English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I've seen it before

I've seen it before tradutor Turco

872 parallel translation
How can I be prissy when I've seen it all a thousand times before?
Bunu binlerce kez gördükten sonra nasıl bağnaz olabiliyormuşum ki?
I've never seen him like it before.
Onu daha önce böyle görmemiştim.
Cigarette cases, yes, but I've never seen it happen to a hymn book before.
Sigara kutusuna saplansa neyse, ama hiç bir ilahi kitabına saplandığını görmemiştim.
I've seen it before.
Daha önce görmüştüm.
- I've never seen it before.
- Daha önce hiç görmemiştim
I've seen it before, Colonel.
İnsan aniden yere yıkılıp güneş altında kalıyor.
I've seen it in your faces Sunday after Sunday as I've stood here before you.
Her pazar, önünüzde dururken, bunu yüzlerinizde gördüm.
When I marry, it's going to be somebody I've never seen before.
Benim evleneceğim kişi, hiç görmediğim biri olmalı.
I've seen it happen before.
Daha önce nasıl olduğunu görmüştüm..
It seems I've seen your face before.
Yüzünü daha önce görmüş gibiyim.
It's two men, and I've never seen them before.
Kapıda iki adam var, onları daha önce görmedim.
I've never seen it before.
Onu daha önce hiç görmemiştim.
I've never seen anything like it before in my life.
Hayatımda hiç böyle bir şey görmedim.
We've been close, but we've never been this close... and I see something in you I've never seen before, and I don't like it.
Hep yakındık, ama hiç bu kadar yakın olmadık... ve sende daha önce hiç fark etmediğim bir şey görüyorum ve bunu sevmiyorum.
I just have a feeling I've seen it somewhere before.
Bu armayı daha önce sanki bir yerde gördüm.
I've never seen one like it before.
- Daha önce böylesini görmemiştim.
I've seen it before.
Bunu daha önce de görmüºtüm.
I've seen it before.
Daha önceden görmüştüm.
I've seen that look before and I know what it used to mean.
O bakışı daha önce de gördüm. Eskiden ne anlama gelirdi biliyorum.
I've never seen it before.
Daha önce görmemiştim.
I've never seen it this way before.
Daha önce hiç böylesini görmemiştim.
I've seen it before- - we all have- - and I know the meaning of it!
Bunu daha önce de gördüm- - hepimiz gördük- - ve anlamını biliyorum!
I've never seen anything like it before.
Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.
I seen him grow thin and old, before he was 40, working and working and working, like somebody's old horse, killing himself, and you give it away in one day.
Daha kırk yaşına gelmeden zayıfladığını ve yaşlandığını gördüm, çalışmaktan, çalışmaktan, tıpkı yaşlı bir at gibi, ölesiye çalışmaktan, ve sen tüm emeğini bir günde yok ettin.
I've seen one like it before on someone's back wall.
Bir arkadaşın evinin arka duvarında asılı buna benzer bir tane görmüştüm.
I've never seen anything like it before.
Daha önce böyle bir şey görmedim.
I've never seen it before.
Daha önce hiç görmedim.
I've never seen it before in my life.
Hayatımda böyle bir şey görmedim.
I've seen it before.
- Daha önce nerede gördüğümü anladınız mı?
No, it just threw me, because I've seen foreign magazines before but, like, the Italian ones, you can tell right away what kind they are.
Hayır, dikkatimi çekti, çünkü, daha önce de yabancı dergiler gördüm ama, İtalyan dergisi olunca, ne dergisi olduğu hemen anlaşılır.
It's like nothing I've ever seen before.
Hâlâ etkili. Şimdiye kadar gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.
Yeah. I've seen it before.
Daha önce izlemiştim.
I've never seen it like this before.
Daha önce böyle bir şey seyretmedim.
You know, Ben, we've got a deal, but I wish I could have seen all your friends before we made it.
Biliyor musun Ben, anlaştık anlaşmasına ama... keşke anlaşmadan önce arkadaşlarını görseymişim.
I've seen it before.
Daha önce de görmüştüm.
I've never seen it before.
Hiç daha önce görmemiştim.
Yeah, I've seen it before with people like you.
Sana benzeyenlerde bunu daha önce görmüştüm.
No, I've never seen it before.
- Hayır daha önce hiç görmedim.
Yeah, I've seen it before.
Evet, görmüştüm.
I know, I've seen it before
Biliyorum, daha önce de gördüm.
This is my second trip... and I've never seen anything like it before.
Bu benim ikinci seyahatim ama böyle bir şeyi daha önce hiç görmedim.
I've never actually been to this beach before. I've only seen it from my coffin.
Daha önce bu sahilde hiç bulunmadım,... burayı yalnızca tabutumdan gördüm.
I think I've seen it before.
Sanırım daha önce de görmüştüm.
I mean, it's something you've never seen before.
Yani, en azından daha önce hiç görmediğin bir şey olurdu.
I've never seen it pump in like this before.
Suyun böyle çektiğini hiç görmemiştim.
I've seen it happen before, I'm afraid.
Korkarım bunu daha önce de gördüm.
I've never seen anything like it before.
Hayatımda böyle bir şey görmedim.
I've seen it done before, in a film on television.
Bunu daha önce telev ¡ zyonda b ¡ r f ¡ Imde görmüstüm.
I've never seen the likes of that before, small as it is.
Böylesini daha önce görmemiştim, bu kadar ufağını.
I should've seen it before.
Önceden görmeliydim.
- It's a side of you I've never seen before.
- Bu yönünü hiç görmemiştim. - Gerçekten mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]