I did it to protect you tradutor Turco
75 parallel translation
- I did it to protect you.
- Sizin için yaptım.
You lied to me this morning! I did it to protect you, all right?
- bana yalan söyledin, bu sabah bile yalan söyledin
I did it to protect you. And what did you tell him?
- Sean'a bir şey söylemememin de nedeni, seni korumak için
- I did it to protect you. - What?
- Seni korumak için yaptım!
I did it to protect you and he's taken Katherine... you don't think that I feel any of that... do you?
Bu kadar yıl boyunca bana nasıl yalan söyleyebildin? Sizi korumak için söyledim. Ve o Katherine'i aldı.
I did it to protect you, Alex.
Seni korumak için yaptım Alex.
It sounds a little crazy when you say it like that, but I did it to protect you, Bianca.
Sen öyle söyleyince kulağa biraz delice geliyor ama bunu seni korumak için yaptım Bianca.
- I did it to protect you.
Seni korumak için yaptım.
'I did it to protect you.'
Sizi korumak için yaptım.
I did it to protect you.
Seni korumak için yaptım.
I did it to protect you, Ricky.
Seni korumak için yaptım, Ricky. Bu nasıl mı oldu?
Sorry, but I did it to protect you, okay, and that's still our baby.
Özür dilerim. Ama bunu seni korumak için yaptım. Tamam mı?
SARAH : Look, I shouldn't have lied to you- - I did it to protect you-
Ama sana yalan söylememeliydim ama seni korumak için söyledim, üzgünüm.
I told you I did it to protect you.
Seni korumak için yaptım.
I tried telling myself I did it to protect you.
Kendi kendime seni korumak için yaptığımı söyledim.
I did it to protect you, to protect our family.
Bunu seni korumak için, ailemizi korumak için yaptım.
I did it to protect you.
Onu seni korumak için yaptım.
"I did it to protect you." "I love you, Sharon."
Bunu seni korumak için yaptım.
I did it all for you I did it to protect you
Her şeyi senin için yaptım. Seni korumak için yaptım.
I did it to protect you, Ellen.
- Seni korumak için Ellen.
I did it to protect you, Mama.
Seni korumak için yaptım, Anne.
I manipulated him, and I did it to protect you.
Ben onu kandırdım, ve bunu seni korumak için yaptım.
But I did it to protect you from the pain... the same pain I felt when I found out about J.R.'s infidelities.
J.R.'ın sadakatsizliklerini öğrendiğimde hissettiğim aynı acıdan seni korumak için yaptım.
I did it to protect you.
- Bunu seni korumak için yaptım.
- I did it to protect you.
- Seni korumak için yaptım.
If I say, "I did it to protect you," one more time, you're gonna scream, right?
Bir kez daha "Seni korumak için yaptım." dersem çığlık atacaksın, değil mi?
I suppose it doesn't matter to you that she was probably forced to do whatever she did to protect herself.
Herhalde sizin için fark etmez... ama her ne yaptıysa hepsini kendini korumak için yapmaya mecburdu.
I'm sure your father did not want you to protect his style if it meant the loss of your life.
Eminim baban hayatına mâl olacaksa, stilini korumanı istemezdi.
To protect you to save you, I burnt it and reduced it to ashes With no letter how did your father...
Seni korumak, kurtarmak için, mektubu yaktım ve küle çevirdim.
I am sure you will all fulfill the promise, which you sealed at the time with your signatures, to protect the King should it be necessary to put away Queen Joan and the people did not approve of that serious decision.
İmzalarınızla mühürlediğiniz sözü yerine getireceğinizden eminim. Kraliçe Juana'yı bertaraf etmek pahasına bile olsa kralı korumalıyız. Kraliçe Juana'yı bertaraf etmek pahasına bile olsa kralı korumalıyız.
Well, I could tell you I did it to protect people from radiation, but the truth of it is, I got sick of looking at it...
Şey, Sana söyleyebileceğim insanları radyasyondan korumak içindi, ama gerçek olan, ona bakarken hasta oluyordum...
And what it represents- - being ready to make the ultimate sacrifice to protect those who depend on you, just like you did when you tried to save Achilles.
Temsil ettiği şeylere. Sana güvenenleri korumak için büyük fedakarlıklar yapman gerektiğine. Achilles'i kurtarmaya çalışırken yaptığın gibi.
I only did it to protect you!
Yemin ederim tüm bunlar senin için.
Now I know how you'd hold it against me for not telling you, but... did you ever think that maybe I did it... to protect you from it all?
Bunu sana söylememiş olmamı aleyhimde nasıl kullanacağını biliyorum, ama hiç, tüm bunları seni korumak için yapmış olabileceğimi düşündün mü?
You did it to protect me, so I'd have a mother and father like everyone else.
Herkes gibi bir annem ve babam olsun diye ve beni korumak için yapmıştın bunu.
I can't tell you about it, but I promise you, I did it to protect us.
Sana bundan bahsedemem, ama sana söz veriyorum, bizi korumak için yaptım.
It was a real eerie feeling, I thought, but, uh, you know, we had to do our job, and that was to protect the interests of the government, and, uh, that's what we did in, uh, maintaining the base.
Tüyler ürperticiydi ama bizim işimizi yapmamız gerekiyordu. Bu da hükümetin çıkarını korumak demekti. Biz de bunu yaptık.
Well, he might want to take a D.N.A. sample down to the 24th precinct tomorrow the point is I did it to protect you.
Esas mesele, seni korumak için yapmış olmam.
I did it to protect you.
Seni korudum.
I did it to protect all of you.
Hepinizi korudum.
I know you did it to protect me.
Bunu beni korumak için yaptığını biliyorum.
I did this to protect Caleb, and I would do it for any one of you if I could.
Bunu Caleb'i korumak için yapmıştım, ve gerekirse sizin için de aynısını yaparım.
I only did it because I wanted to protect you.
Seni korumak için yaptım.
I did it so, you know... I needed to protect myself, to have something,
Yaptım çünkü kendimi korumam, elimde bir şey olması gerekiyordu.
You did it because I'm pregnant and because you were trying to protect me.
Hamile olduğumdan beni korumak için yaptın bunu.
I'll rephrase. Did you whisper in somebody's ear... Raiga maybe... and gently suggest that it would serve his best interest to protect the standing of poor, dumb Alak, who doesn't know... _
Birinin kulağına, belki Raiga'nın fısıldayıp, onu dövmenin bu işlerden bir bok anlamayan zayıfları koruyan zavallı Alak için iyi olacağını mı önerdin?
I did it to protect them from you.
Onu senden korumak için buldum.
But I did it to keep you from learning the name of your real father, to protect you.
Ama yaptım. Öz babanı öğrenmene engel olmak için, seni korumak için.
I did it for you, to protect you!
Senin için yaptım, seni korumak için!
I admit I deceived you, but I only did it to protect May.
Ama ben sadece Mayıs korumak için yaptım Ben, seni aldattı itiraf.
I created a bubble around you both, and you did nothing but suffocate in it. Even after death, I tried to protect you. No wonder you both hate me.
İkinizin etrafında bir balon yarattım bir şey yapmadınız ama onun içinde boğuldunuz öldükten sonra bile sizi korumaya çalıştım ikinizin de benden nefret etmesine şaşmamalı çünkü içinizdeki Langston'lardan hep nefret ettim zayıflıktan sonunda her şeyim açık, derinlerde bir yerde daima ikinizden de nefret ettim.