I love him very much tradutor Turco
77 parallel translation
I love him very much.
Onu çok seviyorum.
I love him very much, but that's not enough.
Onu çok seviyorum ama bu yeterli değil.
And I love him very much.
Ve onu çok seviyorum.
"I love him very much. " And so do almost all of the people who work on his land.
Onu çok seviyorum ve topraklarında çalışanların tamamına yakını kiracılar deniyor onlara.
Because my amigo, my amigo... I love him very much, and also has a name with...
Çünkü benim arkadaşım,... onu çok seviyorum,... onun adı da şeyle başlıyor...
Yes, I love him very much.
Evet, çok seviyorum.
Yes, I love him very much.
Evet, onu çok seviyorum.
In some ways, I love him very much.
Bazı yönlerini çok seviyorum.
Everyone says he's a bit crazy... but I love him very much.
Herkes onun deli olduğunu söylüyor Fakat ben onu çok seviyordum
Because I love him very much, sir.
Ben kardeşimi çok seviyorum, Chodri efendi.
I love him very much, not for one day or one moment... but for my whole life.
Onu çok seviyorum. Bir anlık, bir günlük değil tüm ömür boyu.
He's my brother and I love him very much... but his story is not completely true. And I should know.
O benim kardeşim, ve onu çok seviyorum ama anlattıkları pek doğru sayılmaz.
He's a very brave man and I love him very much.
O çok cesur bir adam, ve onu çok seviyorum.
I love him very much, I can only belong to him.
Ben onu çok seviyorum. Ben sadece onu istiyorum.
I come here because I love Him very much... and He's my father's friend
Ben buraya onu sevdiğim için geldim. Ayrıca o babamın dostu.
I love him very much, Ms. Porter.
Onu çok seviyorum, Ms. Porter.
Tell Hunter I love him very much.
Hunter'a onu çok sevdiğimi söyleyin.
I love him very much, Dawson.
Onu çok seviyorum Dawson.
That's the answer I need. Not just "I love him very much."
Beklediğim cevap buydu, "Onu seviyorum, hem de çok..." değil.
And... I love him very much...
Ve... onu çok seviyorum...
His mothers are divorced lesbians, and I love him very much.
Anneleri boşanmış lezbiyenler ve ben onu çok seviyorum.
I have a teddy bear, I love him very much.
Onu çok seviyorum.
I love him very much, don't I?
- Onu çok seviyorum, değil mi?
Tell Matty that I love him very much... And I'm so sorry.
Matty'e onu çok sevdiğimi söyle ve çok üzgün olduğumu.
Uh, I love him very, very, very much.
Onu çok, çok, çok seviyorum.
Well, the child board says... the child is ours to keep now... and we love him very much. And I'm his mother.
Elbette, çocuk komitesi, çocuğun bizimle kalmasına karar verdi, ve onu çok seviyoruz ve onun annesi benim.
I know I still love him very much.
O'nu hala çok sevdiğimi biliyorum.
You know, I still love him very much.
Onu hala çok seviyorum.
I love him very much
Onu çok seviyorum.
I love him very much
Onu seviyorum.
Todd and I are very much in love, and in the end his family just wants him to be happy.
Todd'la ben birbirimizi çok seviyoruz ve ailesi sadece mutluluğunu istiyor.
I think you are in very great danger of making him as much in love with you as ever.
Onu kendine her zamankinden daha çok aşık etme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu düşünüyorum.
I was very much in love with him.
Ona deli gibi aşıktım.
I love my father very much, so I came to Earth to save him.
Babamı çok seviyorum, ben de onu kurtarmak için Dünya'ya geldim.
Yes, I am the same Ra ] Malhotra... who had dared to fall in love with your daughter... the same Ra ] Malhotra whom your daughter loved very much... the same Ra ] Malhotra whom you hated so much that you threw him out of Gurukul.
Evet, ben aynı Raj Aryan Malhotra'yım. Kızınıza aşık olmaya cüret eden. Kızınızın da çok sevdiği aynı Raj Malhotra.
You know, I was very much in love with him.
Bilirsin, deli gibi aşıktım ona.
I loved him very much, and love is a tyrant.
Onu çok sevdim. Ama aşk gerçekten zorba.
- I got it from Anthony... but I told him you and Marcus were very much in love.
- Anthony. Ama ona, sen ve Marcus'un aşık olduğunuzu söyledim.
And I can't live like this. But I can't picture my life without him either. You love him very much.
Bu şekilde yaşayamam ama hayatımı onsuz da düşünemiyorum.
Today I am still single and still very much in love with him.
Hâlâ bekarım ve hâlâ ona çok âşığım.
'Cause I love him so very very much?
Çünkü ben onu çok seviyorum.
Uh, I love him very, very, very much.
- Babam Dünya'nın en iyi babası.
I was very much in love with him.
Elemanı çok severdim.
I think you'd have to love him very much, to be willing to overlook what he's done.
Yaptığı şeylerin üstesinden gelebilmek için onu çok fazla seviyor olmalısınız.
I think she was very much in love with him.
Bence Nanna ona fena hâlde âşıktı.
I still love him very much.
Onu hala seviyorum.
Yes, I love him very much.
Elbette onu çok seviyorum.
I'd very much like to make love to him.
Onunla sevişmeyi çok istiyorum.
I love him, Mother. Very much.
Onu seviyorum anne, hem de çok.
I know you love him very much - but I reallyfeel we should send him back to the country.
Onu çok sevdiğini biliyorum ama onu kırlara bıraksak sanki daha iyi olur gibi geliyor.
Someone I love very much and I will not lose him.
Çok sevdiğim biri ve onu kaybetmeye hiç niyetim yok.