I knew it all along tradutor Turco
85 parallel translation
I knew it all along.
Başından beri biliyordum.
- I knew it all along. But why?
Biliyordum ama neden?
I knew it all along.
Önceden biliyordum zaten.
I knew it all along.
Tâ başından beri.
You are Liu Piaopiao, one of the Flying Fairies I knew it all along
Sen Liu Piaopiao'sun uçan perilerden seni elbette tanıyorum!
I knew it all along!
Başından beri biliyordum!
I said I knew it all along, that you were fine.
- İyi olduğunu biliyordum.
I knew it all along.
Uzun zamandır.
Dad. - I knew it all along!
Başından beri biliyordum!
I knew it all along.
Başından biliyordum.
Oh, I knew it all along.
Ben başından beri biliyordum.
I knew it all along!
Biliyordum!
I knew it all along.
Onu uzun zamandır tanıyorum.
I knew it all along.
Hep biliyordum.
Oh, I knew it all along.
Baştan beri biliyordum.
I knew it all along.
Hepsini biliyordum.
- I knew it all along.
Başından beri biliyordum. Tabii ki biliyordun.
- -I knew it all along.
- Biliyordum.
I knew it all along.
Böyle bir şey yapacağını biliyordum.
I knew it all along.
Baştan beri biliyordum.
I knew it all along.
Çok uzadığını farketmiştim.
I knew it all along.
En başından beri biliyordum.
I knew it all along that Na Ae Ra is your ex-wife.
Uzun zamandır biliyordum... Na Ae Ra'nın eski karın olduğunu.
I knew it all along, really.
Her zaman bunu farkındaydım.
¶ ¶ I guess I knew it all along ¶ ¶
Sanırım başından beri biliyordum
It's Crème de fraise dear, I'm sure you knew it all along.
Crème de fraise tatlım, Eminim tahmin etmişsindir.
Perhaps because I knew all along, just wouldn't admit it to myself.
Belki hep biliyordum ama kendime itiraf edemiyordum.
I guess I knew it was wrong all along, but...
Baştan beri yanlış olduğunu biliyordum ama...
Sebastian knew it all along, was born knowing it, but not I.
Sebastian bunu başından beri, doğuştan biliyordu ama ben bilmiyordum.
I knew all along she'd do it.
Başından beri bunu yapacağını biliyordum.
I knew all along. It had to be a mistake.
Baştan beri biliyordum.
[Laughter] I knew it was Crutchfield all along.
[Kahkahalar] Başından beri Crutchfield alduğunu biliyordum.
- I knew it was Rochelle all along! - Hey, hey, oh, no!
Kate, sakin ol.
I knew it was you all along. I knew! I did!
Başından beri siz olduğunuzu biliyordum!
It describes how Mr Keating both in and out of the classroom encouraged Neil Perry to follow his obsession with acting... when he knew all along it was against the explicit orders... of Neil's parents.
Bay Keating'in, hem derste hem de ders harici Neil Perry'i, anne-babasının kati talimatlarını çok iyi bildiği halde oyunculuk tutkusuna engel olmaması hususunda nasıl cesaretlendirdiğini anlatıyor.
You knew all along I was the one that had to do it.
Bunu yapması gerekenin ben olduğumu biliyordun.
But, you see, I knew about it all along.
Ama, biliyor musun, ben hepsini biliyordum.
I knew it from'69 on and I said it all along.
Evet, hatırlıyorum.
All along, my whole life, I knew it. I told you, Quentin.
En başından beri, tüm hayatım boyunca biliyordum!
- God damn it! I knew it was you all along Richard Nixon!
Bütün bunları senin yaptığını biliyordum Richard Nixon!
I knew about you all along and it was my pleasure to twist you and use you how I saw fit.
Senin hakkındaki herşeyi uzun zamandır biliyorum ve seni istediğim gibi kullanmak benim için büyük bir mutluluktu.
So that's It. I knew you were fishy all along.
Demek böyle, başından beri şüphe çekici olduğunu biliyordum.
He knew all about the corruption in the senate... but he wouldn't have gone along with it if he had learned the truth as I have.
Gerçeği bilse, Senatodaki yolsuzlukları kabullenmezdi.
I knew about you all along and it was my pleasure to twist you and use you how I saw fit.
Kim olduğunu başından beri biliyordum ve seni yönlendirmek benim için çok zevkli oldu.
See, I may have kissed Todd... but you knew about it all along and didn't tell Michael.
Ben Todd'la öpüştüm... ama sen başından beri bilmene rağmen Michael'a söylemedin.
I knew it from the start lt only takes another one to come along and then your heart tells you that frankly speaking, men are not all equal
Belliydi ta başından. Anlaman için bir başkasının çıkagelmesi gerekir. O zaman yüreğin söyler sana dürüstçe, bütün erkekler eşit değildir.
I knew it could happen. I've known that all along.
Böyle bir şeyin olma ihtimalini başından beri biliyordum.
And then Sean and Chritian will say they knew all along that we'd screw it up- - that I would screw it up because I don't have what it takes to be a success, and I can't let them be right about that.
Sonra da, Sean ve Christian, bizim batıracağımızı baştan beri bildiklerini söyleyecekler. Özellikle benim başarmak için nitelikli olmadığımı söyleyecekler ve ben haklı olmalarına izin veremem.
The police executed a beggar for it, but I knew all along that the sons of the aristocracy were the ones who raped my wife.
Polis bunun sorumlusu olarak bir dilenciyi idam etti, ama başından beri karıma tecavüz edenlerin soyluların oğulları olduğunu biliyordum.
Vance, I knew it was you all along. But why?
Vance, baştan beri sen olduğunu biliyordum.
I knew all along it was you.
Hep senin olduğunu biliyordum.