I can't go through with this tradutor Turco
120 parallel translation
I can't go through with this.
Bunu kabul edemem.
I can't go through with this alone, Harry!
Tek başıma yürütemiyorum, Harry.
I said, " l can't go through with this.
Neredeyse " Böyle devam edemem.
- I can't go through with this.
Bunu yapamam.
I'm sorry. I can't go through with this.
Özür dilerim.
I can't go through with this.
- Bu şekilde devam edemem.
I can't go through with this.
Evet, hastayım.
I don't believe it. How can I go through life with luck this bad?
Buna inanamıyorum ; nasıl bu kadar şanssız olurum?
I don't think I can go through with this.
Buna devam edebileceğimi sanmıyorum.
I can't go through with this.
Yapamayacağım.
I can't let you go through with this!
Bununla içeri girmene izin veremem!
I don't think I can go through with this.
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
I just don't know if I can go through with this, Curtiss.
Yapabilecek miyim bilmiyorum, Curtiss.
Matt, I can't go through with something like this... because your parents are gonna be upset with you.
Matt, bu tip bir şeyle yaşayamam çünkü ailen sana kızacak.
- I can't go through with this.
- Buna dayanamam.
- I can't go through with this.
- Buna devam edemem.
I can't go through with this.
Bununla yaşayamam.
Listen, I'm really sorry, right, but I've had a bit of a rough week... and I just don't think I can go through with this.
Dinle, çok üzgünüm tamam mı, fakat çok zorlu bir hafta geçirdim... ve bunun üstesinden gelebileceğimi sanmıyorum.
I have this commercial in half an hour, I don't think I can go through with it.
Yarım saat içinde bu reklamı çekmeliyim ama galiba yapamayacağım.
I don't think I can go through with this.
Çabuk yürü. Buna devam edebileceğimi sanmıyorum.
I can't go through with any more of this.
- Artık bununla daha fazla uğraşamam.
I'm a hypocrite and a fucking coward, but I can't go through with this.
- Tamam, ikiyüzlüyüm ben. İkiyüzlüyüm ve korkağım ama bunu yapamam.
I can't go through with this.
Bunu yapamayacağım.
Oh, my gosh, I don't know if I can go through with this.
Yalayın...
I can't go through with this, not even for him.
Onun için bile bunu yapamam.
I can't believe that The King is gonna go through with this.
Karlın böyle bir şey yapmasını doğrusu anlayamıyorum.
- I can't go through with this, Cal. - Yes, you can.
- Bunu yapamayacağım, Cal.
I can't go through with this wedding.
Bu düğünü gerçekleştiremem.
I can't go through with this.
Bunu yapamam.
But I just.. I can't go through with this.
Ama ben, ben buna dayanamıyorum.
Oh, Steven! I can't go through with this!
Steven, bunu yapamayacağım.
I can't go through with this.
- Büyük patron burada. - Burada mı?
I don't think I can go through with this. Fuck!
Böylece gidebileceğini düşünmedim.
I just don't think I can go through with this scam.
Sanırım bu oyunu sürdüremeyeceğim.
I don't think I can go through with this.
Galiba bunu yapamayacağım.
I don't think I can go through with this.
Bu şekilde devam edebileceğimi zannetmiyorum.
- I mean I can't go through with this... assignation.
- Demek istiyorum ki bu randevuyu sürdüremem.
I can't go through with this. Ella, don't back out now.
- Şimdi geri adım atma.
- You can't what? - I can't go through with this.
Ben bunu yapamam!
I can't go through with this!
Böyle devam edemem!
And with all due respect, it's why I can't let you go through with this.
Ve Saygısızlık ile, bu sana bu ile geçmesi izin veremem nedeni budur.
I don't know if I can go through with this.
Bunu yapabileceğimden emin değilim.
I can't go through with this.
Bunu daha fazla yapamam.
I can't go through with this, Alan.
- Bunu beceremeyeceğim. Alan.
I can't go through with this. - Why the hell not?
- Ne cehenneme yapamayacaksın?
I can't go through with this.
Daha fazla dayanamayacağım.
- I don't think I can go through with this.
- Ella!
- I don't think I can go through with this.
- Ben bu işi yapamayacağım.
I can't go through with this lie detector.
Yalan makinesinden yırtamayacağım.
I can't go through with this.
Bu işe devam edemeyeceğim.
I can't go through with this.
Bununla başedemeyeceğim.