I can do anything i want tradutor Turco
276 parallel translation
I have the feeling I can do anything I want.
İstediğim her şeyi yapabilirim diye hissediyorum.
- I can do anything I want.
- Ben canım ne isterse yaparım.
So I can do anything I want to do with it.
Bu yüzden onla ne istersem yaparım. Yapamaz mıyım?
I CAN DO ANYTHING I WANT TO.
İstediğim her şeyi yapabilirim.
You said I can do anything I want.
İstediğim herşeyi yapabileceğimi sen söyledin
I can do anything I want.
İstediğimi yaparım.
- I can do anything I want?
- İstediğim her şeyi yapabilir miyim?
I can do anything I want, you don't say a word.
Ben istediğimi yapacağım, sen itiraz etmeyeceksin.
Is it true I can do anything I want?
İstediğim her şeyi yapabileceğim doğru mu?
I can do anything I want with you in here.
Sana istediğim her şeyi yapabilirim.
I can do anything I want.
İstediğim her şeyi yapabilirim.
- I can do anything I want to.
- İstediğimi yaparım.
As long as the terbinium keeps flowing, I can do anything I want.
Terbinium akışını kontrolümü aldığımdan buyana, İstediğim herşeyi yapabiliyorum.
I can do anything I want to you but if you cry out I have to stop straightaway.
Emirlerime uymalısın. İstediğim her şeyi yapacaksın. Bağırırsan dururum.
I can do anything I want.
İstediğim her şeyi yaparım.
And since I quit, I can do anything I want.
Ve istifa ettiğime göre, ne istersem yapabilirim.
I can do anything I want when I get my money later.
Paramı aldıktan sonra dilediğim her şeyi yapabileceğim.
Because I can do anything I want, as long as I don't care about the result.
"Evlat, dövmeme bak." değil mi? İşte ben bu yüzden özgürüm.
He can't make me do anything I don't want to.
Bana istemediğim hiçbir şey yaptıramaz. Ben kendi hayatımı yaşayacağım.
But if you can bring her back, I'll do anything that you want.
Ama eğer onu geri getirebilirsen istediğin her şeyi yapacağım.
Anybody can push me around all they want to and I never do anything about it.
Önüne gelen beni itekleyip duruyor hiç karşılık vermiyorum.
Well, I want to do anything I can to help.
Size yardımcı olacak her şeyi yapmaya hazırım.
I can't to do anything about the uniform, but don't want you to think... I'll expect breakfast in bed every morning.
Üzgünüm, üniformam hakkında bir şey söyleyemem ama her sabah kahvaltımı yatakta yapmak isterim.
I can make a car do anything I want.
Bu nedenle, kimseden korkmam. Arabayla istediğimi yaparım.
I'll do anything I want to, anytime I want to with anyone I want...
Canımın istediğini, canım istediği zaman... - canımın istediğiyle yaparım!
-... to forget his old hometown. - Anything I can do for you, Mr. Wayne? Yeah, I want a suite.
Memnun olmana sevindim ama dışarı çıkıyorum ve param azaldı.
'If I want, I blow up the planet. And stupid Juve can't do anything about it.'
"İstediğim zaman Dünya'yı havaya uçuracağım ve Komiser Juve'ün kıçı hiçbir şey yapamayacak".
How can I convince you to do anything you don't want to?
Yapmak istemediğin bir şey için seni nasıI ikna edebilirim?
I wouldn't want you to do anything against your will.
Canının istemediği bir şeye seni zorlamak istemem.
Also, I don't want you coming in while I'm in, asking me if there's anything you can do.
Ben buradayken içeriye gelip yapabileceğim bir şey var mı diye soru sormanı da istemiyorum.
Mr. Xu, I didn't do anything Ask them if they really want to fight If yes, we can pick a spot outside
Xu Bey, ben bir şey yapmadım ama onlar kavgaya bu kadar meraklıysa hepsiyle dışarda dövüşebilirim
I don't do anything for anybody I don't want to.
Kimseye canım istemeden hiçbir şey yapamam.
- I can do anything you want, sir.
- Ne isterseniz efendim.
I suppose you thin k just because old Sheriff Boggs is long in the tooth that people can do anything they want around here?
Şerif Boggs yaşlandı diye, sizce herkes her istediğini yapabilecek, öyle mi?
I dig it here because I can say anything I want! I can do anything.
Burayı seviyorum çünkü istediğimi söyleyebiliyor, istediğimi yapabiliyorum.
As you can see, if I want to, I can do anything, you know?
Gördüğün gibi istersem her şeyi yapabilirim anladın mı?
Hey, I don't want you to do anything illegal. You can quote me on that.
Ben senin yasadışı bir şey yapmanı istemiyorum.
I want you to know if there's anything I can do, anything at all.
Eğer yapmamı istediğin bir şey varsa, her ne olursa, lütfen bana söyle.
I want to do so many things that I can't do anything.
O kadar çok şey yapmak istiyorum ki hiçbir şey yapamıyorum.
If I can talk and I can move, who's to say I can't do anything I want?
Eğer konuşup hareket ediyorsam, istediğimi yapamayacağımı kim söyleyebilir?
I'll do anything you want, but I implore you not to hurt me, please.
Ne istersen yaparım, yeter ki canımı yakma.
If there's anything you want to tell me or talk about, anything I can do, just let me know. ( door shuts ) You could read me the last chapter of Great Expectations.
Eğer bana anlatacak yada söyleyeceğiniz bir şey varsa, elimden geleni yapabilirim, yeter ki bileyim. BanaBüyük Umutlari adındaki eserin son bölümünü okuyabilirdin.
You can do anything you want after the treaty is signed tomorrow, but until then, I want you to follow our rules.
Yarın antlaşma imzalandıktan sonra istediğinizi yapabilirsiniz ama o zamana kadar kurallarımızı takip etmenizi isteyeceğim.
You can't keep thinking I'm gonna do anything you want,'cause I'm not.
Sürekli her istediğini yapacağımı düşünemezsin, çünkü yapmayacağım.
I want you to tell me anything I can ever do.
Yapabileceğim bir şey var mı, bana söylemeni istiyorum.
And you can forget our cooperation I don't want anything to do with you.
Ve anlaşmamızı unutabilirsin, seninle hiçbir şey yapmak istemiyorum.
I just want you to know that if there's anything I can do to help...
Söyle bana, yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
When I'm dead you can do anything you want.
Ben ölünce ne istiyorsan yaparsın.
You know as well as I do that they can send us anything they want.
Bize istedikleri her şeyi yollayabilirler. Bize bir sirk gösterisinin hologramını da yollayabilirler.
I want to be with you more than anything but I don't think that I can do this.
Her şeyden çok seninle olmak istiyorum ama yapabileceğimi sanmıyorum.
And I don't want to cause no bad feeling between you two. And you, you can stop worrying,'cause he had nothing to do with anything.
Babanın bununla alakası yok.