I just need more time tradutor Turco
325 parallel translation
I just need more time.
Sadece biraz zamana ihtiyacım var.
I just need more time.
Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need more time, Michael, that's all.
Biraz daha zaman ihtiyacım var, Michael.
They've worked for us up'till now, haven't they? I just need more time with them.
Şimdiye kadar işe yaradılar üstlerinde biraz daha çalışmam gerek.
Tell them I'm a good guy. That I'll pay, I just need more time.
Zaman tanırlarsa ödeyeceğimi söyle.
Look, I just need more time.
Bakın, sadece biraz daha ihtiyacım var.
Look, I just need more time.
Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need more time to get the third.
Üçüncüyü almam için biraz daha zamana ihtiyacım var.
I need just a bit more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need a little more time.
Biraz zamana ihtiyacın var.
I just need some more time.
Yalnızca biraz daha zaman gerekiyor.
I just need a minute more of your time, so we can shoot from behind you towards me, and, um..... that way we have someplace to go when we cut.
İhtiyacımız olan bir dakika daha sonra arkana geçip, bana doğru çekim yapacak... Böylece kestiğimizde bize biraz alan kalmış olacak.
I realized you just need more time.
Daha fazla zamana ihtiyacın olduğunu anladım.
I just need a little more time.
Sadece zamana, biraz daha zamana ihtiyacım var.
Look, I... I... I just need you to give me a little more time.
Bak, bana biraz daha zaman vermelisin.
- I just need a little more time.
- Sadece biraz zamana ihtiyacım var.
I just... need more time.
Sadece... biraz daha zamana ihtiyacım var.
Peg, please, I just need a little more time.
Peg lütfen, sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just feel like I need a little more time because I feel like I'm not ready yet.
Daha fazla zamana ihtiyacım var çünkü kendimi hazır hissetmiyorum
And I just feel we need a little more time to get to know each other.
Birbirimizi tanımak için biraz daha zaman gerektiğini hissediyorum.
I just need a little more time.
Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need a little more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need to speak to him one more time.
Onunla sadece bir kez daha konuşmalıyım.
You know, I'm getting to a point in my life where I need something more than just a good time.
Biliyorsun ki, hayatımda iyi vakit geçirmekten daha fazlasına ihtiyacım olan bir noktaya geliyorum.
I just need a little bit more time, that's all.
Biraz daha zamana ihtiyacım var, hepsi bu.
I guess you just need to take some more time.
Galiba biraz daha zamana ihtiyacınız var.
I just... I need more time.
Sadece benim... zamana ihtiyacım var.
You know, I'm getting to a point in my life where I need something more than just a good time.
Biliyorsun, hayatımda iyi vakit geçirmekten daha çoğuna ihtiyacım olduğu bir noktadayım.
I guess I just need a little more time.
Sanırım biraz zamana ihtiyacım var...
Look, I just need a bit more time to sort things out, turn things around.
- Pekala. Bak, Sadece biraz zamana ihtiyacım var... bir şeyleri düzene sokmam gerek.
No, I just need to spend a little more time training.
Hayır, sadece biraz daha fazla çalışmam gerekiyor.
I just want to be sure, I need more time to check my data.
Sadece emin olmak istedim, Verileri kontrol etmek için daha fazla zamana ihtiyacım var.
It was a huge thing for me because I'd just rearranged... my entire schedule, committed to this art thing... and I just need to rearrange it one more time.
Benim için çok önemliydi çünkü bütün ders programımı değiştirip, sanat derslerine kendimi adamıştım. ... ve şimdi bir daha ders programımı değiştirmek istiyorum.
I'LL TELL HIM I'M TUTORING YOU AND THAT YOU'RE GETTING THE HANG OF IT, BUT YOU JUST NEED A LITTLE MORE TIME.
Sana ders verdiğimi, senin de olayı kaptığını ama biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu söylerim.
I guess I just need a bit more sack time, huh?
Sanırım, sadece biraz fazla boş zamana ihtiyacım var, ha?
Please, I just need a little more time.
Lütfen, biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need a little more time to grow into my leadership role.
Liderliğe alışmak için biraz zamana ihtiyacım var.
I... I think I just, I need a little more time.
Bence biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just- - I need a little more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need to do it one more time.
Sadece bir kez daha yapmam gerekiyor.
I just need to spend more time reacclimating, to get back into the swing...
Alışmak için biraz zamana ihtiyacım var sadece, kendimi adapte etmek...
- I just need a little more time.
- Biraz daha zamana ihtiyacım var.
Don't, please. I just... I need more time.
Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
My parents are all freaked out about Max moving out... ... and I just think we need more time before anybody knows.
Annemler Max'in taşınması yüzünden deliye dönmüş durumda ve bence herkes öğrenmeden önce biraz daha zaman geçmesi gerekiyor.
I just need a little more time to figure it out.
Düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.
So, yo, I mean no disrespect, but I just need a little more time so I can weigh my options.
Saygısızlık etmek istemem... ama biraz daha zaman ver bana. Düşünüp taşınayım.
I'm saying, man, I just need a little more time to do the math.
Düşünüp taşınmam lazım diyorum.
I just need some more time.
Biraz daha zaman gerekli.
- I just need a little more time.
Biraz daha zaman gerekiyor.
I just need to buy more time.
Birazcık daha zamana ihtiyacım var.
He'd just say I need to make more time for him, which would piss me off.
Ona daha fazla zaman ayırmamı istedi, bu da beni sinirlendirdi.