I don't know where he is tradutor Turco
792 parallel translation
- I don't know where he is!
- Nerede olduğunu bilmiyorum! - Ben biliyorum.
John? - I don't know where he is.
- Nerede olduğunu bilmiyorum.
- I don't know where he is.
- Nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he is!
Nerede oldugunu bilmiyorum!
He's my brother and he lives with me, but I don't know where he is.
Kendisi kardeşim, benimle birlikte yaşıyor fakat nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he is.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
So he said, "Lady, I don't know where Connect-i-cut is, but this train goes to Harlem".
Adam dedi ki : "Leydi, Connecticut nerde, bilmiyorum..." "... ama bu tren Harlem'e gider. "
I know his name is Jones, but I don't know where he lives.
Adının Jones olduğunu biliyorum, ama nerede oturduğunu bilmiyorum.
I TOLD YOU, HE'S GONE. I DON'T KNOW WHERE HE IS.
Onun nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know just where he is.
Nerede olduğunu bilemiyorum.
No, I don't know where he is.
Hayır, nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he is.
Yerini bilmiyorum.
I don't even know where he is, but wherever he is...
Nerede olduğunu bilmiyorum, ama nerede olursa...
I don't know where he is.
Onun nerede olduğunu bilmiyorum.
We didn't have lunch together. I don't even know where he is.
Öğle yemeğinde de birlikte değildik.
I don't know where he is either.
Ben de onun nerede olduğunu bilmiyorum.
Vargas, I don't even know where he is.
Vargas, şu anda nerede olduğunu bile bilmiyorum.
I don't know where he lives or what he does.
Nerede oturduğunu, ne iş yaptığını bilmiyorum.
I don't know where he is
Nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where Johnny is, what trouble he got into...
Johnny nerede, nasıl bir belaya bulaştı bilmiyorum.
Sweetie, I don't know where he is.
Tatlım nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he is, Mrs. Reeves.
Yerini bilmiyorum, Bayan Reeves.
Because this damn county's 200 miles long and 40 miles wide and they know where he is and I don't.
Çünkü bu lanet sehir 300 km. uzunlugunda, 60 km. genisliginde ve onlar yerini biliyor, ben bilmiyorum.
If he's not here, I don't know where he is.
Burada yoksa nerede olduğunu bilmiyorum.
No, I don't know where he is
Hayır, nerede olduğunu bilmiyorum.
How can I imagine, when I don't know where he is?
Nerede olduğunu bilmediğimde, nasıl hayal edebilirim?
I don't know where he is in all this mess.
Bu karmaşanın içinde onun nerede olacağını düşünemeyeceğim.
I'm sorry, I don't know where he is.
Üzgünüm, nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he is, I really don't.
Nerede olduğunu bilmiyorum. Gerçekten.
... I don't know where he is.
Onun nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he is now.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
- But I don't know where he is.
- Yerini bilmiyorum ki.
And now I don't know where he is.
Şimdi nerededir bilmiyorum.
- No. I don't know where he is.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
But I don't know where he is.
Ama nerede olduğunu bilmiyorum.
I don't know where he is
tam nerde bilemiyorum!
Well, I don't know where he is.
Şey, nerede olduğunu bilmiyorum.
- Yeah, but I don't know where he is.
- Tanıyorum ama nerede bilmiyorum.
And I don't know where he is..
Nerededir bilmiyorum..
He just disappears, I don't know where he is.
yok olup duruyor, nerede olduğunu bilmiyorum.
I was the beautiful Nuredin's slave, but I don't know where he is.
Güzel Nureddin'in kölesiydim ama şimdi nerede olduğunu bilmiyorum.
Look, I don't know where the hell he is, but if I see him, I'll tell him!
Nerede olduğunu bilmiyorum, ama görürsem ona söylerim.
Becaru's gone, and I don't know where he is.
Siz de oradaydınız!
I don't know where he is.
Ama onu bulamadım!
- Where is he now? - I don't know.
Peki şimdi nerede?
I don't know where he is now or who he is.
Onun kim ya da nerede olduğunu bilmiyorum.
Don't go. I know where he is. I'll take care of it.
gitmeyin peşinden nerede olduğunu biliyorum bununla ben ilgileneceğim
I've been living with this guy for - for several years... and-and I was married to someone else before Tony... and I don't- - I don't even know where he is.
Birkaç yıldır bu adamla birlikteyim ve Tony'den önce başkasıyla evliydim şimdi onun nerede olduğunu bile bilmiyorum.
I really don't know where he is.
Nerede olduğunu gerçekten bilmiyorum.
- I don't know where he is, Mike.
- Nerede olduğunu bilmiyorum Mike.
I don't know where he is.
Gitti. Nerede bilmiyorum.