I miss him so much tradutor Turco
151 parallel translation
I miss him so much.
Onu çok özlüyorum.
- Mama, I miss him so much.
- Anne, onu çok özlüyorum.
Oh, God, I miss him so much.
Tanrım, onu öyle çok özledim ki.
I miss him so much already that I don't know....
Neden onu daha şimdiden özlemeye başladığımı bilmiyorum....
I miss him so much.
Onu çok özledim.
I miss him so much.
- Onu çok özlüyorum.
I miss him so much!
Onu çok özledim!
Why do I miss him so much?
Peki neden bu kadar özlüyorum?
I miss him so much already.
Onu şimdiden çok özledim,.
It's been a year since I saw him and I miss him so much.
1 senedir onu görmedim ve burnumda tütüyor.
I miss him so much!
Onu çok özlüyorum!
I miss him so much
Onu çok özlüyorum.
I miss him so much, H.
Onu çok özlüyorum, H.
Oh, I miss him so much.
Onu çok özlüyorum.
I'm so excited. I miss him so much.
Onu çok özledim.
I miss him so much.
Ben babamı çok özlüyorum.
But I miss him so much.
Onu çok özlüyorum.
"I miss him so much."
"Onu çok özlüyorum."
[Whistling Through Teeth] I miss him so much.
Onu o kadar çok özlüyorum ki!
I had to leave my dog with my parents when I came out here and I miss him so much.
Buraya taşınınca köpeğimi aileme bıraktım mecburen. O yüzden çok özlüyorum onu.
I miss him so much.
onu cok özledim.
How can I miss him so much?
Evet. Nasıl bu kadar çok özlüyorum onu?
I miss him so much. Don't cry.
ve o zamanda size son gelişmeyi bildireceğim
God, I miss him so much.
Tanrım. Onu nasıl da özlüyorum.
I miss him so much. Oh, I cry myself to sleep.
Geceleri uyuyana kadar ağlıyorum.
God, I miss him so much.
Onu çok özlüyordum.
Miss O'Shaughnessy and I discussed the matter and decided to find out exactly how much he knew about Miles'and Thursby's killings so we asked him to come here.
Bayan O'Shaughnessy ile konuyu tartistik ve cinayetler hakkinda... tam olarak neler bildigini ögrenmeye karar verdik... ve onu buraya çagirdik.
♪ He knows I always will ♪ As long as he needs me ♪ I miss him so much when he is gone
onu daima seveceğimi biliyor... bana ihtiyacı olduğu sürece... gittiği zaman onu çok özlüyorum... ama yakınımdayken de hislerimi gösteremem... içimde kalır duygularım... aşkımı gizlemem gerekir... lanet olsun!
Oh, God, I miss him so much.
Zekice, Baldrick.
I'll miss him so much but I can't take him with me.
Onu çok özleyeceğim. Ama yanımda götüremem.
I'm gonna miss him so much.
Onu çok özleyeceğim.
I'm going to miss him so much.
Onu çok özleyeceğim.
I didn't know how I'd get through the rest of my life without him, but then I started working with you and I didn't miss him so much anymore.
Geri kalan hayatımda, o olmadan nasıl yaşayacağımı bilmiyordum, ama sizinle çalışmaya başladıktan sonra onu çok fazla özlememeye başladım.
And I miss him so much.
Onu çok özlüyorum.
But, Jesus, I miss him so, so much.
Jesus, onu çok özlüyorum.
Oh, I just miss him so much!
Onu çok özledim!
If you miss him so much, I let you see him
Onu çok özlediysen, Seni onun yanına göndereyim
I just miss him so much.
Onu çok özlüyorum.
Tell him how you feel without sounding like a girl, I miss you so much it hurts sometimes.
Ne hissettiğini kız görünmeden söyle ona. Bazen seni o kadar özlüyorum ki, canım yanıyor.
I will miss him so much when I go home.
Dönünce onu çok özleyeceğim.
I shall miss him so very much myself.
Onu ben de çok özleyeceğim.
But pretty soon, I'm gonna miss him so much...
Ama onu çok özleyeceğim.
I miss him so much
Onu öyle çok özlüyorum ki,
I miss him so much.
L onu çok özlüyorum.
I just miss him so much.
Onu öyle çok özlüyorum ki.
I do miss him so much.
Onu özlüyorum, hem de çok.
I thought once my mom was seeing him, I wouldn't miss my dad so much, but now I miss him more.
Annemle görüşmeye başladıklarında babamı o kadar özlemeyeceğimi düşünmüştüm ama şimdi her zamankinden daha çok özlüyorum.
I just miss him so much.
Onu çok özledim.
I just miss him so much.
O kadar çok özlüyorum ki onu.
How come I still miss him so much?
Onu nasıl hâlâ bu kadar çok özleyebilirim?
I just miss him so much. I know you do. And it's only been seven hours.
Benim benim her şeyim iyi.