I just wanted to ask you tradutor Turco
242 parallel translation
I just wanted to ask you something frightfully important.
Sana müthiş önemli bir şey sormak istiyorum.
Thank you, but I just wanted to ask you which way I ought to go.
Teşekkür ederim sadece hangi yoldan gitmem gerektiğini sormak istiyordum.
- I just wanted to ask you...
- Şeyi soracaktım...
I just wanted to ask you about the flowers I brought over for your sister.
Kızkardeşiniz için topladığım çiçeklerle ilgili bir şey sormak istiyordum.
I just wanted to ask you, do you really believe that Mr Winters could have been killed by someone he was investigating?
Oh, bir sürü parmak izi mi arıyorsunuz? Oh, merhaba, efendim. Parmak izleri mi?
I'm investigating the death of Eric Wagner, and I just wanted to ask you a couple of questions.
Eric Wagner'in ölümünü soruşturuyorum ve size sormak istediğim birkaç soru var.
I just wanted to ask you about the union.
Sadece, size sendika hakkında soru sormak istiyordum.
Uh, I just wanted to ask you some questions about your, uh, bike.
Sana motosikletinle ilgili sorular sormak istiyorum.
I just wanted to ask you some questions.
Sadece soru sormak istiyorum.
Oh, I just wanted to ask you some questions about your bike.
Sadece motorun hakkında soru sormak istemiştim.
I just wanted to ask you a few questions.
Size bir kaç soru sormak istiyordum.
I just wanted to ask you about some of these lovely robes that you and the ladies...
Sadece, siz hanımlara giydiğiniz bu güzel elbiselerle ilgili bir kaç şey sormak istiyorum.
Uh... what we were talking about yesterday... I just wanted to ask you some questions about it.
Dün konuştuğumuz şey hakkında sana birkaç soru sormak istiyordum.
I just wanted to ask you a question.
Sadece sana bir soru sormak istiyorum.
I know you're very busy. I just wanted to ask you a favor.
Çok meşgul olduğunu biliyorum ama küçük bir iyilik isteyecektim.
I just wanted to ask you what can a white person like me, who isn't prejudiced what can I do to help you and further your cause?
Şunu sormak istedim benim gibi ön yargısız beyaz bir insan size, davanıza yardım etmek için ne yapabilir?
I just wanted to ask you out to dinner.
sadece dışarı yemeğe çıkalım mı diye soracaktım.
Actually, Red, I just wanted to ask you a favor.
Aslında, Red, Senden bir iyilik isteyecektim.
I just wanted to ask you something, but you wefe alfeady asleep.
Size birşey soracaktım, ama uyuyordunuz.
I just wanted to ask you a question.
Size sadece bir soru sormak istiyorum.
I-I just wanted to ask you a-a couple of questions.
Ben sadece size bir kaç soru sormak istiyorum.
Really, I just wanted to ask you...
Gerçekten, sadece sana soracaktım...
You know, Marie, something was bothering me and I just wanted to ask you about it.
Beni rahatsız eden bir şey var ve sana bunu sormak istedim.
Genius, I just wanted to ask you...
Dahi bey, soracağım...
I just wanted to ask you something.
Bir şey rica edebilir miyim?
I just wanted to ask you why you bother with the act.
Sana sormak istediğim şey şu. Numara yapmana ne gerek var.
Yeah, I just wanted to ask you...
Evet, bir şey sormak istiyordum.
I know it's late, but I just wanted to ask you a few more questions.
Geç oldu biliyorum, ama biraz daha soru sormak istemiştim.
I was just in the neighborhood and I wanted to ask you...
Bu civardaydım ve sana... sormak istedim.
I just wanted to ask if you think it's right for me to work in that profession.
Size sormak istediğim bu mesleği kabul etmemin doğru bir şey olup olmadığı.
Well, look. It's just a little thing I wanted to ask you about.
Şey, bakın. size sormak istediğim küçük bir şey.
