I didn't ask for that tradutor Turco
108 parallel translation
And may I ask, why didn't you do it that way for the audience?
Sorabilir miyim, niye seyircilere böyle yapmadın?
Hey, I didn't ask for that!
İçki istememiştim!
I didn't ask for that back.
Bunu geri istemedim.
Max, I didn't ask for that job.
Max, ben o işi istemedim.
I just don't know where he's hiding, and I didn't know that whom he'll ask for help.
Ama saklanma yerini ve ona yardım edecek kişiyi bilimiyorduk
What about that? I didn't even ask you for money, and I can't even pay my rent! What are you talking about?
Kiramı ödeyemediğim zamanlarda bile senden para istemedim!
I didn't ask for that!
Bunu istemedim!
Didn't I ask for dogs around that perimeter fence?
Görüş sahası bölgesi etrafında köpek istememiş miydim?
I didn't ask for that, and I don't want it.
Affetmeni istemedim ve kabul etmiyorum.
I didn't sleep that night... thinking about asking for your hand.
O gece uyuyamadım... sana olan aşkımı düşünmekten.
- I didn't ask for that. She did - I know
Bunu ben istemedim.
I was afraid I was gonna have to ask you for this. And then you'd say you... didn't have it, and... well..., you know how that goes.
Ben de sana bunu soracaktım ve sen de onun sende olmadığını ve onun nasıl buraya geldiğini bilmediğini söyleyecektin.
'No, I didn't ask her for that.
- Hayır, bunu teklif etmedim.
I didn't ask for that watch.
Bu saati ben istemedim ki.
I didn't ask for that!
Ben bunu sormadım!
I didn't ask for any of that...
Ben bunların hiç birini istemedim.
No, I would never ask for a grade that you didn't think was fair.
Hayır, uygun görmediğiniz bir notu isteyecek değilim.
I got the job on my own. It paid enough, that I didn't have to ask the old man for cash. And it annoyed Daniel that his son was even working at such a low-clas job.
İşi kendim bulmuştum, babamdan harçlık istememe gerek kalmıyordu, ve oğlunun böyle alt tabaka işinde çalışması Daniel'ı delirtiyordu.
I once asked you to choose between love and friendship I didn't know I'm such a good friend of yours... that you sacrificed your love for the sake of my friendship
Hatırlıyor musun? Dostluk ve aşk arasında bir seçim yapmanı istemiştim. O zaman senin dostun olduğunu bilmiyordum.
You want me to ask Grandma for the name of a man that I didn't meet at a function that I didn't attend? I'll share my lottery winnings with you.
- Büyük annemden hiç katılmadığım bir etkinlikte, hiç tanışmadığım bir adamın ismini mi isteyeyim?
That's funny, I could've sworn I didn't ask for one.
Bu komik, çünkü istemediğime yemin edebilirim.
I didn't ask for that.
- Bunu ben istemedim.
- I didn't ask for that honor.
- Bu onuru ben istememiştim.
- I didn't ask you for that.
- Senden böyle bir şey istemedim.
Didn't it occur to you that I'd ask for them one day?
Bir gün almak isteyeceğim, hiç aklınıza gelmedi mi?
So, when I realized that I'd forgotten my keys and my cell phone, I almost locked out of my office. I didn't know who else to ask for help.
Anahtarlarımı ve cep telefonumu unutup ofisime giremeyince, başka kimden yardım isteyeceğimi bilemedim.
- That I didn't ask for, Madam Director.
- Asistan istememiştim müdire hanım.
I mean, I didn't rewind to six months ago. So why would a body that's still dead ask for my help?
Altı ay önceye geri dönmediğim çok açık öyleyse hala ölü olan bir ceset neden yardım ister?
I know you didn't ask for that, but the truth is I felt real pleasure.
Biliyorum bunu sen istemedin ama doğrusu gerçek zevki hissettim.
I didn't ask for that.
Bekle, Higuchi mi?
Charles is having trouble understanding why I didn't ask for his help on this recent paper that I published.
Charles yayımladığım bu makalede neden yardımını istemediğimi anlamakta zorlanıyor.
I didn't want that, and I didn't ask for it.
Bunu ben istemedim, ayrıca bana da sormadın.
That's for the girl But you didn't bother to ask if I'm hungry?
Kız için bunu yaptırdın ama bana aç mıyım diye sormak aklından geçmedi mi?
And while on the upper east side that might be totally normal... I didn't sign up for some creepy love triangle With you and someone's mom.
Yukarı Doğu Yakası'nda bu tamamen normal olabilir ama sen ve birisinin annesiyle birlikte ürpertici bir aşk üçgende olmak için anlaşmadım.
Takes me half an hour to go a hundred yards, and excuse me if I didn't ask that old arthritis woman for a receipt, or that young mother needed the Similac to sign a damn piece of paper
Yüz metre yol gitmek yarım saatimi alıyordu. Dizleri kireçlenmiş bir kadından fatura istemediğim için bağışlayın. Veya o lanet olası evrakı imzalamak için kalemi olmayan kadından.
But if I find that you needed help and didn't ask for it, I will be mad.
Ama ihtiyacın olup da yardım istemediğini öğrenirsem..... külahları değişiriz.
I didn't ask for that.
Ben bunu istemedim.
I was so relieved that you didn't ask for the letter.
Benden mektubu istemediğin için çok rahatladım.
I didn't ask for that.
Bunu sormak istemedim.
I hope you didn't do that for me, I didn't ask you to.
Bunu benim için yapmadığını umarım, böyle bir şey istemedim senden.
I... I didn't ask for any of that to...
Böyle birşeyin yapılmasını ben istemedim...
I didn't ask for that shit.
Bunu ben istemedim.
Garrett, I tell you not to get me something so you want to get me something really great because I'm the girlfriend that didn't ask for anything.
Garrett, sana benim için bir şey almanı istemediğimi söyledim bu nedenle bana gerçekten güzel bir hediye almak isteyecektin çünkü sonuçta ben senin hiçbir şey istemeyen sevgilinim.
I mean that I didn't ask for a fucking chink.
Senden bir Çinli getirmeni istemedim.
You gotta ask for something off-menu, something spontaneous that I didn't approve.
Menüde olmayan bir şey iste. Doğaçlama yap.
It's just that I didn't ask for much.
Fazlasını istemedim diye.
I didn't ask for any of that.
Ben senden böyle bir şey istemedim.
I didn't ask for that.
Bunu istemedim ben.
I didn't ask for these powers, but I have them, and I couldn't live with myself knowing that I could've helped him and didn't.
Bu güçleri ben istemedim ama sonuçta onlara sahibim. Ona yardım edebileceğim halde etmediğimi bilerek yaşayamam.
No, I didn't come to ask for that.
- Bunun için gelmedim ki.
It takes a big person to reach out like that and ask for help. I didn't ask for help.
Ben yardım istemedim.