I just need some air tradutor Turco
68 parallel translation
I just need some air.
Biraz hava almaya ihtiyacım var.
Yeah, yeah, yeah, I've been kidnapped, I have been shot at, I'm just... I just need some air. Am I a prisoner or what?
Evet, evet, evet, kaçırıldım, bana ateş edildi, ben sadece sadece biraz havaya ihtiyacım var.
I'll be right back I promise... I just need some air.
Söz. Hemen dönerim. Biraz hava almaya ihtiyacım var.
I just need some air.
Biraz hava almalıyım.
I just need some air.
Biraz hava almak istedim.
- I'm fine, I just need some air.
- İyiyim sadece biraz temiz havaya ihtiyacım var.
I just need some air.
Biraz havaya ihtiyacım var
- I just need some air.
- Biraz hava almam gerek.
I just need some air.
Biraz hava alsam iyi olacak.
I just need some air. I'll call you.
Sizi ararım sonra.
- I just need some air.
- Hava almam gerekiyor.
I just need some air, dude.
Benim biraz hava almaya ihtiyacım var kanka.
I'll be home for supper, I just need some air.
Akşam gelirim. Biraz hava almaya çıkıyorum.
- I just need some air.
- Hava almam gerek.
I just need some air.
Biraz hava almam gerek.
I just need some air.
Biraz hava alacağım.
I just need some air.
Sadece biraz hava alacağım.
No, look, I just need some air.
Hayır bak, sadece hava alacağım.
I just... I just need some air.
Hava almam lazım.
I just need some air. All right?
Biraz hava almam gerek.
- Are you all right? - I just need some air.
- Biraz hava almam lazım.
I'm fine, I just need some air.
İyiyim, sadece biraz temiz hava almalıyım.
- Yeah, I just need some fresh air.
- Sadece biraz temiz havaya ihtiyacım var.
I think you just need some fresh air.
Bence biraz temiz hava almaya ihtiyacın var.
Yeah, I just need to get some air.
Tıbbi kanıtlara bakıp, uzmanlarla görüştükten sonra Helen Green'de dissosiyatif kişilik bozukluğu olduğunu anladım.
- Maybe I just need some fresh air. - Hold
Biraz temiz hava almam lazım.
- I'm okay, I just need to get some air.
- İyiyim, hava almam lazım sadece.
Maybe tomorrow, I just need to get some air.
Belki yarın, şimdi biraz hava almalıyım.
William : I just need to get some fresh air.
Gidip biraz hava alacağım.
- Where are you going? - I just need some fresh air.
Biraz temiz havaya ihtiyacım var.
I just... I need some air.
Biraz... temiz hava almalıyım.
I just need to get some fresh air.
Temiz havaya ihtiyacım var.
I just need to get some air.
Temiz hava almam lazım.
Honestly. I mean, we just need to, you know, knock out these two little wall things and some stuff back there, air it all out.
Yapmamız gereken tek şey şu duvara benzeyen iki ufak dekordan kurtulup, içeri hava ve ışık girmesini sağlamak.
Yeah, I... I just need to get some air.
Evet, biraz temiz hava almaya ihtiyacım var.
Listen, I just, uh... I just need to get some air.
- Dinle, benim hava almam gerekiyor.
- Yeah, I'm OK. I just need to get some air.
- İyiyim, biraz hava almam lazım.
I'm fine. I just need some fresh air.
İyiyim. Sadece biraz temiz hava almam lazım.
- I just need to get some air.
- Biraz hava almam lazım. - Hayır.
I just need to get some air.
Biraz hava almam gerek.
Yeah. I, uh, I just need to get some air.
Evet, biraz hava almalıyım.
I just need to... get some air. I'm fine.
İyiyim.
Let's just get you some fresh air, and then I promise you we will resolve anything you need.
Gelin dışarı çıkın! Sana söz veriyorum, çıktıktan sonra ne istersen yapacağız.
( GROANING ) I just need to get some air.
- Biraz hava alacağım.
We're gonna need some air support. I know just the person who can help us, someone who owes me a favor. Air?
Biraz hava desteğine ihtiyacımız var.
I just need some fresh air.
Sadece biraz temiz havaya ihtiyacım vardı.
I, I just need some fresh air.
Hava almam lazım.
I just need to get some air.
Biraz hava almalıyım.
I just... I need some air.
Benim sadece... temiz havaya ihtiyacim var..
I just need, like, five minutes to myself and get some air.
Biraz kendime zaman ayırıp hava almam lazım.
I... I just need some fresh air.
Biraz temiz hava almam lazım.