I am so glad to see you tradutor Turco
68 parallel translation
I am so glad to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you, Ivan Wassielevich.
- Sizi gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you, brother.
Sizi gördüğüme çok sevindim ağabeyciğim.
Jackie, I am so glad to see you.
Jackie, seni görmek ne güzel.
I am so glad to see you.
Seni gördüğüme çok memnun oldum.
I am so glad to see you guys.
- Teşekkür ederim. Sizi gördüğüme sevindim.
I am so glad to see you.
Seni gördüğüme sevindim.
Doctor, I am so glad to see you.
Doktor, seni gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you here...
Seni burada görmekten çok - mutluyum-.
I am so glad to see you again.
Seni yeniden gördüğüme ne kadar memnun olduğumu söyleyemem.
- Oh, I am so glad to see you.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you.
Seni gördüğüm için çok mutluyum.
God, I am so glad to see you.
Tanrım, seni gördüğüme çok sevindim.
- I am so glad to see you!
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you.
Seni gördüğüme öyle sevindim ki.
Honey, I am so glad to see you.
Hayatım, seni gördüğüme çok sevindim.
Who are you? I am so glad to see you again!
- Burada ne yapıyorsunuz?
TOM, I AM SO GLAD TO SEE YOU.
Tom, seni gördüğüme çok sevindim.
We got to roll. Tom, i am so glad to see you.
Tom, seni gördüğüme çok sevindim.
Hi, Rosie. I am so glad to see you.
Seni gördüğüme öyle sevindim ki.
I am so glad to see you.
Sizi gördüğüme çok sevindim.
- I am so glad to see you.
- Seni gördüğüme çok sevindim!
God, I am so glad to see you, Jack!
Tanrım, seni gördüğüme öyle çok sevindim ki Jack!
I am so glad to see you, sokka! I knew you'll come!
Seni gördüğümde çok sevindim Sokka, geleceğini biliyordum.
- I am so glad to see you.
- İyi olduğuna sevindim.
I am so glad to see you back to low-fat foods.
Tekrar yağsız yiyeceklere döndüğünü gördüğüme çok sevindim.
Oh, I am so glad to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you. Grandpa saved me.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
Jenny, I am so glad to see you.
Jenny, seni gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you.
- Sizi gördüğüme memnum oldum.
Diane, I am so glad to see you.
- Diane, seni gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you, so glad!
Seni görmek çok güzel!
I am so glad to see you.
- İyi ki geldin. - Nasılsın?
- Ingrid, I am so glad to see you.
- Ingrid, seni gördüğüme çok sevindim.
I am so glad to see you in one piece.
Ben tek parça halinde görmek çok sevindim duyuyorum.
I am so glad to see you again.
Seni tekrar gördüğüme çok sevindim.
- Well, Sister Ada I am glad to see you looking so fine.
- Rahibe Ada seni iyi gördüğüme sevindim.
If there is some information that you need, I will be glad to help you, but as you can see, I am in the middle of dressing, so, uh, if you excuse me, I'll finish.
Eğer ihtiyacınız olan bir bilgi varsa, yardımcı olmaktan memnun olurum ama gördüğünüz gibi, üzerimi değiştiriyordum. Eğer izin verirseniz bitirmek istiyorum.
I am glad to see you looking so rested this morning.
- Bu çok zor. Bu sabah, bu kadar dinlenmiş görünmene çok sevindim.
I am glad to see you looking so rested this morning.
Bu sabah, bu kadar dinlenmiş görünmene çok sevindim.
I am so glad to see you. I didn't hear the doorbell.
Kapı zilini duymadım ama.
Oh, my God, I am so glad to see you.
Neden?
I am so glad your mother isn't alive to see you in this condition.
Annen seni bu hâlde görmediği için çok seviniyorum.
I am so glad to see that you are expecting Anita, Justin.
Anita'yı bu şekilde andığını görmek ne mutluluk verici, Justin.
Man. I am just so glad to see that you two stayed together.
İkinizi hâlâ bir arada görmek oldukça sevindirici.
I am so glad that you came to see me.
Christine, beni görmeye geldiğine çok memnun oldum.
I am... I'm just... I'm so glad to see you here.
Aslında, seni gördüğüme çok memnun oldum.
I am so glad I got to see what you do.
Neler yaptığını gördüğüm için çok sevindim.
I am just so glad to see you so in love, Katherine.
Seni bu kadar aşık görmeme sevindim, Katherine.
I am so glad to see that you are still here with us.
Hâlâ aramızda olduğun için mutluyum.
Oh, I am so, so, so glad to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.