I don't know anything about that tradutor Turco
501 parallel translation
I don't know anything about that.
O konuda hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know anything about that.
O konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know anything about the sea except that it is romantic.
Deniz hakkında romantik olması dışında bir şey bilmiyorum.
I don't know much about medicine, Doctor... but I'm pretty sure that's one prescription that never cured anything.
İlaçlar konusunda pek bilgim yok, Doktor... fakat bunun bir şeyi düzeltebilecek bir reçete olmadığından eminim.
- I don't know anything about that.
- Bu işlerden hiç anlamam.
And that must take a power that I don't know anything about.
Bu çok güçlü olmayı gerektirir.
It's just that I don't know anything about the people around here.
Sadece bu çevrede yaşayan insanlar hakkında hiç bir şey bilmiyorum.
I don't know if... I'm worried about anything now that you are here.
Sen geldin ya artık endişelenmeli miyim bilemiyorum.
I don't know anything about that.
- Bunun hakkında bir şey bilmiyorum
I don't want them to know anything about this big thing that's coming up.
Gelmekte olan bu büyük şey hakkında hiçbir şey bilmesinler istiyorum.
I don't know about you but I'm very curious about anything that would provoke such language.
Sizi bilmiyorum ama benböyle bir dili tahrik edecek her şeyi merak ediyorum.
I don't know anything about miracles, but my mother, wise woman that she was, used to say, no matter what happened in life, there are always two possibilities.
Mucizelerden anlamam. Ama annem bilge bir kadındı ve derdi ki, hayatta ne olursa olsun, her zaman iki seçenek vardır.
I don't know anything about that and I don't think there's anything to worry about here.
O konuda bir şey bilmiyorum ve burada kaygılanacağım bir şey olduğunu da sanmıyorum.
and here you are at the door talking about me having pinched a lot of money, money that I don't know anything about.
... ve sen kapıda dikilmiş bana hakkında hiçbir şey bilmediğim bir parayı arakladığımdan bahsediyorsun.
It's just that... In case... I don't know anything about...
Yalnızca... bu durumda... hiç bir şey bilmiyorum...
I don't know a thing about anything like that.
Onun hakkında en ufak bir şey bilmiyorum.
I don't know anything about that.
Bu konuda bir şey bilmiyorum.
And I don't know anything about that.
Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.
The only thing I want to say is that I don't know anything about this.
Sadece bu konuda bir şey bilmediğimi söylemek istiyorum.
I don't know anything about that.
Benim bundan hiç haberim yok.
I don't know anything about that.
Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.
Well, I don't know anything about that.
Hayır. Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.
I want the kind of suit that makes people who don't know anything about it think the wearer has natural elegance.
Öyle bir giysi istiyorum ki bu konudan hiç anlamayan insanlara doğal bir cazibem olduğunu düşündürsün.
Hey, I don't care anything about the money, you know that.
Hey, para umurumda değil, bunu biliyorsun.
I don't know anything about that.
O konuda bir şey bilmiyorum.
He can't tell me anything about myself that I don't know already.
Kendi hakkımda henüz bilmediğim birşeyi bana söyleyemez.
Well, I don't know anything about film stars, Miss Giles, but if this gathering is any indication of her local interest, I'm sure that Miss Gregg won't disappoint her fans. I do hope not.
Film yıldızlarını tanımıyorum, ama bu toplantı bölgedeki hayranları içinse, onları hayal kırıklığına uğratmayacaktır.
I don't know anything about that. Honest.
İnanın bana.
I don't know anything about that. I was looking for someone who could help me.
Bana yardımcı olacak birini arıyordum.
I don't know anything about that.
Bu konuda hiç birşey bilmiyorum.
I don't know anything about that!
I don't know anything about that!
Well, you know, I guess it's the kind of thing that you don't do anything about until you actually have to.
Sanırım, insan başına gelmedikçe bu tür konularda bir şey yapmıyor.
Oh, well, I, uh, I saw them off, but I don't know anything about that crash.
Onları gördüm ama kaza hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Dad, I know that you're shocked, but don't say anything until you've thought about it.
Baba, şok olduğunu biliyorum. Ama iyice düşünmeden bir şey söyleme.
Because I don't know anything about that.
Çünkü, fazla bilgim yok.
- I don't know anything about that.
- Bunlardan anlamam.
I certainly don't know anything about that baby.
Bebekten de haberim yok.
I don't care about anything else all I know is that we are going home!
Sus be kadın! Sen ne bilirsin ki? Başka hiçbir şey umurumda değil,..
I don't know that she wants to talk about anything.
Herhangi bir konuda konuşmak istediğini sanmıyorum.
You don't know anything about any of the books I've written, except what that daffy researcher you sent round tells you.
Yazdığım hiçbir kitap hakkında en ufak fikrin yok... Bir tek, araştırmacılarının söylediklerini biliyorsun.
I don't know anything about that.
Tamam, onu bilmem.
I don't know anything about that.
Hiçbir bilgim yok.
I don't know anything about that.
Hiç bilmiyorum.
- I don't know anything about that.
- Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know anything about that, sir.
Bu konuda hiç birşey bilmiyorum efendim.
Butch. you know. I don't know anything about that.
Butch, bunun hakkında bir şey bilmediğimi biliyorsun.
I don't know anything about that, but some of those people asked me if I could help them out.
Ben bunlardan anlamam ama içlerinden bazıları onlara yardım etmemi istedi.
We don't know anything about that guy, and I don't trust him.
Şu adam hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ve ben ona güvenmiyorum.
Why does everybody have these little things they do that I don't know anything about?
Neden herkeste hakkında hiçbir bok bilmediğim küçük şeyler var?
- The one with the 18-minute gap. - I don't know anything about that.
Biri 18-dakika.
- I don't know anything about that.
- Bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum.