I got a little carried away tradutor Turco
109 parallel translation
About my conduct in the office here yesterday I'm afraid I got a little carried away. I'd like to apologize to you.
Dün buradaki davranışım konusunda birazcık kendimi kaptırmıştım galiba.
I got a little carried away with the hose, but this is important.
Evet hortumla biraz ileri gittim ama bu çok önemli. Konuşmalıyız.
I guess I got a little carried away in there.
Sanırım biraz ileri gittim ha!
I got a little carried away.
Sanırım kendimi fazla kaptırmıştım.
I got a little carried away. The money.
Kendimi fazla kaptırdım paraya.
I got a little carried away at the bowling alley.
Bowling salonunda kendimi biraz kaybettim.
- I guess I got a little carried away. - Hmm?
Kendimi kaptırmışım galiba.
I got a little carried away... explaining the inner workings of the institution to Jim.
Hastanenin iç çalışma düzenini... Jim " e anlatırken ipin ucunu biraz kaçırdım.
I guess I got a little carried away.
Sanırım biraz formdan düşmüşüm.
- So maybe I got a little carried away.
- Belki de biraz fazla abarttım.
Sorry. I got a little carried away in there.
Biraz abarttım sanırım.
I got a little carried away with puppies.
Yavrularda aşırıya kaçtım.
- I got a little carried away.
- Biraz kendimi kaptırdım.
I got a little carried away.
Birazcık taşıma sorunu oldu.
Hey, Trance, I know I got a little carried away back there, and I'm glad you talked some sense into me.
Baksana Trance, orada biraz kendimi kaybettim ve aklımı başıma getirdiğin için teşekkür ederim.
I got a little carried away with the tweezers.
Cımbızla birazcık alayım dedim.
I got a little carried away.
Ben kendimi kaptırdım.
No, I just came by to ask you a few questions, and I got a little carried away.
Hayır, ben sadece sana bir kaç soru sorma için geldim, ve biraz kafa dağıtmak için.
Okay, so I got a little carried away.
Biraz kendimi kaptırdım.
Okay, so i got a little carried away.
Pekala, biraz abartmış olabilirim.
Sorry if I got a little carried away.
Biraz aşırıya kaçtıysam özür dilerim.
Okay, okay, wait a second. I admit, I got a little carried away today in the park.
Tamam, bugün parkta biraz ileri gittiğimi itiraf ediyorum.
Okay, maybe I got a little carried away.
Tamam, belki birisi alışılmış bişey değil.
Think Monty and I got a little carried away.
Sanırım Monty'le biraz fazla kaptırdık.
I got a little carried away.
Biraz ileri gitmişim.
OK, I got a little carried away.
Tamam, biraz kaptırmış olabilirim.
I'm sorry. I got a little carried away.
Özür dilerim biraz ileri gittim.
I got a little carried away. ljust really wanted to talk to you.
Bir süre uzak kaldım senden. Seninle konuşmak istedim.
I guess I got a little carried away.
Sanırım biraz kaptırdım.
I got a little carried away there.
Biraz kendimden geçtim.
I GOT A LITTLE CARRIED AWAY BEFORE.
Demin biraz kendimi kaybettim.
I guess I got a little carried away.
Sanırım ben de fırsatı bulunca kaçırmak istemedim. Sanır mısın?
- I got a little carried away.
- İşi biraz alıp götürüyorum. - Evet.
I got a little carried away.
Uzamam lazım.
I haven't played in front of an audience in 20 years and so maybe, possibly I got a little carried away and out of control, and I'm sorry.
20 yıldır seyirci önünde çalmadım. Dolayısıyla belki, muhtemelen biraz kaptırdım ve kontrolden çıktım. Özür dilerim.
I got carried away a little.
Kendimi biraz kaptırdım.
I kind of got carried away a little.
Kendimi kaptırmışım.
I got a little carried away.
Biraz abarttım.
You promised if I brought you here, no fighting. Oh, I'm sorry, Peg. I must have got a little carried away.
kural iki, hiçbir kavgaya girmeni istemiyorum, özellikle Jack'le.
I'll admit we got a little carried away, and it wasn't even all Franck's fault, although God knows I tried to blame him.
Buraya büyük bir pencere. Biraz kendimizi kaptırdığımızı kabul ediyorum. Üstelik hepsi Franck'ın suçu bile değildi.
I guess things got a little carried away...
Üzgünüm. Sanırım işler biraz karıştı...
I guess we got a little carried away with the whole post-slayage nap thing.
Galiba avlanıp yorulduktan sonra kestirme olayını biraz abarttık.
I maybe got a little bit carried away when the cops came.
Polisler geldiğinde biraz paniklemiş olabilirim.
I got a little carried away.
- Üzgünüm, konuya dönelim.
When things got tense I got carried away a little.
Ortam gerilince ben de havayı estirdim yani,
Sorry, I just got a little carried away.
Üzgünüm, ben biraz taşınan var.
You all got a little carried away. Especaliy the driver. Am I right?
Ama bu durum herkesi, özellikle de sürücüyü heyecanlandırdı, değil mi?
I just, uh, got a little carried away.
Ben biraz ileri gittim.
Sorry. I guess we got a little carried away.
Hey, başka bir yere gidin.
I guess we got a little carried away, though.
Sanırım biraz kendimizden geçmişiz.
Yeah, I guess we both got a little carried away.
Evet, Sanırım ikimizde biraz amacımızdan uzaklaştık.