I helped him tradutor Turco
744 parallel translation
I know it sounds funny, but instead of shooting him, I helped him out of a jam.
Komik olduğunu biliyorum, ama onu vurmak yerine, balçıktan çıkmasına yardım ettim.
I helped him frame his bill.
Kanun tasarısında ona yardım ettim.
That's all. I helped him.
Ben yardım ettim.
I helped him prepare the apparatus.
Cihazı tasarlamasına yardım etmiştim.
I helped him to get a government contract, and he paid me 20,000 dinar.
Hükümetle bir akit imzalattım.
Ritchie wanted to pull that job, I helped him, but he wanted to.
Ritchie bu işe kendi girmek istedi. Ona yardım ettim, ama o istedi.
He was blotto, so I helped him to bed.
Zil zurnaydı, bu nedenle yatağa girmesine yardım ettim.
And I helped him pack.
Ona bavul hazırlarken yardım ettim.
I helped him to bury them.
Onları gömmesine yardım ettim.
But I guess you could say I helped him about as much as he ever helped me.
Ama şu da var ki ben ona, onun bana ettiğinden daha fazla yardım ettim.
I helped him pick it out.
Seçmesine ben yardım ettim.
Of course I helped him.
Tabii ki ona yardım ettim.
I watched them hang my father... and I helped him to die.
Babamı asarlarken seyrettim... ve onun ölümüne sebep oldum.
I helped him search, trunk and everything.
Bagajı filân aramasına yardım ettim.
I helped him open a big door, he needed air.
Büyük bir kapı açmasına yardım ettim, havaya ihtiyacı vardı.
I helped him research it.
Onun araştırmasına yardım etmiştim.
Sometimes I regret that I helped him discover the truth.
- Bazen gerçeği bulduğum için pişman oldum
One night he run off. I helped him.
Bir gece kaçtı. Ona yardım ettim.
I taught him how to treat guests, how to make budgets, how to do bills and so on, and as I helped him, he became a good customer.
Misafirlere nasıl davranacağını, stoklamayı fatura ve benzeri işleri öğrettim. Ben ona öğrettikçe iyi bir müşteriye dönüştü.
At least I helped him retain his chance of survival.
En azından, kurtuluş şansını sürdürmesine yardım ettim.
But I helped him. I saw that two of those crates were safely delivered from the ship.
O iki sandığın gemiden sapasağlam indiğini gördüm.
I helped him, as I've helped Jean, and as Jean will help me...
Yardımcı oldum, nasıl ben Jean'a, Jean da bana yardımcı olduysa, öyle...
I helped him upstairs...... to his bedroom.
Sonra yukarı çıkmasına yardım ettim. Yatak odasına kadar.
He passed the information on to Washington and I helped him to do it
Bilgileri Washington'a geçti ve ben de ona yardım ettim.
That's why I helped him.
O nedenle yardım ettim.
I helped kill him!
Cinayete katıldım!
I'll say she helped me kill him.
"Öldürmeme yardım etti." diyeceğim.
I could have helped him.
Dizlerinin üzerine çökmüş olsan bile bir işe yaramazdı.
I helped to cheer him up in Honolulu.
Onu Honolulu'da eglenmistirdim.
You know why I brought him here - he helped me
Onu buraya çağırdım, çünkü ban ayardım etti.
I carried him through the jungle, helped deliver him.
Onu ormandan geçerken ben taşıdım, doğumuna yardım ettim.
I helped capture him!
Onu yakalamana yardım ettim!
With the feeling against Doc, I wouldn't stay in business 10 minutes if they knew I'd helped him.
Herkes doktora karsiyken... ona yardim ettigim duyulursa burada bir daha is yapamam.
Looks like a man named Buchanan helped him.
Görünüşe bakıIırsa Buchanan adında biri ona yardım etti.
I've helped him with his writing, nothing else.
Yazmasına yardımcı oldum, o kadar.
Help him like I helped my children.
Benim yaptığım gibi yap.
I promised the sergeant that if he helped us out, you'll take him on.
Bize yardım ederse, onu da mürettebata dahil edeceğinize dair çavuşa söz verdim.
How could I have helped him by being killed?
Ölü olarak ona nasıl yardım edebilirdim?
Mr. Messenger was in the water... he reached for the raft, I only helped him aboard.
Bay Messenger sudaydı sala ulaşmayı başardı, ben sadece üzerine çıkmasına yardım ettim.
I offered to help him with the fire, but... he said that I'd helped him enough for one day.
Ona ateş için yardım teklif ettim Bir gün için yeterince yardım ettiğimi söyledi
You helped him?
Yardım mı ettiniz? NasıI olur?
- Oh, no. I would have helped him but- - but he couldn't wait.
Ona yardım edecektim, ama... ama sabredemedi.
I just helped him because he was so scared.
Sadece ona yardım ettim. Çünkü çok korkmuştu.
Don't tell him I helped you.
Size yardım ettiğimi duymasın.
I've spoilt him. And I've helped you.
Ve sana yardım ettim.
I think it helped him beyond measure being able to tell you his story and to know that however fantastic you were prepared to admit it to be true.
Sanırım, hikâyesini sizinle paylaşabilmesinin ve her ne kadar inanılmaz olsa da doğru olduğunu kabul etmeye böylesine hazır olduğunuzu bilmesinin ona ziyadesiyle yararı dokundu.
I just helped him carry it in, ma'am.
Ben sadece taşımasına yardım ediyordum.
Tell him I helped you.
Bana yardım etmesini söyle.
I think Baxter helped him straighten out a problem with the water taxis.
Sanırım Baxter onun deniz taksileriyle ilgili bir sorununa yardım etti.
I think it really helped him, having you there.
Bence orada olman ona çok iyi geldi.
I am trying to understand... if there is someone behind who has helped him flee.
Anlamaya çalışıyorum... eğer ardında birisi varsa, kaçmasına kim yardım etti.
i helped 45
i helped you 48
i helped her 18
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
i helped you 48
i helped her 18
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26