English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I don't understand it

I don't understand it tradutor Turco

2,359 parallel translation
I don't understand. What happened? - What would make him lose it like that?
Bu yerin sana yardımı oldu mu?
And it doesn't really matter how I found out, but... what I don't understand is, why you would protect him after what he did?
Kendim öğrendim ve nasıl öğrendiğimin bir önemi yok. Anlamadığım şey şu : Sana yaptıklarından sonra onu neden korudun?
The professor's latest project. I don't understand how he made any sense of it, but when he was inspired...
Bundan ne anlam çıkarıyordu bilmem ama ona ilham veriyordu.
I don't really understand how it all adds up.
Bunlar ne anlama geliyor, sahiden hiç anlayamıyorum.
Okay, well, I can understand that there could be some jealousy that arises, but in the end, don't you think it's just better to tell the truth?
Tamam, biraz kıskançlık doğmasını anlayabilirim ama sonunda doğruyu söylemenin en iyisi olduğunu düşünmüyor musun?
I didn't understand what it all meant. I still don't.
Ne anlama geldiğini bilmiyordum, halen de bilmiyorum.
It's cyclical, although I don't understand the cycle.
O da ne? Periyodik bir şey, ayrıca periyotları da anlamam.
I don't understand it.
Anlamıyorum.
- You don't understand. I don't want to go in. It makes me feel uncomfortable.
Hayır, anlamıyorsun Jeff'in ofisine girmek istemiyorum.
I understand if you don't want to talk about it.
Bunun hakkında konuşmak istemezsen, anlarım.
I just don't understand why you did it. Schuester told me he'd give me enough extra credit to pass Spanish if I joined the club.
- Eğer Glee'ye katılırsam, Shuester İspanyolcadan geçmek için ek not vereceğini söyledi.
Well, I don't understand it now.
Şey anlayamadım pek.
No, because I don't understand what it says.
Hayır, çünkü onun ne dediğini anlamıyorum.
I mean... and they think you don't love them because you don't understand, but it's the opposite.
Yani- - Onları anlamadığınız için, kendilerini sevmediğinizi sanırlar ama tam tersidir.
I don't understand it.
- Anlamıyorum ya çalıyor
I know I don't possess the tools of leadership, but I don't understand why we can't assemble the equipment inside the hut and then take it outside.
Bekleyin biraz, liderlik vasıflarına sahip olamayabilirim ama neden ekipmanları kulübede hazırlayıp daha sonra dışarıda kullanmadığımızı anlayamıyorum.
You understand that. I don't think you have any sense, what it's like for me right now, you know.
Şu anda neler yaşadığımı anladığını hiç sanmıyorum.
I don't understand, it's all blurry, I see nothing.
Anlamıyorum, her şey bulanık!
I don't understand it We weren't able to open it!
Anlayamıyorum. Tuzağı ikimiz bile açamamıştık.
I know you don't understand it... but please respect it.
Anlamadığını biliyorum... ama lütfen kararıma saygı göster.
Frankly, sometimes I don't understand it. But, please.
Doğrusu, bazen ben bile anlamıyorum.
The thing about youth culture is I don't understand it.
Gençlik kültürü ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim ; onları anlayamıyorum.
I just don't understand it.
Hiç anlamıyorum.
An event must have happened to trigger it, some kind of error or mistake in judgment. I don't understand.
Bu olay verdiğin kararda bir hata yaptığında ortaya çıkacaktı.
It's different, I don't understand it.
Farklı bu, hiçbir şey anlamıyorum.
I don't understand why I shouldn't be able To buy it away from her at double What dad paid for it.
Babamın verdiği paranın iki katını vererek niye ben almayayım anlamıyorum.
I see how you are with money. You don't understand it.
Parayla ilişkini görüyorum.
I don't understand why you like talking about this when you can see so clearly that it upsets me.
Beni üzdüğünü açık açık gördüğün halde neden bunları konuştuğunu hiç anlayamıyorum.
My whole life I wanted to see the world. And now that I'm out here, I don't understand any of it.
Bütün hayatım boyunca dünyayı görmek istedim şimdi dışarıdayım ama hiçbir şey anlamıyorum.
I just don't understand why it is not enough for you.
Bende bu senin için neden yeterli değil onu anlamıyorum.
You know, I know you're scared. And I know you don't want to talk about it. I understand the situation... very well.
Korktuğunu biliyorum ve bu konudan konuşmak istemediğini de biliyorum bu durumu çok iyi anlıyorum.
No, I don't understand any of it.
-... fikrin var mı? - Hayır, hiçbir şey anlamadım.
- I don't understand it. We walk three times a week.
- Anlamadım gitti, haftada üç kez yürürüz.
I don't understand the point of it.
Ben bilmiyorum neye bağırıyorlar.
I understand if you don't want to be my friend, but this thing we've created... It is bigger than the both of us, and it deserves to be done right.
Pierce, arkadaşım olmak istemezsen anlarım ama, ama dün yarattığımız bu şey ikimizi de aşıyor ve doğru yapılmayı hak ediyor.
I don't care if all people understand it.
Bütün insanların anlayıp anlamaması umrumda değil.
I just don't understand it.
Anlamıyorum sadece.
So reasonable that I don't understand why you couldn't just call the police right now and explain it to them.
Bu oldukça mantıklı bir hikaye gibi o kadar mantıklı ki polisi arayıp, onlara anlatabileceğin türden.
I don't understand your system, but I can see that it works.
anlamadım ama işe yaradığını görüyorum
Then I don't understand either. Fuck it all!
O halde ben de bir şey anlamıyorum!
I... I don't understand it.
Anlayamıyorum.
Booth seems to like it, which I-I don't understand.
Booth'un hoşuna gitmiş görünüyor. Sebebini anlamasam da.
- I don't understand it
Anlamıyorum.
I know it's hard for you to understand right now... but sometimes us adults, we have to do certain things that we don't like.
Biliyorum, şu an bunu anlaman zor ama bazen, biz yetişkinler, hoşumuza gitmeyen bazı şeyleri yapmak zorunda kalırız.
I don't understand it
Anlamıyorum.
Even if I don't understand a word in a book, I just throw it away and I read the funnies.
Bir kitapta tek bir kelimeyi anlamadığım an... onu bir kenara bırakıp karikatür okuyorum...
That's because when I don't understand the funnies, I throw it away and I drink wine.
Çünkü karikatürleri anlamıyorum ve bir kenara atıyorum... şarap içiyorum.
- i don't understand what i did wrong. - beat it!
Neyi yanlış yaptım anlamıyorum.
Oh, well, it was me trying to understand you white folks...'cause I don't.
Eh, iyi, Geçen hafta sonu siz beyaz insanları anlamaya çalışıyordum... Çünkü anlamıyorum.
I don't understand how it works.
Nasıl olduğunu bilmiyorum.
Morgana, I don't understand. Why is it that you're the only person awake?
Morgana, neden sadece senin uyanık olduğunu anlamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]