English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I've seen that look before

I've seen that look before tradutor Turco

81 parallel translation
- I've seen that look before.
- Onu daha önce görmüştüm.
I've seen that look before.
Bu bakışını tanırım.
I've seen that look before and I know what it used to mean.
O bakışı daha önce de gördüm. Eskiden ne anlama gelirdi biliyorum.
Captain, I've seen the look before, and if something isn't done, sooner or later, I'm gonna have to hurt him. Tell him to leave me alone. And that wouldn't be good for him right now.
Kaptan, o bakışı daha önce de gördüm ve bir an önce bir şey yapılmazsa, er ya da geç onu üzeceğim, beni rahat bırakmasını söyleyeceğim ve bu da şu an onun için hiç iyi olmaz.
I've seen that look before.
Bu bakışı bilirim.
I've seen that look in your eyes before.
Bu bakışı daha önce gözlerinde gördüm.
I've seen that look before.
Bu bakışları daha önce de gördüm.
I've seen that look before.
Bu bakışı daha öncede görmüştüm.
- I've seen that look so many times before.
- Bu bakışı daha önce çok gördüm.
I've seen that look before.
Bu bakışı daha önce görmüştüm.
I've seen that look on your face before.
Bu bakışı sende daha önce de gördüm.
Uh-oh. I've seen that look before.
Bu bakışı daha önce de görmüştüm.
Damn, I've never seen Delinda look at some guy like that before this.
Lanet olsun, Delinda'yı birisine böyle bakarken hiç görmemiştim.
I've seen that look before.
O bakışı daha önce görmüştüm.
Oh, yeah, I've seen that look before.
Evet. Bu bakışı daha önce de gördüm.
I've seen people look like that before, Davis.
Böyle insanları daha önce de gördüm, Davis.
Look, I've never seen that guy before.
Bu adamı hiç tanımıyorum.
That bad look in his eye - I've seen that before.
Gözündeki kötü bakış... Daha önce de görmüştüm bunu.
I've seen that look before, Kirk.
O bakışı daha önce de gördüm, Kaptan Kirk.
Oh, I've seen that look before.
Bu bakışı daha önce de görmüştüm.
I've seen that look on a woman's face before.
Bu ifadeyi daha önce bir kadının yüzünde gördüm.
I've seen that look before.
Bu bakışı daha önce de görmüştüm.
I've seen that look before.
Yüzündeki ifadeyi daha önce de gördüm.
That look on my face, I've seen it before.
Bu bakışı... Daha önce de gördüm..
I'VE JUST SEEN THAT LOOK BEFORE.
Demek ki önceden bunu görmedin.
I've seen that look before.
Bu bakışı bilirim. Yokum.
Look, I've heard voices before and stuff like that... but I've actually seen her.
Bak, daha önce de sesler duymuştum. Ama gerçekten, onu görüyorum.
I've seen that look before.
Bu bakışı daha önce de gördüm.
I've seen that look before usually right before somebody throws up.
Bu bakışı daha önce de gördüm. Genellikle birilerinin kusmasından önce.
Well, I beg to differ, Tess, because I've seen that look in your eyes before.
Aynı fikirde olmak isterdim Tess çünkü gözlerine baktığımda bunu görüyorum.
I've seen that look on your face before, and I don't like it.
Bu surat ifadene daha önce de şahit olmuştum. Hiç hoşuma gitmiyor.
Uh-oh. I've seen that look before.
Bu bakışı hatırlıyorum.
That look in your eye I've seen that before, in the mirror when I prayed that you would bring my son back to me.
Gözlerindeki bu bakış... Oğlumu bana geri vermen için dua ettiğimde aynada aynı bakışı görmüştüm.
I've seen that look before.
Bakışı daha önce de görmüştüm.
But I've seen that look before.
Ama bu bakışı daha önce görmüştüm.
Yes, I've seen that look before.
Evet, bu bakışı görmüştüm.
If I'm not mistaken, I've seen that look before.
Yanlış hatırlamıyorsam o bakışı daha önce de görmüştüm.
I've seen that grave look before, Merlin... right before our king fell.
O ölümcül bakışı daha önce de gördüm, Merlin kralımız ölmeden hemen önce.
Don't give me that fucking look. I've seen that look before, okay?
Bana öyle bakma, bu bakışı biliyorum tamam mı?
Oh, would you look at that. I've never seen irrigated rudimentary claymations like that before.
Taşların kalınlığı öyle mi... daha önce çizgilerinin içi bu kadar renkli kayalar görmemiştim.
Oh, I've seen that look before.
Bu bakışı biliyorum.
I've seen that look before.
Bu bakışı biliyorum.
I think we've seen that look somewhere before, don't you, professor?
Bu bakışı daha önce bir yerde gördük, değil mi, Profesör?
Yeah, I've seen that look on her face before.
Yüzündeki o ifadeyi önceden de görmüştüm.
That concerned look on you, I've never seen it before.
Endişelenmiş gibi görünüyorsun, seni hiç böyle görmemiştim.
I've seen that look before.
Bunu daha önce de görmüştüm.
I've never seen her look like that before.
Daha önce bu şekilde baktığını hiç görmemiştim.
Doesn't look like any tire tracks I've seen before. Yeah, that's because it's a specialty tire designed to fit an older bike.
Evet çünkü... bunlar eski motorlar için özel dizayn edilmiş lastikler.
- I've seen that look before.
- Neden? - Bu bakışı daha önce görmüştüm.
I've only seen that look in someone's eyes once before... yours.
O bakışı daha önce başkasının gözlerinde görmüştüm.. Seninkilerde
I've just never seen him look at me that way before.
Bana daha önce öyle baktığını hiç görmemiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]