I didn't mean to disturb you tradutor Turco
57 parallel translation
I didn't mean to disturb you.
Rahatsız etmek istememiştim.
Well, I- - I didn't mean to disturb you.
Aslında, sizi rahatsız etmek istememiştim.
I didn't mean to disturb you.
Sizi rahatsız etmeyeyim.
I didn't mean to disturb you.
Sizi üzmek istememiştim.
I didn't mean to disturb you. I was chased by the gray wolves.
Rahatsız eden ben değilim, gümüş kurtlar.
I didn't mean to disturb you while you're dressing.
Giyinirken sizi rahatsız etmek istemedim.
I didn't mean to disturb you.
Seni rahatsız etmek istememiştim.
I didn't mean to disturb you.
Sizi rahatsız etmek istemezdim.
I didn't mean to disturb you ladies.
Hanımlarınızı rahatsız etmek istememiştim...
Oh, I didn't mean to disturb you.
Oh, sizi rahatsız etmek istemedim.
- I didn't mean to disturb you.
- Seni rahatsız etmek istemedim.
I'm sorry, I didn't mean to disturb you.
Affedersin, seni uyandırmak istemedim.
I didn't mean to disturb you.
Sizi rahatsız etmek istemem.
Sorry, I didn't mean to disturb you.
Kusura bakmayın, sizi rahatsız etmek istemedim.
I didn't mean to disturb you.
Rahatsız etmek istemezdim.
I didn't mean to disturb you.
Pardon, sizi rahatsız etmek istemezdim.
I didn't mean to disturb you.
Sizi rahatsız etmek istememiştim.
Sorry, I didn't mean to disturb you.
Affedersin, rahatsız etmek istemedim.
I didn't mean to disturb you.
Rahatsız olmayın.
I didn't mean to disturb you.
Sizi rahatsız etmek istemedim.
I didn't mean to disturb you.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Sorry. I didn't mean to disturb you.
Seni rahatsız etmek istememiştim.
Madame, I didn't mean to disturb you.
Madam, sizi rahatsız etmek istememiştim.
I didn't mean to disturb you.
Rahatsız etmek istemedim.
I'm sorry to barge in like this, I didn't mean to disturb you.
Paldır küldür içeri girdiğim için üzgünüm. Rahatsız etmek istememiştim.
Sorry, I didn't mean to disturb you.
Özür dilerim, rahatsız etmek istememiştim.
I didn't mean to disturb you.
Seni rahatsız etmek istemezdim.
Well, I didn't mean to disturb you.
Seni rahatsız etmek istememiştim.
I didn't mean to disturb you.
- Sizi de rahatsız etmek istemezdim.
I'm sorry, I didn't mean to disturb you.
Özür dilerim, seni rahatsız etmek istemedim.
Well, I didn't mean to disturb you.
Neyse, sana rahatsızlık vermek istemedim.
I didn't mean to disturb you, Father.
- Seni rahatsız etmek istememiştim, Peder.
I didn't mean to disturb you and I'm sorry for your loss.
Sizi rahatsız etmek amacında değildim ve başınız sağ olsun.
I didn't mean to disturb you and your harem...
Seni ve haremini rahatsız etmek istemezdim...
Ahem. I didn't mean to disturb you.
Rahatsız etmek istemedim.
- Harry. - Oh, I didn't mean to disturb you.
- Seni rahatsız etmek istememiştim.
I didn't mean to disturb you, but... Do I know you?
Rahatsız etmek istemedim ama seni tanıyor muyum?
I didn't mean to disturb you, my lady.
Sizi rahatsız etmek istemedim leydim.
Oh, I didn't mean to disturb you.
Seni rahatsız etmek istememiştim.
- I didn't mean to disturb you.
Sizi rahatsız etmek istemedim.
I didn't mean to disturb you. You're not disturbing me at all. Come in!
rahatsız etmek istememiştim rahatsız etmiyorsun gel içeri
I didn't mean to disturb you.
- Sizi rahatsız etmek istemedim.