I just need to know tradutor Turco
1,595 parallel translation
I just need to know your name so I know what to scream when you're banging me.
Beni becerirken bağırabilmem için adını bilmem gerekiyor.
I just... I just need to know if he has any shortcomings. - It'll make me feel better.
Beni iyi hissettirecek bir kusuru var mı onu öğrenmem gerekiyor.
So I just need to know do you have Ray's wallet or not?
Ray'in cüzdanı sende mi değil mi, bunu söyle.
I just need to know the numbers.
Ben sadece rakamları bilmek istiyorum.
I just need to know where they are.
Sadece nerede olduklarını bilmem gerek.
Look, I know this may sound nuts, but I'm thinking of going home with a guy who may be significantly younger than me, and I just need to know if the situation is empowering or desprete.
Bakın, kulağa delice geldiğinin farkındayım ama ciddi ciddi yaşı benden barizce küçük bir çocuğun evine gitmeyi düşünüyorum. Bu durumun uygun mu yoksa sakıncalı mı olduğunu bilmem gerekiyor.
But I just need to know you can deliver the goods.
Teslimatı iyi yapabilir misiniz, bilmek istiyorum.
So I just need to know which one's gonna bounce.
Sadece hangisinin palavra olduğunu bilmem gerek.
Please, i just need to know.Is she gonna be okay?
Lütfen, bilmek istiyorum. - İyileşecek mi?
I'm thinking of going home with a guy who may be significantly younger than m and I just need to know if the situation is empowering or desperate.
Yaşı benden barizce küçük bir çocuğun evine gitmeyi düşünüyorum ve bunun uygun mu yoksa sakıncalı mı olduğunu öğrenmem gerek.
And I just need to know If the situation is empowering or desperate?
Bu durumun uygun mu yoksa sakıncalı mı olduğunu bilmem gerekiyor.
- All right? - Bup... I just need to know something.
Bir saniye, bir şeyi bilmem gerekiyor.
Scott Adler... I just need to know if he's in comp theory.
Scott Adler sadece kompozisyon teorisinde mi öğrenmek istiyorum.
I just need to know that he actually goes here. Please.
Gerçekten oraya gitti mi onu öğrenmeliyim.
I... I promise you that I will answer your questions over time, but for right now, I just need to know that you understand what I'm saying.
Bittiğinde sorularınızı cevaplayacağıma söz veriyorum ama şimdi, ne söylediğimi anladığını bilmem gerek.
I just need to know, can you take the call?
Bilmek istediğim işini yapabilecek durumda mısın?
I just need to know that you've dealt with it and it's done.
sadece bununla yüzleştiğini ve sorunu hallettiğini... bilmem gerek.
Can you hear me? I just need to know that... She's back.
Tamam, peki o zaman, teşekkürler Nicole.
I just need to know that everything is gonna be okay.
Anlaşıldı. Yeter ki, kimseye zarar gelmesin.
Maybe you know what that means, but I just need to know that you know not to expect my normal miracles.
Belki biliyorsundur, ama benden, normal mucizelerimden birini beklememelisin. - Evet.
I just need to know how it will happen.
Nasıl olacağı belli olduğunda hazırlığını yapabilir
So, I just need to know, you'll sign this affidavit, then?
Öğrenmek istediğim, bu beyannameyi imzalayacaksın değil mi?
Look, I know you're just trying to do the right thing, but there is something that I need to tell you.
Bak, şu anda doğru şeyi yapmaya çalıştığını biliyorum ama, Sana anlatmam gereken bir şeyler var.
It's just... I really need to talk to her, you know?
Onunla gerçekten konuşmam lâzım, anlıyor musun?
I just... I need to make sure that you know that I'm here for you.
Sadece yanında olduğumu bildiğinden emin olmak istedim.
Rose, we just need to know which way the Dharma barracks are from here, so we can stop Jack.
Rose, sadece Dharma kulübelerinin ne tarafta olduğunu bilmek istiyoruz. Böylece Jack'i durdurabiliriz.
I just wanted to let you know that if you need someone to run lines with... I'm available.
Eğer, dize provaların için birine ihtiyacın varsa, müsait olduğumu bilmeni isterim.
I just... I just need you to know that I'm the pancake lady.
