I gave you an order tradutor Turco
130 parallel translation
- I gave you an order, Mr. Bush.
- sana bir emir verdim, bay Bush.
I gave you an order!
Bir emir verdim!
- I gave you an order.
- Sana bir emir verdim.
I gave you an order!
Sana bir emir verdim!
- I gave you an order, mister.
- Sana bir emir verdim bayım.
I gave you an order, doctor.
- Size bir emir verdim.
I gave you an order, Mr. Farrell.
Bir emir verdim, Bay Farrell.
I gave you an order.
Size bir emir verdim.
- Ensign, I gave you an order.
- Teğmen, sana bir emir verdim.
Mr. Spock, I gave you an order to stay in the Sickbay.
Revirde kalman için emir verdim.
I gave you an order you didn't obey.
Sana bir emir vermiştim. Sen itaat etmemiştin.
I gave you an order, do you hear me?
Size emrediyorum, beni duyuyor musunuz?
I gave you an order.
Sana bir emir verdim.
I gave you an order, Biff.
Sana bir emir verdim.
Biff, I gave you an order.
Biff, sana bir emir verdim!
- You fake! I gave you an order!
Sana bir emir verdim!
I gave you an order!
Geri dön dedim!
I gave you an order, boy.
Sana bir emir verdiğim evlat.
I gave you an order, woman!
Sana bir emir verdim kadın
I gave you an order to kill her.
Ben sana onu öldür emrini verdim.
I gave you an order, soldier.
Sana bir emir verdim, asker.
I gave you an order.
Dediğimi yap! Sana bir emir verdim.
I gave you an order, Lieutenant!
Size bir emir verdim Teğmen!
I gave you an order!
Sana emrediyorum!
- I gave you an order, private!
- Sana bir emir verdim asker!
- I gave you an order to evacuate.
Sana bir emir verdim. Çık dışarı.
- I gave you an order to evacuate.
Çık dışarı. Binayı terkedin.
- I gave you an order, Byron.
- Sana emrediyorum, Byron.
Helmsman! I gave you an order.
Dümenci, sana bir emir verdim.
I gave you an order, and I expect you to follow it.
Sana bir emir verdim, ve senin bu emre uymanı bekliyorum.
Lieutenant, I gave you an order.
Binbaşı, bir emir verdim.
I gave you an order Lieutenant.
Size bir emir verdim Teğmen.
I gave you an order, you take it.
Bir emir verdiğimde, onu sorgusuz uygulayacaksın.
I gave you an order, Lieutenant - proceed to the aperture.
Size bir emir verdim Binbaşı- - açıklığa doğru devam edin.
I gave you an order!
Sana bir emir vermiştim!
Because I gave you an order, Jonas.
Çünkü sana bir emir verdim, Jonas.
- I gave you an order, sergeant.
- Sana bir emir verdim, çavuş.
- I just wanna talk... - I gave you an order.
Size bir emir verdim.
- It's not going to hurt us, I gave you an order.
- Bize zarar vermez. Sana bir emir verdim.
- I gave you an order.
- Sana bir emir vermiştim.
ARCHER : I gave you an order.
- Sana bir emir verdim.
I gave you an order to be cautious, no matter what happened!
Size ne olursa olsun dikkatli olmanız yönünde bir emir verdim!
I gave you an order, Mr. White!
Size emir verdim, Bay White.
- I gave you an order.
Sana bir emir verdim.
- I gave you an order, Commander.
- Sana bir emir verdim Komutan.
I gave you an order!
Çabuk geri dön!
You've said that your assault on Private Santiago... was a result of an order that Lieutenant Kendrick gave you... in your barracks room at 1620, am I right?
Santiago'ya yaptığınız saldırının, Teğmen Kendrick'in saat 16 : 20'de koğuşunuzdayken size vermiş olduğu emir sonucu gerçekleştirdiğini söyledin, haklı mıyım?
But my orders... I know that Admiral Nechayev gave you an order.
Amiral Nechayev'in emir verdiğini biliyorum.
I just gave you an order.
Sana bir emir verdim.
I just gave you an order and I'd like you to follow it, please.
Sana bir emir verdim ve uygulamanı istiyorum, lütfen.
- I gave you an order, boy.
- Sana bir emir verdim evlat.