I like the sound of that tradutor Turco
495 parallel translation
I like the sound of that.
Kulağa hoş geliyor!
I like the sound of that.
Kulağa hoş geliyor.
I like the sound of that.
Söylemesi bile hoşuma gitti.
I like the sound of that.
Söylenişi hoşuma gitti.
I like the sound of that.
Bu kulağa hoş geliyor.
( chuckles ) : I don't think I like the sound of that, but I'm listening.
Bu kulağa hiç iyi gelmiyor ama dinliyorum.
I like the sound of that.
Kulağa çok hoş geliyor.
I like the sound of that.
- Kulağa hoş geliyor.
I like the sound of that.
Bunun sesine bayıldım.
I like the sound of that.
Bu lafı çok sevdim.
I like the sound of that.
- Çok hoş olur. Gitmem gerek.
I like the sound of that. We must build him a shrine!
Kulağa hoş geliyor.
I like the sound of that. We'll take it.
Kulağa hoş geliyor.
I do not think I like the sound of that.
O zaman sevmedim.
I'm not so sure I like the sound of that.
Bunu duymak hoşuma gitmedi.
I don't think I like the sound of that.
Bu ses pek hoşuma gitmedi.
I think I like the sound of that.
Sanırım kulağa çok hoş geliyor.
I like the sound of that.
Bu tondan hoşlandım.
I like the sound of that.
Kulaga hos geliyor.
Well, I like the sound of that.
Kulağa hoş geliyor.
I like the sound of that.
- Söylenişi ne güzelmiş.
You know, I like the sound of that.
Kulağa hoş geliyor.
I don't like the sound of that chant.
Bu şarkı hiç hoşuma gitmiyor.
I don't like the sound of that.
Bu hoşuma gitmedi.
I don't like the sound of that.
Pek hoşuma gitmedi.
I don't like the sound of that.
Bunu sevdim.
I don ´ t like the sound of that.
Bu duyduklarımdan hiç de hoşlanmadım.
"You Hunnicutt the doctor?" Now, I didn't like the sound of that, so I said...
Ayrıca gerçek sarışın olmadığına eminim.
DILLON : You know, I kind of like the sound of that place that Kip got :
Diğer yerin söyleniş şekli biraz değişik
That doesn't sound like the kind of advice I'd expect from you.
Bu bana pek senden beklediğim... bir tavsiye gibi gelmedi.
I LIKE THE SOUND OF THAT.
- Ağustos ayındaki olacaklar.
Well, I heard rumours about a couple of archaeological digs that made the Iconians sound a lot less like legend.
Iconianların sadece efsane olmadığını kanıtlayan... birkaç arkeolojik kazı hakkında bazı dedikodular duydum.
Oh, I like the sound of that...
Ah, kulağa çok hoş geliyor...
I didn't like the sound of that, Captain.
Bundan pek hoşlanmadım Kaptan.
I don't like the sound of that.
Kulağa hiç hoş gelmiyor.
I just don't like the sound of piano music that much.
Piyano ile yapılan müziğin sesinden hoşlanmak da bir yere kadar.
I'm beginning to like the sound of that.
Bu kelimeyi sevmeye başladım.
See, George, I don't want to sound like a broken record... but that's one of the dangers of having an agency like this.
Parazit olmak istemem ama... bence tehlikelerden biri de bunun gibi bir şubenin varlığı.
I don't like the sound of that.
Bunu hiç beğenmedim.
I don't like the sound of that.
Bu kulağa hoş gelmiyor.
I don't like the sound of that.
Bunu duymaktan hoşlanmıyorum.
I like the sound of that.
Bu kulağa çok hoş geliyor.
I don't like the sound of that.
Bu sesi hiç sevmedim.
Well, I don't like the sound of that.
Vallahi, hiç hoşuma gitmedi.
Gee, I don't like the sound of that.
Tanrım, çıkan ses hoşuma gitmedi.
I don't like the sound of that, Lieutenant.
Bu söylediğin hoşuma gitmedi Teğmen.
I don't like the sound of that.
Bu hiç hoşuma gitmedi.
I don't like the sound of that sound.
Bu sesi hiç sevmedim.
That's how I always felt around you two... Like the Baroness in "The Sound of Music."'
Kendimi, "Müziğin Sesi" ndeki Barones gibi hissediyorum.
It was too heavy to bring into the house. So I powered that thing up and tuned one of the channels to just above 20 megahertz in frequency and there faintly in the very distant background, among all the noise and other things, I could hear this little chirping sound, more like a cricket chirping than it was a beep, if you will.
Eve getirmek için çok ağırdı bu nedenle alete güç verdim ve 20 megahertz üzeri kanallardan birini açtım belli belirsiz derinlerde arka planda bunca gürültü ve diğer şeylerin arasından hafif bir cırıltı sesi duydum daha çok cırcır böceği cırıltısı gibi ya da bipleme sesi gibi de düşünebilirsiniz.
Ohh... I don't like the sound of your voice... when you say that, sister.
Bunu söylediğinde sesinin tonundan hoşlanmadım.