I never saw him again tradutor Turco
163 parallel translation
And in the morning he went away and I never saw him again till that day of the trial.
Ve sabah gitti. Mahkemeye kadar bir daha görmedim.
Oh, I never saw him again.
- Bir daha onu görmedim.
I never saw him again.
Onu bir daha görmedim.
I never saw him again.
Onu bir daha hiç görmedim.
I never saw him again.
Bu onu son görüşümdü.
We had a child and I never saw him again.
Ondan bir çocuğum olurdu. Bir daha da onu görmezdim.
One day, he came to Crab Key, and I never saw him again.
Bir gün Crab Key'e geldi ve onu bir daha hiç görmedim.
I never saw him again.
Bir daha onu hiç görmedim.
I never saw him again
Onu bir daha hiç görmedim.
I never saw him again.
Bir daha asla görmedim.
I never saw him again, I can tell you that.
Sana şöyle söyleyeyim, o adamı bir daha görmedim.
Good luck. " I never saw him again.
Bana arkamdan, "İyi şanslar," diyordu.
And if I never saw him again, if the whole thing ended the next day, then at least I'd have a memory.
Ve onu bir daha hiç görmesem de her şey yarın sona erse bile, en azından anılarım olurdu.
I never saw him again and know not what became of him but I pray always that God received his soul and forgave the many little vanities to which he was driven by his intellectual pride.
Onu bir daha hiç görmedim ve ona ne olduğunu bilmiyorum ama ruhunu kabul etmesi ve bilge gururunun onu sürüklediği birçok küçük kibri bağışlaması için Tanrı'ya hep dua ederim.
I'd be happy if I never saw him again.
Onu ne kadar az görürsen, o kadar iyi. Tam olarak değil René.
I told him that the world was round and I never saw him again.
Ona dünyanın yuvarlak olduğunu söyledim ve onu bir daha görmedim.
Kevin was my boyfriend in high school, and we really loved each other, and then he enlisted in the Army, and I never wrote, and I never saw him again.
Birbirimize gerçekten aþýktýk. Sonra Kevin orduya katýldý. Bana hiç mektup yazmadý, onu bir daha göremedim.
Left home. I never saw him again.
Evi terkettim, onu da bir daha hiç görmedim.
I never saw him again.
Ve onu bir daha hiç görmedim.
Sam, we were married a month before he left and I never saw him again.
O gitmeden önce bir ay evli kaldık ve geri dönmedi Sam.
We left the baby at the Shelbyville orphanage, and I never saw him again.
Bebeği Shelbyville yetimhanesine bıraktık, ve onu birdaha görmedim.
I never saw him again.
Bir daha hiç görmedim onu.
The truth is... my dad went into an emergency room and I never saw him again.
Babam acile kaldırılmıştı. Onu bir daha göremedim.
Anyway, I never saw him again.
Her neyse, onu bir daha görmedim.
He gave me five pesos and I never saw him again.
Bana beş peso verdi ve bir daha onu hiç görmedim.
I never saw him again.
Bir daha onu görmedim.
I never saw him again but I always wondered two things :
Onu bir daha görmedim ama iki şeyi çok merak etmiştim.
I never saw him again.
Onu bir daha hiç görmedim
I never saw him again until he showed up looking for you when you were 8 years old.
Sen sekiz yaşındayken seni görmeye gelene kadar onu bir daha hiç görmedim.
My old dad I never saw him again.
Eski babam onu bir daha hiç görmedim.
But I never saw him again
Ama onu bir daha görmedim.
Look, after I gave him the boy, I never saw him again.
Bak, çocuğu ona verdikten sonra onu bir daha görmedim.
I never saw him again.
Onu bir daha asla görmedim.
He got in the car with him and drove away. I never saw him again.
Onların arabasına bindi ve gitti.
I told you, when he left my table, that was it. I never saw him again.
Dedim ya, masamdan kalktıktan sonra onu bir daha görmedim.
I went outside, but I didn't see anything, and I went looking for him, and I never saw him again.
Dışarı çıktım ama hiçbir şey görmedim ve aramaya başladım, bir daha da görmedim.
And I never saw him again.
Onu bir daha hiç görmedim.
He left Mother when I was 9 and I never saw him again.
Ben 9 yaşımdayken annemi terk etti ve bir daha onu hiç görmedim.
- He came by less and less, and... finally I never saw him again.
- Ne oldu? - Gittikçe daha az gelmeye başladı ve... Sonunda onu bir daha hiç görmedim.
I never saw him again.
Bizi terk etti ve bir daha ona rastlamadım.
I never saw her again. We can't tell anybody, otherwise they'll take him.
Kimseye söyleyemeyiz yoksa biri elimizden alır.
All I know is, I never saw or heard from him again all day.
Tek bildiğim gün boyunca onu bir daha görmediğim.
He stepped out for some matches... and I never saw him again.
Onu bir daha hiç görmedim.
I never saw him in the office again.
Onu bir daha muayenehanemde görmedim hiç.
They sent her to see him and I never saw her again, okay?
Patron onu çağırttı, sonra bir daha görmedim.
Then, I went back to my trailer... and after that, never saw him again.
Ona gösterdim. Sonra, kendi karavanıma döndüm.
I never saw him again.
Onu bir daha da görmedim.
I never saw or heard from him again.
Bir daha onu ne gördüm ne de ondan haber aldım.
I never saw him again.
- Kocama gidip açıklayacaktım.
When I saw him the last time.. ... I never had an inkling that.. ... I would see him again in this state.
Onu son kez gördüğümde bir dahaki sefere, onu bu şekilde göreceğim aklıma gelmezdi.
I saw the look on your face when you came back from Galactica, like you were never gonna see him again.
Galactica'dan döndüğünde yüzündeki ifadeyi gördüm babanı bir daha göremeyeceğine inanmış gibiydin.