Hi. I just wanted to say that... I'm very embarrassed by the way I behaved tonight and I... well, I don't know quite what to say now, except... the thing about love is that you can really make an ass of yourself.
Merhaba, söylemek istediğim... bu geceki davranışım için özür dilerim... ve aslında ne söyleyeceğimi tam olarak bilemiyorum... aşkın insana salakça şeyler yaptırdığını söylemek dışında.
I just wanted to see what you can do to a man who has a broken arm, a bandaged head with his mouth sewn up and looking at you with one eye.
- Hiç! Sadece, bir kolu ve bir bacağı askıda, kafası bandajlar içinde, ağzı dikiş dolu ve size tek gözüyle bakan bir adama ne yapılabilir diye görmek istiyordum da!
But I just wanted to ask... if Mom and I could come and stay with you for a while.
ama ben sadece şeyi sormak için... annem ve ben biraz sende kalabilir miyiz diye
And you know I've always wanted to work in a delicatessen just so that a woman would come in one day and ask me to give her some tongue.
Her zaman bir kadın gelir de dil ister diye şarküteride çalışmak istemişimdir.
I didn't really know till just now but I think it's to ask you, if you could do anything you wanted if you could have a wish...
Şu ana kadar gerçekten bilmiyordum ama... sanırım amacım size şunu sormak : İstediğiniz bir şeyi yapabilecek olsaydınız... bir dileğiniz yerine gelecek olsaydı...
I just wanted to ask if you still had those pies to sell.
Acaba hiç satılık ekmeğiniz ya da çöreğiniz var mı diye soracaktım.
I could tell you that you wanted to ask me for my number, so I just asked for yours.
Bana numaramı sormak istediğini düşündüm ve ben seninkini istedim.
But before I do, I wanted to ask you... just how marginal the undiscovered voice of American poetry should be?
Amerikan şiiri'nin kıyıda köşede kalmış, keşfedilmemiş sesi nasıl olmalı?
I just have a few additional questions i wanted to ask you.
- Size sormak istediğim birkaç ek sorum vardı. - Tamam.
First of all I wanted to ask, you look just like us.
Sormak istemiştim. Tam olarak öyle görünüyor.
Uh, sir, I just... I just wanted to ask, ask you. Um, well...
Efendim, şey... bir şey sormak istiyordum... şey... o kadını bırakacak mısınız?
I just wanted to tell you that killing yourself, like a love-sick schoolboy is not the kind of thing that impresses people.
Tek söyleyeceğim aşk sarhoşu bir velet gibi kendini öldürmek insanların etkilendiği şeylerden değildir.
So look, I just wanted to say don't hesitate to ask for any help you might need seeing as this whole thing was my idea in the first place.
Yardım gerektiğinde istemekten çekinme. Çünkü bütün bunlar başta benim fikrimdi. Beni cesaretlendiriyordun, evet.
I just wanted to say, if you ever need help, sometimes you forget to ask.
Yardıma ihtiyacı olduğunda insan bazen yardım istemeyi unutur.
I am very sorry but I wanted to come to you rather than ask just anybody.
Ama başka birine soracağıma size gelmeyi tercih ettim.
I just wanted to ask if you had something to eat.
Yiyecek birşeyler var mı diye sormaya geldim.
Er, now... there's just, er, something I wanted to, er, ask you.
Sana sormak istediğim bir şey var.
No, I just – you usually ask me what I want, and tonight you didn't ask me what I wanted so I didn't have a chance to tell you how much I would love some wine.
Genelde bana ne içersin diye sorardın, ama bu gece sormadın. Sorsaydın şarap istediğimi söyleyebilirdim.
We're just men I'm a regular guy, just like you We were just going to ask if you wanted to grab a pizza with us
Güzelsin, yarın bir doktorla tanışacaksın ve hafta sonuna evleneceksin.
Just that one thing that I wanted to ask you about.
Sadece sana sormak istediğim bir şey hakkında.