey duydum.
Billy, I've heard all about it.
Billy, olanları duydum.
Never been before, but I've heard a lot about it.
Hiç gelmemiştim ama çok duymuştum.
I think you've heard about it
Sanırım duymuş olmalısınız

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]