I know this looks bad tradutor Turco
91 parallel translation
I know this looks bad.
Bu biraz kötü görünüyor, biliyorum.
- Now Chet I know this looks bad - - - Leave him alone.
Münasebetsiz göründüğünün farkındayım Chet ama...
Look, I know this looks bad, sir.
Bakın, kötü göründüğünü biliyorum, efendim.
I know this looks bad... but writing doesn't only happen when you're writing.
Biliyorum öyle gözükmüyor... Ama yazarlık sadece yazmaktan ibaret değil.
I know this looks bad, and I screwed up.
Rezalet göründüğünü ve mahvolduğumu biliyorum.
I know this looks bad, but it's very important, believe me.
Kötü göründüğünün farkındayım ama inan bana çok önemli.
Look, I know this looks bad, but we have a spiritual connection. I mean, remember?
Bak, biliyorum hiç hoş görünmüyor ama manevi bir bağ kurduk, hatırladın mı?
OK, I know this looks bad, but I can explain.
Durum kötü görünüyor ama açıklayabilirim!
I know this looks bad.
Durum kötü gözüküyor.
Uh, yeah. OK. I know this looks bad, but there's an invisible spaceship right there with aliens who are here to invade Earth!
Tamam, bunun kötü göründüğünü biliyorum ama orada görünmez bir uzay gemisi var.
Listen, I know this looks bad.
Dinle, kötü göründüğünü biliyorum.
I know this looks bad.
Kötü göründüğün farkındayım.
Mr. President, I know this looks bad.
Sayın Başkan, bunun kötü göründüğünün farkındayım.
Look, I know this looks bad.
Bakın. Bunun iyi görünmediğini biliyorum...
I know this looks bad, but she refused to come on her own.
Bunun kötü göründüğü biliyorum ama gelmeyi kabul etmedi.
Now, I know this looks bad, but...
Şimdi, biliyorum bu kötü görünüyor ama...
Okay, babe. Babe, okay, I know this looks bad, okay?
Tamam bebeğim, tamam, bu kötü görünüyor biliyorum tamam mı?
Look, I know this looks bad.
Durumun kötü göründüğünü biliyorum.
I know this looks bad for me.
Durum kötü görünüyor bilmiyorum.
I know this looks bad.
Kötü göründüğünü biliyorum.
I know this looks bad, but I can explain everything.
Bunun kötü göründüğünü biliyorum ama her şeyi açıklayabilirim.
Look, I know this looks bad, and I feel horrible, and I know nothing I could say to you could possibly justify why I slept with Bill except...
Kötü göründüğünü biliyorum, çok berbat görünüyor ve Bill ile yatmamı mantıklı kılacak bir şey söyleyemem.
I know this looks bad and...
Bunun kötü göründüğünün farkındayım ve...
Now, I know this looks bad, Me living in your son's closet and all,
Bakın, yıllardır oğlunuzun dolabında yaşamam oldukça garip elbet...
I know this looks bad, but we did what we did for a good reason.
Kötü göründüğünü biliyorum ama yaptığımız şeyi, iyi bir sebep için yaptık.
June. I know this looks bad, but we'll be out of here in a couple of minutes.
June biliyorum kötü görünüyor ama buradan çıkacağız birkaç dakika sonra.
I know this looks bad, love, but there's a good explanation.
Bunun kötü göründüğünü biliyorum, aşkım, ama açıklamama izin ver.
I know this looks bad. Bad?
Kötü göründüğünü biliyorum.
- Okay, guys, I know this looks bad.
Pekala, beyler, durum kötü görünüyor biliyorum.
I know this looks bad, all right?
Kötü göründüğünün farkındayım, tamam mı?
I know this looks bad but it's fixable.
Kötü göründüğünü biliyorum ama düzeltilebilir.
I know this looks bad, but Ryan's a good kid.
Kötü göründüğünün farkındayım ama Ryan iyi çocuktur.
Well, I know this looks bad, but in our defense, we didn't think you guys were gonna come here.
Biliyorum kötü görünüyor, ama kendimizi savunmak gerekirse sizin gelebileceğinizi hesaba katmamıştık.
- I know this looks bad.
- Biliyorum durum vahim.
I know how bad this looks for me, but it wasn't my fault.
Benim için ne kadar kötü göründüğünü biliyorum ama benim suçum değildi.
I don't want you to get hurt. I know this looks bad.
Bu kötü görünüyor.
- This looks bad, I know it does.
- Bu kötü görünüyor, biliyorum.
I know this looks really bad.
- Biliyorum, çok kötü gözüküyor.
It looks bad, I know, but it doesn't turn out this way. I promise.
Kötü görünüyor, biliyorum, ama bir daha böyle olmayacak, söz veriyorum.
- Honey, I know this looks bad... - Bad? !
Ne düşündüğünü biliyorum ama sandığın gibi değil.
I know this must look bad, but it's not what it looks like.
Kötü görünüyor olmalı biliyorum, fakat göründüğü gibi değil.
I know how this looks bad, but it's just my father trying to erase all the hard drives to avoid conviction.
Kötü göründüğünü biliyorum ama bu sadece babamın mahkûmiyetini önlemek için tüm sabit bellekleri silmesinden ibaret?
- I know that this looks bad- - you were actually fooling around with karl behind edie's back.
Nasıl göründüğünü biliyorum... Gerçekten Edie'nin arkasından Karl'la mı oynaşıyorsun?
okay, i know how this looks, but i just feel bad.
Tamam. Nasıl göründüğünü biliyorum ama kötü hissettim.
I know this looks really bad.
Bak, bunun gerçekten kötü göründüğünün farkındayım.
I, I know how bad all of this looks, I do.
Ne kadar kötü göründüğünü biliyorum. Gerçekten.
I know this looks bad.
- Biliyorum, aleyhimde görünüyor.
This looks bad, I know.
Kötü göründüğünü biliyorum.
I know this looks really bad, but you see...
Çok kötü göründüğünü biliyorum, ama...
But no matter what this looks like, you need to know..... I didn't do anything bad.
Nasıl görünürse görünsün, bilmelisiniz ki ben kötü bir şey yapmadım.
I know this looks bad.
Hiç ilerleme kaydetmemiş.