I didn't know you'd be here tradutor Turco
79 parallel translation
I'm sure you didn't know she'd be here.
Eminim, burada olduğunu bilmiyordun.
Are you sure you're sure I didn't know she'd be here?
Emin misin, emin olduğuna. Burada olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know you'd be here tonight.
- Bu gece burada olacağınızı bilmiyordum.
I didn't know you'd be here.
Burada olduğunu bilmiyordum.
I'm sorry, Mrs. Ward, if I startled you... but I didn't know you'd be here so soon.
Sizi korkuttuysam özür dilerim Bayan Ward ama bu kadar çabuk geleceğinizi tahmin etmemiştim.
Honestly, if I didn't know you'd be here -
Doğrusu, burada olduğunu bilmeseydim...
I didn't know you'd be here.
Burada olacağını bilmiyordum.
If you still had the clock, we wouldn't have the bycicles, so so If I didn't know you guys I'd still have my car, and I wouldn't be here do you realize where are we guys?
Eğer saat sende olsaydı, bisikletimiz olmazdı, o yüzden... Eğer sizi tanımasaydım, hâlâ arabam olurdu ve burada olmazdım. Nerede olduğumuzun farkında mısınız?
I'd like to know where you'd all be if we didn't let you in here.
Buraya gelmenize izin vermeseydik size ne olurdu bilmek istemiyorum.
- I didn't know you'd be here.
- Burada olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you'd be here. I heard you weren't doing well.
Burada olacağını bilmiyordum. İyi olmadığını duydum.
I would have told you. I didn't know that they'd be here.
Sana söylerdim aslında ama burada olacaklarını düşünemedim.
- I didn't know you'd be here.
- Burada olacağını bilmiyordum.
- I didn't know you'd be here.
Ama sen benim burada olacağımı biliyordun.
You tried to fix us up at the fashion show. I didn't know you'd be here.
Defilede aramızı yapmaya çalışmıştın. Burada olacağını bilmiyordum.
I didn't know you'd be here.
- Geleceğini bilmiyordum.
- I didn't think you'd still be here. - Yeah, I know.
- Senin hâlâ burada olacağını sanmıyordum.
I didn't know you'd be here.
Burada olabileceğini bilmiyordum.
I didn't know you'd be here.
Buraya geleceğini bilmiyordum.
- Hello. I didn't know you'd be here.
Burada olacağını bilmiyordum.
You know, Molly, I appreciate the offer, but there's a very special doctor I use around here when I need help, and he'd be pretty pissed if I didn't come to him first.
Biliyor musun Molly, önerin için teşekkür ederim ancak yardıma ihtiyaç duyduğumda, çok özel bir doktor var, eğer ilk olarak ona gitmezsem, kızabilir
I didn't know you'd be here.
Burada olacağını bilmiyordum!
I didn't know if you'd be here or at school.
Evde mi okulda mı olursunuz bilemedim.
You know, I didn't even think you'd still be here
Hâlâ burada olacağını düşünmüyordum.
I didn't know... you'd be here.
Burada olacağını... bilmiyordum.
I know you'd rather be tied to a boulder of kryptonite... than come here for ground zero of the Luthor-Lang wedding. I didn't have a choice.
Buraya Lang / Luthor düğününün tam göbeğine gelmektense bir kriptonit kayasına bağlanmayı tercih edeceğini biliyorum, ama başka çarem yoktu.
You know, I didn't know if you'd be here, so...
Burada olacağını bilmiyordum...
I didn't know you moved out. Thought you'd be here.
Taşındığını bilmiyordum burada olursun diye düşünmüştüm.
I didn't know you'd be here.
Burada olduğunuzu bilmiyordum.
I didn't know you'd even still be here.
Senin hala burada olup olmadığını bile bilmiyordum.
I didn't know if you'd still be here.
Burada olup olmayacağından emin değildim.
You know, I didn't think, uh, you'd still be here.
Hâlâ burada olduğunu bilmiyordum.
I didn't know whether you'd really be here.
Buraya geleceğinden de pek emin değildim.
You know, when you told me this was a singles party I didn't know it meant the number of people that'd actually be here.
Bana bu bekarlar partisinden bahsettiğinizde partiye katılan insan sayısının tek haneli olacağını bilmiyordum.
I didn't know if you'd be out here this year.
Bu yıl gelip gelmeyeceğinizden emin değildim.
I'd appreciate if you didn't stand around waiting because I don't know when it's going to be here.
Böyle dikilip beklemezsen sevinirim. Çünkü ne zaman gelir bilmiyorum.
Oh, hey. Oh, I didn't know you'd still be here.
Hâlâ burada olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you'd be waiting here to welcome me.
Bana hoş geldin demek için beklediğini bilmiyordum.
I didn't know you'd be here.
Selam, tatlım. Mesajını aldığım belli.
Yeah well you know she was here last night so I figured... if I didn't fuck it up she'd be here tonight. You know?
Biliyorsun geçen akşam buradaydı... işi bozmasaydım bu akşmda burada olacaktı.
I didn't know you'd be here.
Burada olacağını düşünmemiştim.
I didn't know you'd be in here.
Burada olacağını bilmiyordum.
Oh, I didn't know if you'd be here or not.
Oh, burada olup olmadığını bilmiyordum.
I didn't know you'd be here.
Buraya geleceğinden haberim yoktu.
I didn't know you'd be here.
Buraya geleceğinizi bilmiyordum.
I didn't know you'd be down here.
Burada olduğunu bilmiyorum.
I didn't know if you'd actually be here.
Burada olacağını düşünmemiştim.
- I-I didn't know you'd be here.
- Burada olacağını bilmiyordum.
Hey, I didn't know you'd be here.
Hey, burada olduğunu bilmiyordum.
I didn't know if you'd be here or not.
Burada olacağını bilmiyordum.
- I didn't know you'd be here today.
- Bugün burada olacağını bilmiyordum.