English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I've seen him before

I've seen him before tradutor Turco

483 parallel translation
I've definitely never seen him before.
Daha önce görmediğime eminim.
I've never seen him before.
Onu daha önce görmedim.
I've never seen him like it before.
Onu daha önce böyle görmemiştim.
- I've never seen him before.
- Daha önce hiç görmedim.
- I've never seen him before.
- Onu daha önce hiç görmedim.
Frank James — Oh, I've seen him a couple times before — he was up at the bar, drinkin'quiet and minding'his own business.
Frank James - daha önce birkaç kez görmüştüm onu -... barda sakin sakin içkisini yudumlayıp kendi işine bakıyordu.
I don't think I've seen him around before.
Onu daha önce buralarda gördüğümü sanmıyorum.
- Certainly I've seen him before!
- Tabii ki gördüm!
I feel I've seen him somewhere before.
Sanki daha önce bir yerde gördüm gibi.
I've never seen him before.
Daha önce hiç görmemiştim.
I've seen him somewhere before.
Onu bir yerden tanıyorum.
I've never seen him before.
Buna dersiniz? Onu daha önce hiç görmedim.
Seems like I've seen him some place before.
Benim gözüm de bir yerden ısırıyor sanki.
I've seen him like this before
Bu halini biliyorum.
I've never seen him before. Grandpa :
Aman Tanrım!
There's a strange kid in that apartment. I've never seen him before.
Hiç görmediğim tuhaf bir çocuk var içeride.
I think I've seen him somewhere before.
Sanırımonu daha önce bir yerlerde gördüm.
I've never seen him like this before.
Onu hiç böyle görmemiştim.
I've seen him somewhere before.
Sanki onu daha önce gördüm gibi.
I had seen him before in all parts of the world in all forms and guises, wherever there was sin wherever there was strife wherever there was corruption, persecution there he was also.
onu daha öncede dünyanın birçok yerinde gördüm. tüm farklı formlarda ve kisvelerde de olsa günah onunla birliktedir. onun olduğu her yerde çekişme vardır... yolsuzluk vardır, zulüm vardır.
But I've seen him before.
Daha önce de görmüştüm onu.
I seen him grow thin and old, before he was 40, working and working and working, like somebody's old horse, killing himself, and you give it away in one day.
Daha kırk yaşına gelmeden zayıfladığını ve yaşlandığını gördüm, çalışmaktan, çalışmaktan, tıpkı yaşlı bir at gibi, ölesiye çalışmaktan, ve sen tüm emeğini bir günde yok ettin.
I've never seen him before.
Daha önce onu hiç görmedim.
I've never seen him before, why?
Onu daha önce hiç görmedim. Neden?
I think I've seen him somewhere before.
- Onu daha önce başka bir yerde gördüm sanırım.
I've seen him before.
Bu adamı daha önce görmüştüm.
_ I've never seen him before.
- Onu daha önce hiç görmedim.
Captain, I've seen the look before, and if something isn't done, sooner or later, I'm gonna have to hurt him. Tell him to leave me alone. And that wouldn't be good for him right now.
Kaptan, o bakışı daha önce de gördüm ve bir an önce bir şey yapılmazsa, er ya da geç onu üzeceğim, beni rahat bırakmasını söyleyeceğim ve bu da şu an onun için hiç iyi olmaz.
No, I've never seen him before.
Hayır, onu daha önce hiç görmedim.
I've never seen him like that before.
Onu daha önce hiç böyle görmedim.
I've never seen him before
Onu daha önce hiç görmedim
! I've never seen him before in my life!
Daha önce onu hayatımda hiç görmedim!
I've never seen him before.
Daha önce hiç görmedim.
We'll take that one. I've seen him before
Ona daha önce göz koymuştum.
I've never seen him before in my life.
Hayatımda hiç görmediğim biriydi.
I've never seen him like that before.
Onu daha önce hiç bu halde görmemiştim.
No. I've seen this one before, though. I know I've seen him before.
Hayır. daha önce onu gördüm, daha önce onu gördüğümü biliyorum.
That man I just know that I've seen him somewhere before!
Bu adamı gözüm bir yerden ısırıyor ama nereden?
I've never seen him before.
Onu hiç görmedim.
I've never seen him before.
Daha önce onu hiç görmemiştim.
Jesus, I don't think I've ever seen him dance before in his life.
Tanrım, yaşadığım sürece bir daha dans ederken göremem sanıyordum.
I've never seen him before.
- Daha önce hiç karşılaşmadım onunla.
I mean, I've seen him before
Demek istediğim onu daha önce gördüm.
I've never seen him before.
Onu daha önce hiç görmemiştim.
[Door Opens, Closes] I've never seen him before.
Onu daha önce hiç görmedim.
You know, I have the strangest feeling I've seen him somewhere before.
Biliyor musun, içimde onu daha önceden gördüğüme dair çok kuvvetli bir his var.
I'm sure I've seen him somewhere before.
Adamı daha önce gördüğümden eminim.
I've never seen this side of him before.
Onun bu yüzünü daha önce hiç görmemiştim.
I've never seen him like that before.
Hiç böyle yapmazdı.
I haven't seen him in a while and I've never been here before, but I will bet my bile duct that he's got some kind of success manual behind the bar.
Onu uzun süredir görmüyorum ve buraya ilk kez geliyorum ama... bahse girerim barın altında bir yerde bir tür "başarı kitabı" vardır.
I've never seen him like this before.
Onu daha önce böyle görmemiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]