English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I can't stand it

I can't stand it tradutor Turco

1,270 parallel translation
Oh... oh, I can't stand it!
Dayanamıyorum.
I can't stand it.
Öylece duramam.
I can't stand it anymore, Luba!
Artık dayanamıyorum, Luba!
I know you don't like flattery... but if you can stand it for just a moment... I think it's a wonderful thing you did with that boy.
Övgüden hoşlanmadığını biliyorum, fakat bir an için tahammül edebilirseniz, o çocuk için harika bir şey yaptığınızı düşünüyorum.
I can't stand it.
Buna dayanamıyorum.
I can't stand it any more.
Artık buna dayanamıyorum.
I can't stand it any more.
Buna artık dayanamıyorum.
I can't stand it.
Buna dayanamam.
Take this off, I can't stand it
Çıkart şunu, daha fazla dayanamayacağım.
I can't stand it!
Duramam burda!
I can't stand it anymore.
Artık dayanamıyorum.
I can't stand it any more!
Bir dakika daha duramam burada.
Taffy, I can't stand it.
Taffy, canıma yettin.
Well, I can't stand it anymore.
Artık daha fazla tahammülüm kalmadı ama.
And I'm so fucking beautiful I can't stand it myself.
Ve ben o kadar güzelim ki kendime bile tahammül edemiyorum.
I can't stand it anymore.
Artık dayanamayacağım.
If there's one thing I can't stand, it's people groveling.
Dayanamadığım bir şey varsa o da ayaklara kapanan insanlardır.
I don't know how long I can stand it.
Ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.
I can't stand it
Dayanamam.
Jesus, I mean, you guys do nothing but complain about how you can't... stand it in this place, and then you haven't got the guts to walk out?
Ne yani, hepiniz durmadan buranın dayanılmazlığından yakındığınız halde dışarı çıkacak kadar yüreğiniz yok mu?
I can't stand it.
Dayanamıyorum.
Sutezo, I can't stand it anymore.
Sutezo, Daha fazla dayanamıyorum.
I can't stand it.
kendimi durduramam.
Hell, Mary, it's just that I can't seem to... I just can't stand to sit still.
Mary, bir yerde oturup kalamıyorum işte.
I don't know how you can stand it.
Bu odada nasıl kalabiliyorsun, anlayamıyorum!
Oh, I can't stand what's happening to you, whatever it is.
Sana her ne oluyorsa, buna dayanamıyorum.
I can't stand it any longer. Get me a dentist!
Daha fazla dayanamıyorum bana bir dişçi bulun!
Oh help, me, please help me, Tom, I can't... I can't stand it!
Yardım et bana, lütfen yardım et, Tom, ben dayanamıyorum!
I can't stand it, please help me up!
Dayanamıyorum, lütfen bana yardım et!
I can't stand it.
Sabredemeyeceğim.
I can't stand it.
Dayanamam.
I can't stand it.
Dayanamıyorum!
I can't stand it any more!
Daha fazla dayanamıyorum.
I can't stand it any longer.
Artık dayanamayacağım.
I can't stand women with fat bellies, it disgusts me.
Ben şişman kadınlarla olamam, beni tiksindirirler.
I can't stand it any longer.
Buna daha fazla dayanamam.
If I'm not tight, I can't stand it.
Sarhoş olmazsam dayanamıyorum.
I can't stand it in this hotel.
Bu otele dayanamıyorum.
I can't stand it anymore.
Artık buraya dayanamıyorum.
I can't stand it, help me!
Dayanamıyorum, imdat!
I can't stand it!
Dayanamıyorum!
It's so loud I can't stand it!
Ses çok yüksek! Dayanamıyorum!
Mine are spinning like fire-tons. And that noise, I can't stand it.
Benimkiler ateş topları gibi dönüyor ve bu sese dayanamıyorum.
I can't stand it.
- Dayanamıyorum.
If there's one thing I can't stand, it's seeing Americans fighting Americans.
Tahammül edemediğim birşey varsa, o da Amerikalılar'ın Amerikalılar'la kavga etmesidir.
If there's one thing I can't stand, it's Americans fighting Americans.
Dayanamadığım tek birşey varsa o da Amerikalılar'ın Amerikalılar'la kavga etmesidir. - Jones!
- I met a boy. - I can't stand it!
- Bir çocukla tanıştım.
Look it, I can't stand much more of this competitive macho shit... you guys, I'm warning you.
Bakın, siz beylerin bu maço tarzı tavırlarınızı daha fazla çekemem... sizi uyarıyorum.
I can't stand it.
Tahammül edemiyorum.
- I can't stand it.
- Dayanamayacağım.
I can't stand it any more.
Artık dayanamayacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]