English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I didn't want to come here

I didn't want to come here tradutor Turco

114 parallel translation
I didn't want to come here, only she needs money so badly.
Buraya gelmek istememiştim, ama annemin paraya çok ihtiyacı var.
I didn't want him to come here.
Ama buraya gelmesini istemedim.
I don't want you here. I didn't ask you to come.
Git artık, seni burada istemiyorum, gelmeni ben istemedim.
I didn't want to come here!
Ben buraya gelmek istemedim!
I didn't want to come here.
Buraya gelmek istemedim.
Well, I didn't want to come back here unless I had to, after what happened earlier.
Şey, zorunda olmasaydım, buraya geri dönmezdim, daha önve olanlardan sonra.
I didn't want you to come down here.
Buraya gelmeni istemedim.
We've been friends for a long time, but I didn't want to come here tonight.
Uzun süredir arkadaşız, fakat bu gece buraya gelmek istemedim.
To tell you the truth, I didn't want to come here in the first place.
Gerçeği söylemem gerekirse, başlangıçta buraya gelmek istemedim.
Now you know why I didn't want to tell you, and why we've got to get out of here and lock this place up and never come back again!
Artık sana neden anlatmak istemediğimi..... ve neden buradan ayrılıp, kapattığımızı..... ve geri dönmediğimizi biliyorsun!
Now you know why I didn't want you to come... to walk in here, so American, and say :
Niye buraya gelmenizi istemediğimi anladınız. Amerikalı tavrınızla şöyle demenizi istemedim...
- I didn't want to come back here.
- Buraya dönmek istemiyordum.
I didn't want to come here.
- Buraya gelmeyi ben istemedim.
I didn't want to come here anyway.
Zaten burayı istemiyordum.
I called you over here because I didn't want to come to you until we finished doing a complete checkup.
Sizi çağırdım çünkü inceleme bitmeden burada olmanızı istedim.
CLIFF, I DIDN'T WANT TO COME HERE AND TALK ABOUT THIS.
Cliff, buraya seninle bu konu hakkında konuşmak için gelmemiştim.
Why did you come here, is what I want to know. This is a home you didn't build.
Ben buraya neden geldiğini soruyorum.
I didn't want to come here in the first place, did I?
Ben buraya gelmek bile istememiştim, öyle değil mi?
I didn't want to come here.
Buraya gelmeyi ben istemedim.
I didn't want to come here.
Ben buraya gelmek istemedim.
I didn't even want to come here, now these people are standing up for us?
Buraya gelmek bile istememiştim, şimdi bu insanlar bizi savunuyorlar?
I didn't want to come here, you know.
Buraya gelmeyi ben istemedim.
I'm the one who didn't want to come down here, remember?
Aşağı inmeyi istemeyen tek kişiydim, hatırla?
I always do a summer course, and when they said it was here,... I didn't want to come.
Her zaman yaz çalışması yaparım ve bu yaz burada olduğunu söylediklerinde gelmek istemedim.
That's why I didn't want to come here, Kevin. - I'm not even doing anything.
Bu yüzden buraya gelmek istemedim, Kevin.
I didn't want to come here.
Buraya gelmek istemiyordum.
I didn't want these people to come here anymore than Sal did.
yani ben bu insanların buraya gelmesini istemiyorum
I didn't want to come here in the- -
- Buraya gelmek istememiştim...
You see, I could come back here tomorrow tell Stefano that I didn't want to put his artist to any more trouble and I had a new caricature done myself.
Yarın gelip ressamı meşgul etmek istemediğimi söylerim. Yarın gelip ressamı meşgul etmek istemediğimi söylerim. Kendi karikatürümü yaptırdım derim.
Mom didn't want me to come, especially to see Teri and Jeno. Now that I'm here, it's so hard.
Annem buraya gelmemi istemedi, özellikle Jeno ve Teri'yi görmemi istemedi.
LOOK, I DIDN'T WANT TO COME HERE OKAY?
Buraya gelmeyi ben istemedim tamam mı?
I didn't want to come here either.
Buraya gelmek de istemiyordum.
I mean, I didn't want to come down here and lie to you about Annette.
Buraya kadar gelip sana Annette hakkında yalan söylemek istemiyordum.
I TOLD YOU I DIDN'T WANT TO COME HERE.
Buraya gelmek istemediğimi söylemiştim.
I didn't want to come here.
Gelmek istememiştim.
I didn't even want to come here, you know?
En zorlu zamanlarında, dinozorlar için bile.
I know you didn't want to come here tonight so, I mean, I guess if you want to leave...
Bu akşam gelmek istemediğini biliyorum. Yani dediğim, eğer gitmek istiyorsan...
Well... the truth is, I didn't really want to come here.
Gerçek şu ki, buraya gelmeyi gerçekten istememiştim.
Zia, I didn't want to come here.
Zia, buraya isteyerek gelmedim.
I didn't want to go, so I had to come here.
Ben oraya gitmek istemedim, böylece buraya geldim
And to think I didn't want to come here with you.
Seninle buraya gelmek istemdiğimi düşündükçe kendime kızıyorım.
It's common. Look, I didn't want to come here in the first place.
Bak, istiyorum, tamam burada ilk etapta gelmedi?
Look, Carla, I didn't want you to come here because Well...
Carla buraya gelmeni istemedim çünkü şey...
I know you didn't want to come here, Skills.
Buraya gelmek istemiyordun, Skills. Ama yine de geldin.
- I didn't want to come here.
- Buraya gelmeyi ben istemedim.
I didn't even want to come here, but the path always lead me here.
Buraya hiç gelmek istemezdim ama tüm yollar hep beni buraya getirdi.
This is exactly why I didn't want you to come here.
İşte tam da bu yüzden buraya gelmeni istemedim.
This is exactly why I didn't want to come back here.
Bu yüzden buraya geri dönmedim.
- See, I didn't even want to come here.
Görüyorsun, buraya gelmeyi hiç istememiştim zaten.
You see, this is why I didn't want to come here.
Bu yüzden geldik buraya
Even though I didn't want to come here with you.
Buraya seninle gelmek istememe rağmen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]