I didn't know what else to do tradutor Turco
272 parallel translation
I'm terribly sorry, but I didn't know what else to do.
Kusura bakmayın ama başka ne yapacağımı bilemedim.
I didn't know what else to do.
Ne yapacağımı bilemedim.
it won't be possible. Father, I didn't know what else to do!
Eğer geri dönmezsem, hiç şansı kalmayacak.
Father, I didn't know what else to do!
Başka ne yapacağımı bilmiyordum.
I didn't know what else to do.
Başka ne yapabilirdim, bilemiyorum.
MASHA : I didn't know what else to do.
Başka ne yapacağımı bilmiyorum.
I didn't know what else to do.
Başka ne yapacağımı bilemedim.
I didn't know what else to do, where to go.
Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilemedim.
Karen, I didn't know what else to do.
Karen, başka ne yapacağımı bilmiyordum.
I didn't know what else to do.
Başka ne yapabilirim bilmiyorum.
I just didn't know what else to do.
Sadece başka ne yapacağımı bilemedim.
I didn't know what else to do, so I called Tara.
Başka ne yapacağımı bilemedim, bu yüzden Tara'yı çağırdım.
I didn " t know what else to do.
Başka ne yaparım bilemiyordum.
After I saw you today, I didn't know what else to do.
Seni bugün gördükten sonra, ne yapacağımı bilemedim.
Because you wouldn't answer your phone, and I didn't know what else to do.
Çünkü telefonlarıma cevap vermiyorsun, ne yapacağımı bilemedim.
I didn't know what else to do.
Aklıma yapacak başka bir şey gelmedi.
I didn't know what else you wanted me to do.
Başka ne yapmamı istediğini bilmiyorum.
Andie is not doing well and I didn't know what else to do.
Andie'nin durumu iyi değil. Ne yapacağımı bilemedim.
I didn't know what else to do!
Başka ne yapacağımı bilemedim!
I know you're not supposed to move people, but I didn't know what else to do.
.. Onu tanımıyorum. Sadece yardım ettim.
I didn't know what else to do with it, and his mother don't like me, so....
Bununla başka ne yapacağını bilmiyordum, ve annesi beni sevmez, böylece...
I didn't know what else to do.
Eli, yarım düzine bodyguard ile gelmiş.
I think I said yes because I didn't know what else to do.
Sanırım evet dedim çünkü başka ne yapacağımı bilmiyordum.
- You have to go. - I didn't know what else to do.
Artık gitmelisin.
- I didn't know what else to do with it.
- Bu durumda ne yapacağımı bilemedim.
I didn't know what else to do.
Başka ne yapabilirim bilmiyordum.
The only reason I came to you was because I didn't know what else to do.
Size geldim çünkü başka ne yapacağımı bilmiyordum.
I didn't know what else to do.
Başka ne yapabilirdim bilmiyorum.
Well, I didn't know what else to do.
Ne yapayım bilemedim.
I'm not proud of being blackmailed... and I didn't know what else to do.
Bundan gurur duymuyorum, ama napacağımı bilemedim.
But that day you told me you liked her, I didn't know what else to do.
Ancak bana ondan hoşlandığını söylediğin gün, başka ne yapacağımı bilemedim.
I didn't know what else to do.
Başka ne yapabileceğimi bilmiyordum.
I didn't know what else to do.
- Ne yapacağımı bilemedim.
I just didn't know what else to do.
Başka ne yapacağımı bilmiyordum.
I'm sorry I called, I didn't know what else to do.
Aradığım için üzgünüm, ne yapacağımı bilmiyordum.
I was crazed, I didn't know what else to do.
Çıldırmıştım, nasıl davranacağımı bilemiyordum.
I didn't know what else to do.
Elimden başka bir şey gelmedi.
- I didn't know what else to do.
- Ne yapacağımı bilemedim.
But i didn't know what else to do. I didn't know what else to do.
Ne yapayım, bilemedim.
I didn't know what else to do.
Başka ne yapılır bilmiyordum.
I just didn't know what else to do because... because I couldn't stay, and I couldn't leave without you, so I just... just thought if you could listen to your heart instead of your head for once.
Başka ne yapabileceğimi bilmiyordum çünkü kalamayacaktım ve sensiz gidemeyecektim. Ben de... Ben de bir defalığına aklın yerine kalbine kulak vermeni istedim.
Gordy, I didn't know what else to do.
Gordy, başka ne yapabilirdim bilmiyorum.
I didn't know what else to do!
Başka bir şey düşünemedim!
I didn't know what else to do.
Başka ne yapmam lazımdı bilmiyorum.
You know, I just didn't know what else to do.
Başka ne yapabilirdim bilmiyorum.
Downstairs. And I didn't know what else to do, so I left.
Başka ne yapabileceğimi bilemediğim için çıktım.
with the men and the sex and the fun and music and the apple martinis - and just when I didn't know what else to do an angel from heaven above flew into my life.
erkeklerden, seksten ve eğlenmekten, müzükten ve elmalı martinilerden - ve seksi bir meleğin cennetten benim üstüme uçması için başka ne yaptığımı bilmiyorum
I didn't know what else to do, man.
Başka ne yapacağımı bilemedim, dostum.
I didn't know what else to do.
Başka ne yapabileceğimi bilemedim
I didn't know what else to do.
Onu vurdum.
And I didn't know what else to do.
Ne yapacağımı bilemedim.