I came here to apologize tradutor Turco
90 parallel translation
I came here to apologize.
Buraya özür dilemeye geldim.
- What can we do for you? - I came here to apologize to you.
Bana artık onunla bununla yatmamaya karar verdim diyorsun ama aklın, bedenine yenik düşüyor.
So I came here to apologize.
Bu yüzden özür dilemeye geldim.
Actually, I came here to apologize.
Aslında özür dilemeye geldim.
Oh, my God. I mean, I came here to apologize to you.
Tanrım, ben de özür dilemeye buraya gelmiştim.
- I came here to apologize to you.
- Senden özür dilemeye geldim.
I came here to apologize.
Özür dilemeye geldim.
- No. I came here to apologize.
- Hayır. Özür dilemeye geldim.
I came here to apologize and to explain myself.
Ben sadece... Buraya özür dilemeye ve açıklama yapmaya geldim.
I came here to apologize.
Özür dilemek için gelmiştim.
I came here to apologize.
Buraya özür dilemek için geldim.
I came here to apologize.
Özür dilemek için geldim.
But I came here to apologize.
Ama özür dilemeye gelmiştim.
Mr. Hewitt, I came here to apologize.
Bay Hewitt, buraya özür dilemek için geldim.
So, um, I came here to apologize for the way that I treated you.
Sana yaptıklarım için özür dilemeye geldim.
And to think that I came here to apologize to you.
Güya buraya senden özür dilemeye geldim.
I came here to apologize to you, why are you giving me a hard time?
Buraya senden özür dilemeye geldim, neden bana zorluk çıkarıyorsun?
I came here to apologize to Addison for waking her up.
Addison'ı uyandırdım dün ve özür dilemeye geldim sadece.
Look, I came here to apologize, okay?
Bakın, buraya özür dilemeye geldim.
- I came here to apologize.
- Ne? - Buraya özür dilemeye geldim.
Look, I-I came here to apologize.
Bak, buraya özür dilemeye geldim.
I came here to apologize... to you, Jane.
Buraya, senden özür dilemeye geldim, Jane.
I came here mainly to apologize.
Esasen buraya özür dilemek için geldim.
Actually, I just came here to apologize.
Aslında, buraya sadece sizden özür dilemek için geldim.
And I came all the fuck way back here to apologize.
Onca yolu sana özür dilemek için geldim.
Really what I came over here to do was apologize- - which ain't easy for me- - about how I acted the other night.
Gerçek geliş sebebim, özür dilemek ki bu benim için hiç kolay değil yani diğer gece yaptıklarım için.
I just came to apologize, but I need a little privacy here.
Özür dilemek için geldim, ama biraz yalnız kalsak.
I came to apologize for undercutting your authority around here and to offer my services, but it looks like you're doing just fine without me.
Buradaki otoriteni bozduğum için özür dilemeye ve emrine amade olduğumu söylemeye geldim. Ama bensiz gayet iyi idare ediyorsun gibi.
I'm here to... I came to apologize.
Buraya... sizden özur dilemek için geldim.
Since I have you here, I just wanted to apologize... because I feel like I came on strongly this morning. It was rude.
Madem seni yakaladım, özür dilemek istiyorum çünkü bu sabah fazla üstüne geldim.
I came back here because I wanted to apologize to you.
Geri döndüm çünkü senden özür dilemek istiyorum.
I came all the way here to apologize.
Bütün bu yolu özür dilemek için geldim.
You know, I came here to apologize.
Buraya özür dilemeye gelmiştim.
I, uh, I came out here to apologize.
Ben, uh, özür dilemeye geldim.
- Well, Gene, I apologize for bringing any animosity to you when I came here to America.
- Pekala, Gene, Amerika'ya geldiğimde canını sıkacak.. .. bir şey yaptıysam özür diliyorum.
I was thinking that when we... when we came down here before you shipped out, and I just thought I wanted to apologize because, uh... because I was so angry back then, and, uh, I just wanted to let you know
Bunu sen buraya gemiye binmek için.. .. gelmeden önce düşünüyorduk.. .. ve senden özür dilemem gerektiğini düşünüyorum.
Anna, to be honest, I came here'cause I wanted to apologize for acting like such a jerk.
Anna, dürüst olmak gerekirse, buraya sana pislik gibi davrandığım için özür dilemeye geldim.
I came here to talk about katie, but I am not going to apologize.
Teddy olayını dinlemek istiyor musun? Dinleyeceğim galiba, evet.
I thought you came here to apologize.
- Özür dilemeye geldiğini sanmıştım.
I came down here to apologize.
Ben özür dilemeye gelmiştim.
I just came here as a normal guy to apologize.
Ben buraya insanlık namına özür dilemeye geldim.
I came down here to apologize for keeping a secret.
Buraya senden sır sakladığım için özür dilemeye gelmiştim.
Actually, i came over here to apologize.
Aslında, özür dilemek için geldim.
I just came here to apologize.
Buraya özür dilemeye geldim.
Tell him I came to apologize, and I'm happy to wait here till he gets back.
Söyle ona özür dilemeye geldim, ve o gelene kadar beklemekten mutluluk duyarım.
Sir, I came here because I wanted to apologize for my behavior yesterday.
Efendim, buraya dünkü davranışım için özür dilemeye geldim.
Well, I had planned just to catch you two together here, making Nate feel so guilty, he came running back to apologize, but... something better struck me.
Ben sadece Nate'i suçlu hissettirmek için ikinizi burada yakalamayı planlamıştım. Böylece hemen gelip özür dileyecekti. Ama sonra aklıma daha iyi bir şey geldi.
It's a long story, I just came over to apologize. Well, get in here. We didn't get a chance to give you your present.
Uzun hikaye özür dilemeye geldim
Look, I just came here to apologize to you.
Bak, buraya senden özür dilemek için geldim.
I don't expect you came out here to apologize for casting aspersions on my good name.
Adımı karaladığın için özür dilemeye gelmeni beklemiyordum.
No, I came here because I like to ride horses and I like the smell of hay, not to apologize.
Hayır, buraya atlara binmeyi sevdiğim ve saman kokusunu sevdiğim için geldim, özür dilemeye değil.