I just want to say one thing tradutor Turco
61 parallel translation
I just want to say one thing.
Tek bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing, one thing.
Sana tek bir şey söyleyeceğim.
I just want to say one thing. One thing.
Sana tek bir şey söyleyeceğim.
Walter, I just want to say one thing to you.
Walter, sana tek bir şey söyleyeceğim.
Listen, man, I just want to say one thing to my wife over there.
Karıma tek bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing
Tek bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing to my wife who's home.
Bir şey söylemek istiyorum... Şimdi evde olan karıma.
Before we go, I just want to say one thing.
Gitmeden önce, sadece birşey söylemek istiyorum.
OKAY, DENISE I JUST WANT TO SAY ONE THING.
Pekala Denise sadece bir şey söyleyeceğim.
Wait. I just want to say one thing.
Bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing.
Sadece bir tek şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing.
Bir tek şey söyleyeceğim.
Wait, wait, guys, before you shoot, I just want to say one thing.
Durun, çocuklar. Ateş etmeden önce bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing, and then I will go away.
Sadece birşey söyleyip ondan sonra buradan gideceğim.
I just want to say one thing.
Bir şey söylemek istiyorum.
I know this is an impossible day for you, so I just want to say one thing.
Bunun senin için katlanılmaz bir gün olduğunu biliyorum o yüzden sadece bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing.
Tek bir şey söyleyeceğim.
I just want to say one thing- - if you're looking for a reasonably priced manicure that's gentle enough for a woman, but man enough for a half-fruit, call Joy's Nails.
Sadece birşey söylemek istiyorum- - Gerçekten hesaplı ve işini düzgün yapan bir manikürcü arıyorsanız Joy's Nails'i arayın.
Karen, Larry, if I may, I just want to say one thing...
Karen, Larry, izin verirseniz sadece tek bir şey söylemek istiyorum...
I just want to say one thing.
Tek bir şey söylemek istedim.
I just want to say one thing Komal.
Sana bir şey demek istiyorum Komal.
Yeah, yeah, I just want to say one thing.
Tamam, tamam, sadece bir şey daha söyleyeceğim.
I just want to say one thing.
Sadece bir şey söylemek istiyorum.
Okay, but I just want to say one thing!
Tamam, ama sana bir şey söylemem lazım.
I just want to say one thing.
Yalnızca tek bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing.
Ben sadece bir şey söylemek istiyorum.
I felt really bad stealing from you, but I just want to say one thing.
Seni soyduğum için gerçekten üzgünüm, ama... - Sadece bir şey söylemek istiyorum...
I know you're mad and it's gonna take some time, but I just want to say one thing...
Kızgın olduğunu biliyorum. Bu biraz zaman alacak. Ama sana bir şey söylemek istiyorum...
I just want to say one thing to you..
Sana, sana, sana, sana bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing to you.
Sadece sana bir şey söylemek istiyorum.
- I just want to say one thing only.
- Sadece bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing.
Sadece bir şey eklemek istiyorum.
Before we move on to the vows, I just want to say one thing.
Yeminlere geçmeden önce tek bir şey söylemek istiyorum.
Look, Jules, I just want to say one thing.
Bak Jules, sana söylemek istediğim bir şey var.
There's just one thing I want to say to you first even though it's 400 years late.
Ama önce sana söylemek [br] istediğim bir şey var 400 yıl geç olmasına rağmen
There's just one more thing I want to say.
Söylemek istediğim, son bir şey daha var.
I just want to say one thing.
Başaracağımdan eminim.
So... I'm just want to say one thing.
O yüzden... sadece tek bir şey söylemek istiyorum.
I just want to say one thing.
Ve birlikte toplantılara gitmemiz mesela üç yıl için yasak.
Before you go I want to say just one thing.
Gitmeden önce söylemek istediğim bir şey var.
"There's just one thing I want to say to you."
Sana söylemek istediğim tek bir şey var.
Perfect timing, because... before we sing, there's just one thing I want to say.
Harika zamanlama, çünkü... Kutlamadan önce, söylemek istediğim birkaç şey var.
I just want to say one more thing.
Söyleyeceğim bir şey daha var.
When I look at you... there's just one thing I want to say.
Sana baktığım zaman söylemek istediğim sadece bir şey var.
Sorry, I just want to say one more thing.
Üzgünüm, söyleyeceğim bir şey daha var.
Come on. I know it's a lot to ask, but I-I just want to be able to say one thing to try to convince you that I really want to be a writer.
Tamam biliyorum çok şey istiyorum ama, sadece söylemek istiyorum... seni gerçekten yazar olmak istediğime ikna etmek istiyorum.
Angad, there's just one thing I want to say now.
Angad, şu an söylemek istediğim sadece bir şey var.
I-I just want to say one more thing about this.
Bir şey daha söylemek istiyorum.
I just want to say one thing before you go.
Gitmeden önce bir şey söylemek istiyorum.
Your Honor, there's just one thing.. ... I want to say to your Britishers.
Sayın yargıç, siz İngilizlere bir şey söylemek istiyorum.
Friends, there's just one thing I want to say to you.
Dostlarım size bir şey söylemek istiyorum.