I don't know what that is tradutor Turco
1,671 parallel translation
I don't know if you've ever been, but what a spectacle that is.
Hiç gittin mi bilmiyorum ama muhteşemdir.
I've never stood up in public and professed any in-depth knowledge of Islam, but what I do know is that most British Muslims don't want to be out abroad, fighting British foreign policy.
Toplumun karşına çıkıp da, asla İslam hakkında açıklama yapmadım. Fakat bildiğim bir şey varsa, pek çok İngiliz Müslüman İngiliz dışişleri politikasıyla zıt düşüp sınırları aşmak istemiyor.
See, that's the thing, Matty... is I don't know if what we have is even anything breakable.
İlişkimizin ayrılabilir bir şey olduğundan bile emin değilim.
- I don't know what that is.
- Ne söylediğimi hiç bilmiyorum.
But what I don't know is what was it that let you go along with it.
Ama bilemediğim şey ise, sizin buna nasıl razı olduğunuz.
I don't know what that is.
- Onun ne olduğunu bilmiyorum.
I mean, that may be true but something is happening to you and I don't know if it's what happened before, or It's not, not.
Yani, doğru olabilir belki ama... Sana orada bir şeyler oluyordu. - Bu daha önce de oldu mu bilmiyorum.
Look, I don't know what's going on, but if there is one person that Lux would want to protect, it would be you.
Bak, neler olduğunu bilmiyorum ama Lux'ın korumak isteyeceği bir kişi varsa o da sensindir.
I don't really know what it is that I'm missing.
Aslında ne kaybettiğimi tam olarak bilmiyorum.
I don't have to tell you, that is more money than you could possibly know what to do with.
Sanırım bu kadar büyük parayla ne yapacağını bilemeyeceğini söylememe gerek yok.
What is that? Marcos, I don't know if I'm gonna be able to do this in time.
- Marcos, bunu zamanında yapamayabilirim.
I don't know what that is.
- Ne olduğunu bilmiyorum.
I told you, I don't know what that is.
Size ne olduğunu bilmediğimi söyledim.
Well, if that's not the best argument against captivity that I've ever heard, I don't know what is.
Bu, bugüne kadar bir tutsaktan duyduğum en ilginç savunma değilse nedir bilmiyorum.
I don't even know what that is.
Ne olduğunu bile bilmiyorum.
I miss her with every breath, but I don't really know what it is that I'm missing.
Onun her nefesini özlüyorum. Aslında ne kaybettiğimi tam olarak bilmiyorum.
I don't know what it is about me that makes people think... I want to hear their problems.
İnsanlara sorunlarını dinlemek istediğimi düşündüren yönüm ne bilmiyorum.
I don't know what that is, sir.
Onun ne olduğunu bilmiyorum, efendim.
But I don't know what that is.
Bunu görmemiştim.
I don't know for sure what it is. But there is something. That much I know.
ne olduğuna tam emin değilim. ama bildiğim birşey var.
I don't know what that is.
Ne olduğunu bilmiyorum.
Because I don't know what is in that box.
Çünkü içinde ne olduğunu ben de bilmiyorum.
I don't know what that big picture is.
Büyük resim nedir bilmiyorum.
I don't know what that is.
Ne olduğunu nereden bileyim.
( laughs ) I don't even know what that is.
O ne demek anlamadım bile ha!
Problem in sector 7-g. I don't know what that is.
7-G sektöründe problem oluştu.
Look, I don't know what you're hunting for, but the sad fact is that we just don't connect that way.
Bak, nereye varmak istediğini bilmiyorum ama üzücü gerçek şu ki o türlü bir birleşme yapmıyoruz artık.
I don't know what your deal is. We don't do that here.
Derdin ne bilmiyorum ama, biz burada böyle çalışmayız.
Which I don't know what that is.
Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum.
So what? Yeah, well, I've been a therapist long enough to know it's what you don't say that is usually the most significant.
Bunu bilecek kadar uzun süredir terapistinim ama en önemli şeylerden hiç bahsetmiyorsun.
And I've been a therapist long enough to know it's what you don't say that is usually the most...
Bunu öğrenecek kadar süredir terapistinim ama hiç bahsetmedin. Genellikle...
I mean, Ryan, I know that you say that I have to change, but what you don't realize is that I have changed.
Ryan, bana değişmemi söylediğini biliyorum ama aslında far etmediğin şey değiştiğimdi.
I don't know what that is.
Onun ne olduğunu bilmiyorum.
- I don't know what that is!
- Neden bahsediyorsun!
I don't know that what William and I want is right, u... unless we do this... the right way. I... Get the proper approvals, make sure.
Yeşil ışığa minnettar olsam da doğru şekilde yapmadığımız takdirde William ile istediğimiz şeyin doğru olduğundan emin değilim.
No, what's sad is that you don't know Adam West was TV's Batman.
Hayır, asıl üzücü olan Adam West'in televizyonun Batman'i olduğunu bilmemen.
And if that is not poetic justice, I don't know what is.
Bu ilahi adalet değil de nedir bilemiyorum.
All right, Peter, I don't know what this is about, but you're my best friend and I'd like to think that you do the same for me.
Pekala Peter, Konuyu tam bilmiyorum ama sen benim en iyi dostumsun ve aynı şeyi sen de benim için yapardın.
Well, I don't know what that is.
O ne demek bilmiyorum.
I can't because I don't know who she is or what the hell you're talkin'about. And if that means we're at war, then we're at war.
Veremem çünkü kızının kim olduğunu ya da senin neden bahsettiğini bilmiyorum ve bu savaşa girdiğimiz anlamına geliyorsa, öyleyse gireriz.
I don't know what goes on here, But that kind of behavior is not allowed in my house And certainly not in the presence of my daughter.
Burada nasıldır bilmiyorum, ama bu tür bir davranışa, hele hele benim kızımın yanında müsaade edemem.
That's a nice scent you're wearing. What is it? I don't know.
- Parfümünüz güzelmiş, nedir?
But what I don't know is if my jealous, paranoid freakiness is something that you can get over or it's something that you can't.
ama nedenini bilmiyorum kıskançsam, paranoya yaparım üzerinden aştığın şeyin yada yapamadığın birşeyle
I don't know what that is.
Bunun ne olduğunu bilmiyorum.
I don't know what's gonna happen with Emma and I, but I do ask is that you back off until we figure it out.
Emma ile ilişkiniz nasıl gelişecek bilmiyorum ama çözene kadar üstüne gelmemeni rica ediyorum.
I don't know what that is, but if I find out it's bad... the Fury's gonna find you.
O ne bilmiyorum, ama olur da kötü olduğunu öğrenirsem, Gazap gelip seni bulur.
Or horses. If that's not cursed, I don't know what is.
Onlar lanetli değilse kim lanetlidir?
- I don't know what that is.
- Bende bilmiyorum.
If that's not irresponsible, I don't know what is.
Bunlar da sorumsuzluk değilse, başka ne olsun bilemiyorum.
Your Honor, I don't know what the defense counsel expects this to prove, but there is no evidence that this video is part of the already submitted exhibit.
Sayın Hâkim, savunma avukatı bununla ne ispat etmeye çalışıyor bilmiyorum ama bunun kayıtlara geçen videonun bir parçası olduğuna dair herhangi bir delil yok.
You think I don't know what that is?
Onun ne olduğu bilmediğimi mi sanıyorsanız?