I just want to talk tradutor Turco
1,380 parallel translation
I just want to talk to you, man!
Sadece konuşmak istiyorum dostum!
Look, I just want to talk to you, okay?
Bak, sadece konuşmak istiyorum, tamam mı?
I just want to talk.
Sadece konuşmak istiyorum.
I just want to talk to you.
Ben sadece seninle konuşmak istiyorum.
I just want to talk to her.
Onunla konuşmak istiyorum.
I just want to talk to you, okay?
Sadece konuşmak istiyorum, tamam mı?
I just want to talk to you.
Sadece konuşmak istiyorum.
I just want to talk to Livia alone.
Sadece Livia ile konuşmak istiyorum.
I just want to talk.
- Sadece konuşmak istiyorum.
I just want to talk to you, that's all.
Sadece konuşmak istiyorum. Tamam mı?
I just want to talk to you.
Sadece seninle konuşmak istiyorum.
- I just want to talk to him.
- Onunla konuşmak istiyorum!
I just want to talk to you, please.
Sadece seninle konuşmak istiyorum, lütfen.
Sounds so good, it blew my mind but I just want to talk to you.
nbsp Sesleri harika, aklımı başımdan aldı ama sadece seninle konuşmak istiyorum.
I just... I just want to talk.
Sadece konuşmak istiyorum.
I just want to talk to you.
Sadece sizinle konuşmak istiyorum.
Come on. I just want to talk.
Hadi ama, sadece konuşmak istiyorum.
Listen, I just want to talk to you, that's all.
Dinle, sadece konuşmak istiyorum, hepsi bu.
I just want to talk to you, Jesse.
Seninle yalnızca konuşmak istiyorum, Jesse.
Peyton, please, i just want to talk.
Peyton, Iütfen.
Nah, I just want to talk a little bit.
Yok, sadece biraz konuşmak istiyorum.
I'm tired of protecting him. I just want to talk to him.
Onu korumaktan yoruldum, yalnızca onunla konuşmak istiyorum.
Hit me? - Hey, look. I just want to talk.
Hey, bak, sadece konuşmak istiyorum.
I JUST WANT TO TALK TO YOU, EDDIE.
Sadece seninle konuşmak istiyorum, Eddie.
I just want to talk to you before you go to work. What is it?
Sadece, sen işe gitmeden seninle konuşmak istedim.
I just want to talk.
Yalnızca konuşmak istiyorum.
You can put the gun down. I just want to talk.
Silahı kaldırabilirsin, Konuşmak için buradayım.
I just want to talk.
Sadece konuşmak istedim.
I just want to talk a little business first.
Ben sadece biraz iş konuşmak istiyorum.
I just want to talk!
Sadece konuşmak istiyorum!
I don't want to talk with you so please just go.
Seninle konuşmak istemiyorum, lütfen git.
Uh, just, uh, I don't really want to talk about it.
Sadece, bunun hakkında pek konuşmak istemiyorum.
I don't want to talk about it. I just want to go home.
Eve gitmek istiyorum.
I just, I don't want to talk about it.
Tamam mı? Konuşmak istemiyorum.
I just don't want to talk about it.
Ne?
You have got to give me something here, because you cannot just say that you don't want to talk about it, because I saw Lukes today, and I waved at him, and I did not know how to act.
Ya da "Annemin saçlarını kazıtıp, kabak kafaya dönüşmesini istediğine inanamıyorum" el sallaması mıydı? Saçlarımı kazıtmamı istemedi. Ondan nefret etmemelisin.
I want you to pump the music up while I talk about this good weed I just bought.
Ben bu güzel otu anlatırken, sen de alttan ver coşkuyu.
I know you said it was just a one-night thing, but I want to talk about it and about you and me.
Bunun bir gecelik bir şey olduğunu söylemiştin ama ben konuşmak istiyorum. Seni, beni...
I just want you to know, if you ever wanna... talk about it, there's nothing you can't tell me.
Sadece bana herşeyi çekinmeden, anlatabileceğini bilmeni istiyorum.
I just want to know who to talk to to get it back.
Onu geri almak için kiminle konuşmam gerektiğini bilmek istiyorum.
Well, I just wanted to see if you want to go with us over to, you know, talk to that kid.
Şu çocukla konuşmak için, bizimle gelmek ister misin diye sormaya geldim.
I just want you to know... that if you ever... want to talk, that I'm here for you.
Bilmeni istiyorum... eğer.. konuşmak istersen, ben burda olacağım.
I want to talk about this more, so just wait here, okay?
Bu konuyu konuşmak istiyorum, bu yüzden burada bekleyin tamam mı?
Sorry, I just didn't want to talk in front of everybody.
Sadece herkesin önünde konuşmak istemedim. - Hayır, anlıyorum.
Guys, I know there's been this, uh, talk going on, and I just want to say in the name of full disclosure that, uh, Liz and I have, in fact, been seeing each other.
Bazı dedikodular dolaştığını biliyorum. Gizli saklı kalmaması adına söylemek isterim ki, Liz ve ben çıkıyoruz. Tamam mı?
- Mom, look... I really just don't really want to talk about it, okay?
- Anne, bak... ben bu konuyla ilgili gerçekten konuşmak istemiyorum, tamam mı?
I'm just saying that ordinarily, in situations like this, people want somebody that they can talk to.
Ben sadece diyorum ki bu tip olaylarda insanlar dertleşebileceği insanlar ararlar.
i want to just talk to him in person.
Onunla yüzyüze konuşmak istiyorum. Nerede o?
I just wanted to say if there's... if... if there's ever anything that you need or... or you want to talk about, mate...
Sadece şunu söylemek istedim... eğer eğer hayatta ihtiyacın olan herhangi bir şey varsa ya da konuşmak istediğin herhangi bir şey, ortak...
How do you want me to talk? Just normal like you're at home I'm at home
Nasıl konuşmamı istiyorsun? - Normalde, evde konuştuğunuz gibi. - Evdeyim.
I just want to talk.
Sadece konuşmak.