Tamam, sadece şunu bilmeni istiyorum ki ben pankek hanım değilim.
I wanted to let you know that if you need anything, someone to talk to, you know, maybe you just need a hug.
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa bana söyleyebilirsin. Konuşmak için, bilirsin, Belki sarılacak bir kucağa ihtiyacın vardır.
I just need to know.
Bilmem lazım.
And I know this must be really hard for you. But I just need my daddy to hold me and tell me that it's gonna be okay.
Bunun senin için çok zor oluğunu biliyorum ama babamın bana sarılmasına ve her şeyin iyi olacağını söylemesine ihtiyacım var.
I just need to know if Jake can handle being interviewed at the moment.
Sadece şunu bilmem gerek ;
I just needed you to know, in case, years from now, you need a kidney.
Sadece bilmeni istedim, kim bilir, belki bir gün böbreğe ihtiyacın olur.
Well, i don't know, morales. I'm just saying, your faith must be wavering If you need all that crap to prove it.
Bilmiyorum, Morales inancını kanıtlamak için bunlara ihtiyaç duyuyorsan tam bir ruhani boşluktasın demektir.
And I just need to be able to turn to you and know that you believe in me
Ve senin yanında olup, sana baktığımda bana inandığını görmek istiyorum.
You know, robert needs tocontinue to fight his battle just like I need to continue to fight mine.
Robert bu mücadeleyi sürdürmek zorunda, Aynı benim mecbur olduğum mücadeleyi sürdürdüğüm gibi.
But, just so you know, do not need to greeting see your name in order to to know that the perfect guys I'm going to marry.
- Çok güzel olurdu. Ama bilgin olsun en harika adamla evlendiğimi bilmem için ismini sinemalarda görmeme gerek yok.
I just really need to know if she's prettier than me.
Benden güzel mi bilmek istiyorum sadece.
I just believe babies need an opportunity to practice self-soothing. You know?
Ben sadece bebeklerin kendilerini sakinleştirmeyi öğrenme fırsatı olması gerektiğine inanıyorum.
{ \ pos ( 192,220 ) } Why, I mean, there's just so much you need to know about her.
Ne bileyim? Yani, onun hakkında öğrenmen gereken birçok şey var.
I know we just met, but I think you need to be careful.
Biliyorum yeni tanıştık, ama bence dikkatli olmalısın.
Man, I'm sorry, I just need to think about who I am for a second, you know?
Çok üzgünüm. Bir süre için kim olduğumu düşünmem gerekiyor, anlıyorsun değil mi?
It's just that I'm really worried about my mom, and I need to make sure she's getting her medicine, you know.
Yalnız, gerçekten annem için endişeleniyorum... Eminim ona ilaç almam gerekebilir, biliyorsun.
And I just want you to know that if you ever want to hang around at practice like you used to, or if you need a ride home, or anything, just let me know.
ve sadece bilmek istiyorum ki Eğer istiyorsan, seni uygulama zamanını asıp bizle çalışmıyorsun ya da bir şey gerekli olursa bana haber verin.
Okay, I just need to make sure that this isn't gonna be... you know, underwhelming You know, let me...
Emin olmak istediğim şey bunun kafasında canlandırdığıyla karşılaştırırsak sönük kalmayacağı.
I just need to let you know that I will need a doctor's certificate.
Umarım iyisindir. Sadece doktorun raporuna ihtiyacım olduğunu söylemek için aradım.
I... you know, I just- - I need to do this so that I don't wonder for the rest of my life if I made the wrong decision.
ben... biliyorsun, ben sadece... bunu yapmaya ihtiyacım var. yanlış karar verip vermediğimden hayatımın geri kalanı boyunca şüphe duymamak için.
Hey, you know what, I just need to finish up one piece of business, and, uh, I'll be right in with you.
Biliyor musun, ilgilenmem gereken ufak bir işim var ve hemen geleceğim.
I just need some time to get my game on, you know?
İşlerimi yoluna koymak için sadece biraz zamana ihtiyacım var, tamam mı?
I just need to sit here, you know?
Biraz burada oturmam lazım. Tamam mı?
I just... I think I need to just let go, you know?
Sanırım akışına bırakmam gerek, anlıyor musun?