I've heard about you tradutor Turco
1,666 parallel translation
I heard what you said about not finding work and needing money.
Kendi başımın çaresine bakabilirim. İş bulamadığınla ve para sıkıntısı çektiğinle ilgili söylediklerini duydum.
But I know you've heard as many horror stories as I have about what went on down there with those death squads.
Ama oradaki ölüm mangalarının yaptıkları hakkında sen de benim kadar dehşet öyküsü dinlemişsindir.
I've heard a lot about you.
Hakkında çok şey duydum.
Hi. - Hi, I've heard a lot about you.
- Selam, senin hakkında çok şey duydum.
I heard about that. You've been doing that since, like, the early 80s.
80lerin başından beri bunu yapıyormuşsun.
I've heard so many great things about you.
Hakkınızda harika şeyler duydum.
I've heard you talk about him, but i've never met him.
Onun hakkında konuşulduğunu duydum, fakat onunla hiç karşılaşmadım.
I've just heard some things about you and a certain federal prosecutor.
Senin ve federal bir savcının arasında bir şeyler varmış diye duydum.
I've heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duydum.
I've heard about you.
Methini duymuştum.
You've heard me make before, but something I feel very, very strongly about.
... bunu daha önce de duydunuz, ama bu, düşündüğüm çok önemli şeylerden birisi.
I've Heard So Much About You.
Hakkınızda çok şey duydum.
I've heard a lot about you.
Sizin hakkınızda çok şey duydum.
Me as well. I've heard a lot about you.
Hakkında çok şey duydum.
- I've heard a lot about you.
- Hakkında çok şey duydum.
I've heard so many things about you.
Hadi, içeri gel.
Oh, I've heard so much about you.
Hakkında o kadar şey duydum ki.
- I've heard a lot about you.
- Senin hakkında çok şey duydum.
I know that by now, you have probably heard rumours about this place being haunted.
- Lütfen bnu yapma Biliyorum bişeyler duydun ve seni korkutuyor bu şeyler
I've heard bloody nothing about you, dear.
Senin hakkında kahrolasıca hiç bir şey duymadım, canım.
I'VE HEARD SO MUCH ABOUT YOU.
Evet.
I don't know if you heard about what happened last night. but I'm really upset about it.
Dün akşam Leonard ve Sheldon ile olanları duydun mu bilmiyorum ama olanlardan dolayı gerçekten üzgünüm.
- I've heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duydum.
Because you've been - you've been getting... a lot of attention around here lately, hanging out with Paul, and... uh, I heard that kid with the baby arm was asking about you.
Son zamanlarda oldukça dikkat çekiyorsun,... hani Paul ile arkadaşlık kurdun felan. Şu, kolları küçük olan çocuk da seni soruyordu.
- I've heard a lot about you.
Hakkında çok şeyler duydum.
- And I've heard a lot about you too.
Bende senin hakkında çok şeyler duydum.
All I've heard about you, you put the patient above everything else.
Senin hakkındaki her şeyi duyduk. Hastayı her şeyin önünde tuttuğunu biliyoruz.
- Ellen, I've heard a lot about you.
Ellen, hakkında çok şey duydum.
Now, I don't know what you've heard about me, but you know I'd be a fool to try to hurt you now.
Hakkımda ne duydun bilmem ama sana zarar vermem için aptal olmam lazım.
I've heard an awful lot about how you feel - overlooked, disempowered, stifled.
Neler hissetiğin hakkında bi çok şey duydum Göz ardı etmek, GÜçsüzlük, Tutku
I've heard a lot about you.
Hakkinizda çok sey isittim.
Sam, I've heard a lot about you.
Sam, hakkında çok şey duydum.
I heard of watering'the lawn... you're like a built-in sprinkler system. It's about time.
İki ay sonra, Josh ve ben evlendik.
Of course. I've heard a lot about you.
Senin hakkında çok şey duymuştum.
Perfect. I've heard great things about you.
Harika, seninle ilgili çok iyi şeyler duydum.
I heard all about you and your little lipstick fetish.
Senin ve küçük ruj fetişin hakkında her şeyi duydum.
I've always heard the nicest things about you the way you solve mysteries and you help people.
Senin hakkında hep iyi şeyler duydum. Gizemli olayları çözüp, insanlara yardım ediyormuşsun.
I've heard so much about you.
Senin hakkında çok şey duydum.
I've heard about you.
Senin hakkında bir şeyler duydum.
The stories I've heard about you over the years.
Yıllardır hakkınızda çok hikâye duydum.
I've already heard everything about you.
.. senin hakkında olanları çoktan duydum.
I've heard so much about you!
Hakkında çok şey duydum.
- I've heard an awful lot about you.
- Hakkında çok fazla şey duydum.
- Hey. I've heard a lot about you.
- Senin hakkında çok şey duydum.
These legends become a part of us. They show who we are and who we'd like to be. Now, I know you've heard of few about Hazzard's most infamous residents.
Evet, aslında buradaki her şey biraz daha yavaş hareket eder tabi ki, soyadınız Duke değilse.
I've heard a lot about you from Kate.
Kate bana senden çok bahsetti.
When I was 11 and I heard about homosexuality, which is what you mean, judging by the hesitancy and strange looks when you asked the question.
1 1 yaşındayken homoseksüelliği duymuştum demek istediğin buydu, duraksama ve tuhaf görüntüyü yargılayışınla soruyu sorarken...
Gentlemen, I heard about your noble initiative and I want to congratulate you.
Beyler, asil girişiminizden haberdarım ve sizi tebrik etmek istiyorum.
I've heard precious things about you.
Senin hakkında çok güzel şeyler duymuştum.
I've heard so much about you.
Hakkınızda çok şey duydum.
So I heard the bad news about you and Johnny.
Johnny ve senin hakkındaki üzücü haberleri duydum.
i've heard of him 57
i've heard 148
i've heard of it 63
i've heard about it 20
i've heard it before 24
i've heard a lot about you 167
i've heard that before 100
i've heard of them 22
i've heard that 58
i've heard of that 26
i've heard 148
i've heard of it 63
i've heard about it 20
i've heard it before 24
i've heard a lot about you 167
i've heard that before 100
i've heard of them 22
i've heard that 58
i've heard of that 26