I've heard that before tradutor Turco
664 parallel translation
I've heard that before.
Bunu daha önce duymuştum.
I've heard that song somewhere before.
Bu şarkıyı daha önce başka bir yerde de dinlemiştim.
I've heard that tune before.
Bu nağmeyi daha önce duymuştum.
I've heard that north wind blow before.
Bu üfürüğü daha önce de duydum ben.
Why, I've heard guys that you've sent to prison say that if you ever made a deal you'd see yourself dead before you'd go back on it.
Hapse gönderdiğin adamlar diyor ki bir anlaşma yaparsan ölür de sözünden dönmezmişsin.
Yes, I've heard that before.
Evet, bunu daha önce duymuştum.
- I've never heard that song before.
— Bu şarkıyı daha önce hiç duymamıştım.
I've heard that record played before.
Bu plağı daha önce duymuştum.
I've heard that before.
Bunu daha önce de duymuştum.
I've heard that before. Before you start beating about the bush again, there are one or two things that you should know.
Lafınızı yine dolandırmadan evvel bilmeniz gereken bir iki şey var.
I've never heard you use that expression before.
Bu ifadeyi kullandığını daha önce hiç duymamıştım.
Seems like I've heard that story before.
Bu hikayeyi daha önce duymuş gibiyim.
I've heard that name before.
Bu adı duymuştum.
I've never heard it that way before.
Bunu daha önce hiç bu şekilde duymadığımı belirtmeliyim. Biliyorum.
I've never heard it called that before.
Böyle dendiğini de ilk kez duyuyorum.
- I've heard it called that before.
Bunu daha önce de duydum.
- I've heard that story before.
- Daha öncede duydum bu hikayeyi.
Yes, I've heard that before.
Evet bunu daha önce de duydum.
I don't suppose you've heard that before?
Sana bunu daha önceden söylemişler miydi?
That's beautiful. I've never heard it before.
Çok güzelmiş.
I've heard that before.
Bunu daha önce de duydum.
I've heard that before.
- Bunu daha önce de duymuştum.
I've heard that name before.
Bu ismi daha önce duymuştum.
What I know is that I've heard it... heard its terrible howl on the night before Sir Charles died... and I never want to hear such a sound again in all my life.
Bildiğim şey, duyduğum kadarıyla Sör Charles'ın öldüğü gece korkunç uluma sesleri duyduğumdur ve hayatım boyunca bir daha asla öyle korkunç sesler duymak istemediğimdir.
I've heard that one before!
Bunları daha önce de duydum!
I've heard that song before.
Bunları uzun zaman önce de duydum.
Would you prefer I used that phoney dialogue I'm sure you've heard at least a half a dozen times before?
Yoksa defalarca duymuş olduğun sahte sözleri kullanmamı mı tercih edersin?
Oh, I'm- - I'm sure you've heard the rest of that before.
Bu hikayeyi daha önce de duymuşsundur.
I've heard that before, "Bad Wolf." I've heard that lots of times.
Bunu daha önce duymuştum, "Kötü Kurt." Defalarca duymuştum.
- l'll be ready. I've heard that before.
Bunu daha önce duymuştum.
I think I've heard that name before.
Galiba bu ismi önceden duymuştum.
- That I've heard before.
- Ama böyle konuşanlara rastlamıştım.
It seems I've heard that bird before, sir, at Missionary Ridge.
- Öyle görülüyor ki bu kuşu daha önce Missionary Ridge'de de duydum efendim.
Oh, I've heard that one before, ducky.
Bunu daha önce de duydum, canım.
Oh yeah, I've heard that before.
Evet, bunu daha önce de duymuştum.
I've never heard of that before.
Ben öyle bir sey duymadim.
- Yes, I've heard that before.
- Evet, bunu daha önce de duymuştum.
It seems to me I've heard that song before
# Bu şarkıyı daha önce duydum gibi #
Yes, I've heard that before.
Evet. Bunu daha önce de duymuştum.
I've heard that name somewhere before.
Bu adı daha önce bir yerlerde duymuştum.
I've heard all that before.
- Şimdi söylüyorum.
"Even if my life's laid before you, that too would be less" "I've found you exactly as I've heard about you" "You build our hopes and make us reach our destinations"
Kalbim hiç bu kadar sevinçle atmamıştı senin hakkında söylenenlerin hepsi doğruymuş siz bizim derdimize tam merhmemi verdin
- I've heard that before.
- Daha önce de duymuştum.
I've heard that before
Öncesinde ne dediğini duydum.
I've heard that one before.
Bunu daha önce de duymuştum.
- I've heard that before.
- Bunu daha önce de duymuştum.
But this time I came upon a word, repeats several times, that I have never heard before.
Fakat daha önce hiç duymadığım ve sıkça tekarlanan bir kelime çıkmıştı karşıma.
Yeah, yeah. I've heard all that before.
Evet, evet, bunları daha önce de duydum.
I've never heard her make a sound like that before.
Daha önce hiç böyle bir ses çıkardığını duymamıştım.
Because I've never exactly heard one just like that before.
Böylesini hiç duymamıştım.
I mean, I never thought that I would sound like other parents, people I've heard who are ridiculous-sounding, or were, before I had children.
Diğer aileler gibi konuşmaya başlayacağımı hiç düşünmezdim. Gülünç gelirdi söyledikleri. Tabi çocuklarım olmadan önce.
i've heard of him 57
i've heard 148
i've heard of it 63
i've heard about it 20
i've heard it before 24
i've heard a lot about you 167
i've heard about you 63
i've heard that 58
i've heard of them 22
i've heard of that 26
i've heard 148
i've heard of it 63
i've heard about it 20
i've heard it before 24
i've heard a lot about you 167
i've heard about you 63
i've heard that 58
i've heard of them 22
i've heard of that 26
i've heard that one before 39
i've heard so much about you 123
i've heard of you 53
i've heard it both ways 18
i've heard all about you 18
i've heard it 36
i've heard enough 133
i've heard the name 17
i've heard it all before 22
i've heard stories 20
i've heard so much about you 123
i've heard of you 53
i've heard it both ways 18
i've heard all about you 18
i've heard it 36
i've heard enough 133
i've heard the name 17
i've heard it all before 22
i've heard stories 20
i've never been there 72
i've got this 271
i've never done that 24
i've got your back 60
i've got you 463
i've got you covered 19
i've got 661
i've got it 1049
i've got an appointment 28
i've got to 132
i've got this 271
i've never done that 24
i've got your back 60
i've got you 463
i've got you covered 19
i've got 661
i've got it 1049
i've got an appointment 28
i've got to 132