I need you to do something tradutor Turco
786 parallel translation
I Need You To Do Something For Me.
- Benim için bir şey yapmanı istiyorum.
- But I need you to do something for me.
- Ama benim için bir şey yapmaIısın.
I need you to do something else for me.
Benim için bir şey daha yapmanı istiyorum.
I need you to do something
Şimdi beni iyi dinle!
I need you to do something for me first.
Önce benim için bir şey yapman lâzım.
Watson, I need you to do something for me.
Watson, benim için bir şey yapmanı isteyeceğim.
- Yes, I need you to do something.
- Evet, bir şey yapmanı isteyecektim.
Robby, I need you to do something for me.
Robby, benim için bir şey yapmanı istiyorum.
Sam, I need you to do something for me.
- Sam, benim için bir şey yapman gerekiyor.
Solomon, I need you to do something for me.
Senden bir şey rica edeceğim.
I need you to do something for me.
- Senden bir şey isteyeceğim.
I need you to do something for me.
Benim için bir şey yapman lazım.
- Will, I need you to do something for me.
- Will, benim için bir şey yapmalısın.
I need you to do something for me.
Benim için birşey yapmalısın.
I need you to do something.
Senden bir talebim olacak.
- I need you to do something for me.
- Benim için bir şey yapmanı istiyorum.
Dad I need you to do something for me.
Baba... Benim için bir şey yapmanı istiyorum.
Until I need you to do something.
Ben senden bir şey isteyinceye kadar.
Jelly, I need you to do something for me as a friend.
Jelly, dinle. Bir dost olarak senden birşey isteyeceğim.
Scully, I need you to do something for me right now.
Scully, benim için bir şey yapmanı istiyorum.
Amarice! I need you to do something for me.
Amarise... benim için birşey yapmana ihtiyacım var.
I need you to do something for me.
Benim için birşey yapmanı istiyorum.
Sweetie, I need you to do something you've never done!
Sevgilim, daha önce hiç yapmadığın birşey yapmanı istiyorum!
I need you to do something for me
Benim için bir şey yapmanı istiyorum.
Yeah, whatever. Look, I need you to do something for me.
Dostum, benim için bir şey yapmanı isteyeceğim.
All you need to know is I told you to find her... and, pal, when I tell a guy to do something... it ain't healthy not to do it.
Tek bilmen gereken şey senden onu bulmanı istediğim. İstediğim şeyin yapılmaması sağlıksızdır. İnan bana.
I've something very important to do I need a favor from you
Yapılacak önemli işlerim var Senden yardım isteyecektim
I thought maybe you could, like... do a story on what's happening to golf balls because we need some heat... we need something to focus the world's attention on our plight.
Düşündüm de belki golf toplarına olanlarla ilgili bir haber yapabilirsin. Çünkü desteğe, dünyanın ilgisini üzerimize çekecek bir şeye ihtiyacımız var.
There's something I need you to do, but I can't think of what it is.
Senden yapmanı isteyeceğim bir şey vardı ama neydi hatırlayamıyorum.
I need you to do something for me.
Teşekkür ederim. Bazı şeyleri yapman gerek.
No, but if this thing works out, Daddy will be gone for many, many years. And there's something very important I need you to do.
Hayır ama işler yolunda giderse babanız yıllar boyunca burada olamayacak ve yapmanız gereken çok önemli bir iş var.
I've got guests traveling 800 miles for something all you need to do is look...
Senin burnunun dibinde olacak bir şey için 1.300 kilometre öteden konuklarım geliyor.
There's something I got to do and I need you here with me while I do it.
Sana ihtiyacım var.
I'll need you to do something for me too.
Siz de benim için birşey yapacaksınız.
But how can you expect a newspaper to pay for... for something like this? I do need it, don't you see?
Gazetemizin böyle bir yazı için... para ödeyeceğini nasıl düşünürsün?
- Um, before you do that, - Mm-hmm? I need to tell you something.
Onu terk etmeden önce söylemem gereken bir şey var.
I'm no expert here, but it seems to me that the pursuit of destiny isn't something you need to get off a $ 7 per hour job to do.
Ben bir uzman değilim, ama bana sorarsan... kaderini değiştirmek için... saati 7 dolarlık bir işten ayrılamazsın.
There is something I need you to do.
Yapmanı istediğim bir şey var.
There's something I need for you to do.
Senden bir şey yapmanı istiyorum.
Y - yeah, uh, I - I just remembered I have something I need to do. See you!
Evet, aa, bir şeyler yapmam gerektiğini hatırladım gitmeliyim.
I need you to take a shower, shave, lose the earring... and, please, do something about that hair of yours.
Şimdi senden duş almanı, traş olmanı, küpelerini çıkarmanı..... ve o saçlarına birşeyler yapmanı istiyorum.
There's something I need you to do.
Başka bir şey rica edeceğim.
I don't need a big wedding... and I think that I've been really selfish... making you do something you don't even want to do.
Büyük bir düğüne ihtiyacım yok ve sanırım seni yapmak istemediğin bir şeyi yapmaya zorlayarak gerçekten bencilce davrandım.
But right now I need to ask you to do something for me.
Ama şimdi önce benim için bir şey yapmanı istemem gerek.
- There's something that I need you to do.
Senden bir ricam olacak.
I can feel it. You of all people need to know about this, because you're the one that can do something.
Siz, bütün insanlar bunları öğrenmeli çünkü bir şey yapabilecek tek kişi sizsiniz.
I need to ask you to do something.
Sizden birşey yapmanızı istemem gerekiyor.
I think you still need to do something about Joxer.
Bence hala Joxer ile ilgili birşeyler yapman gerekiyor.
But I do love you and you know there is something very important that we need to do as soon as possible.
Ama seni seviyorum. Biliyorsun ki en kısa sürede yapmamız geren çok önemli bir şey var.
Do I need to get you a bottle of formula or something?
Sana özel bir mama karışımı filan vermem gerekiyor mu?
I need to ask you to do something for me.
Senden benim için bir iyilik yapmanı istemem gerek.