I can't breathe tradutor Turco
1,693 parallel translation
I can't breathe.
Nefes alamıyorum.
I can't breathe!
Nefes alamıyorum!
I haven't slept in a bed in over five years, I sleep on a chair with a blanket, because if I lay down I can't breathe.
5 yıldır yatakta uyuyamadım. Salonda üstümde battaniyeyle koltukta uyuyorum. Çünkü uzandığımda nefes alamıyorum.
Sam, I can't breathe so good.
Sam, düzgün nefes alamıyorum.
I can't breathe, Baba.
Nefes alamıyorum, Baba.
- I can't breathe.
- Nefes alamıyorum.
I can't breathe. - Shh.
Nefes alamıyorum.
Oh, I can't breathe!
Nefes alamıyorum!
It's so thick that I can't even breathe!
Öyle yoğun ki, nefes bile alamıyorum.
I can't freaking breathe!
Nefes bile alamıyorum!
I can't breathe!
Bayılırsam, ölür gibi olurum.
I can't - I can't breathe!
Ben nefes alamıyorum!
It's too fitting, I can't breathe properly.
Çok dar olmuş, nefes alamıyorum.
I really have to get out, I can't breathe!
Gerçekten dışarı çıkmalıyım, nefes alamıyorum!
- Decide. I can't breathe.
Nefes alamıyorum.
- No, I can't breathe.
- Yok, nefes alamıyorum.
- I can't breathe.
- Alamıyorum.
- I can't tell you if I can't breathe.
- Nefes alamazsam anlatamam.
- How you doing, sir? - I can't breathe.
- Bir şey mi arıyorsun?
- I can't breathe!
- Nefes alamıyorum!
Why can't I breathe?
- Hoş geldin.
I just keep gettin this feeling like I can't breathe, can't move.
Sanki nefes alamıyor, hareket edemiyor gibi hissediyorum
- Just stop. I can't breathe.
Nefes alamıyorum.
Oh, God! I can't breathe. Uh...
Nefes alamıyorum
I can't breathe properly, look.
Doğru dürüst nefes bile alamıyorum, bak.
♫ [ "Far Too Deep" ] ♫ ♫ I close my eyes, and breathe in deep ♫ ♫ and take take a sigh,'cause I can't sleep. ♫
d [ "Far Too Deep" ] d d Gözlerimi kaparım, Derin nefes alırım d d İçimi çekerim, Çünkü uyuyamam bir türlü. d d Aklımda binlerce kez.
I can't breathe, okay?
Nefes alamıyorum, tamam mı?
Hey, whenever I see you, I can't breathe.
Hey, seni ne zaman görsem nefes alamıyorum.
Master, I can't breathe.
Usta, nefes alamıyorum.
I can't breathe.
- Nefes alamıyorum.
- I can't breathe.
Nefes alamıyorum.
- I can't breathe.
Durdur şunu!
I can't... I can't breathe.
Nefes.. nefes alamıyorum.
I can't breathe... Murderer...
Nefes alamıyorum, katil.
I don't think... I don't think I can breathe.
Nefes alabildiğimi sanmıyorum.
I can't even breathe in here!
Burada nefes bile alamıyorum!
Daddy, I don't feel good, I can't breathe.
Baba, kendimi iyi hissetmiyorum. Nefes alamıyorum.
- I can't breathe.
- Öyle demek?
I can't breathe, Abby.
Nefes alamıyorum, Abby.
I can't breathe.
Nefes alamıyık mı! ?
Oh, I can't breathe! I can't breathe!
Nefes alamıyorum!
- It's like I can't breathe.
- Bu, nefes alamamak gibi. Sanki...
Now? . - I can't breathe.
- Nefes alamıyorum.
- I can't breathe...
- Nefes alamıyorum...
i can't breathe.
Nefes alamıyorum.
I can't help it. I'm pissed off all the time, so much I can't even breathe.
Her dakika o kadar kızgın yaşıyorum ki nefes bile alamıyorum.
I still... can't breathe.
Hâlâ nefes alamıyorum.
Guys, I can't breathe.
Beyler, nefes alamıyorum.
I can't breathe.
Nefes alamıyorum!
I can't breathe.
- Bayım?
I can't breathe.
- Bayım? - Kalbim!
i can't 15664
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554