I got to go now tradutor Turco
518 parallel translation
Look, I got to go now.
Şimdi gitmeliyim.
Mother, I got to go now.
Anne, artık kapatmam lazım.
I got to go now.
Gitmem lazım.
Look, Lieutenant, if you don't mind, I've got to go now, my limousine is waiting.
Bakın, Komiser, sakıncası yoksa, şimdi gitmem gerekiyor, limuzinim bekliyor.
I've got to go now before I lose track of him.
İzini kaybetmemek için şimdi gitmem gerek.
Well, I mean, that you'd want us to go on together a little longer, now that we kind of got used to each other.
Yani, birbirimize alıştığımıza göre... biraz daha birlikte devam etmemizi istersin diye ummuştum.
- I've got to go now.
- Şimdi gitmeliyim.
I've got to go and perform now.
Gösterime başlamam gerek.
I've got to go now.
Gitmek zorundayım.
I've got to go to see him now.
Artık onu görmeye gitmeye mecburum.
Now don't break up a good party, just because I've got to go.
Gitmek zorunda olduğum için böyle güzel bir partiyi bitirmeyin.
Well, I've got to go now.
Neyse, benim gitmem gerek.
I've got to go now.
Gitmem gerekiyor.
I've got to go home now.
Artık eve gitmeliyim.
Sara, I've got to go now, really I do.
Sara, artık gitmem gerekiyor.
But, Ray, I've got a lot to go on now.
Ama Ray, artık elimde çok kanıt var.
I've got to go now.
Şimdi kapamalıyım.
I've got to go away now... and I won't be back.
Şimdi gitmek zorundayım... Ve geri dönmeyeceğim.
But I'm afraid I've got to let you go now.
Ama bu şartlar altında seni çıkarmak zorundayım.
I've got to go back now.
Hemen şimdi.
Yeah, but I got to go to the high school now.
Evet, ama şimdi okula gitmem lazım.
But it's started now and I've got to go through with it.
Ama bir kez başladı. Bunu yapmalıyım.
Oh, I've got to go now.
Oh, şimdi gitmem gerekiyor.
Now I've got to go.
Şimdi gidiyorum.
I got to go up now.
Yukarı çıkmalıyım artık.
I got to go up now.
Artık yukarı çıkmalıyım.
Now, I've got to go out.
Gitmem gerek.
I got to go now.
Daha fazla oyalanamam.
Well, I've got to go, now.
Gitmek zorundayım.
well, I- - I've got to go and get dressed now.
Neyse, gidip giyinmem gerek.
I've got to go now.
Artık gitmeliyim.
- I've got to go now.
- Artık gitmem gerekiyor.
I've got to go now.
Artık gitmek zorundayım.
All the same I've got to go and be with him now.
Ama onunla gitmeliyim.
Why listen to a thug like him? I must give him the money and go home now. Playing trumpet got me money.
Bir keresinde kendi bebeğini öldürdüğünü görmüştüm.
I've got to go now, Mama.
Şimdi kapatmalıyım, anne.
I've got to go now.
GitmeIiyim.
I've got to go now.
Şimdi gitmeliyim.
You just got here, rest a while No, I have to go right now
daha henüz geldini dinlensenize hayır, hemen başlayacağım
I... have got to go now.
Artık gitmek zorundayım.
I have got to go home now.
Artık eve gitmem gerekiyor.
OK, I've got to go now.
Şimdi gitmeliyim.
I've got to go over to the hospital right now.
Hemen şimdi hastaneye gitmem gerekiyor.
Now I've got to go back to the gynecologist, and say, in my sweet little voice :
Şimdi jinekoloğuma gidip tatlı bir sesle :
- Honey, I've got to go now.
- Tatlım, kapatmam lazım.
Now, I got to go, Ma.
Şimdi, gitmem lazım, Anne.
I've really got to go now.
- Yok, yok. Gerçekten gitmem lazım.
I mean... I believe you could kill me right now, and if that's what you want to do... then go ahead... but you've got enough heat on you already, and we can help you.
Yani eminim beni şu an öldürebilirsin ve eğer yapmak istediğin buysa o zaman durma ama zaten başın yeterince belada ve biz sana yardım edebiliriz.
Now, you're gonna go with him... on the plane to a faraway place where I've got friends you can live with.
Şimdi uçağa binip benim arkadaşlarımla... birlikte yaşamak için çok uzağa gideceksin.
Now I've got to go to the grocery store and get another one.
- Şimdi dükkana gidip bir tane daha alacağım.
Now I got the big case and I'm picked to go down with it.
Sonunda büyük işi yakaladım ama kuyumu kazmaya çalışıyorlar.