I really want to know tradutor Turco
1,557 parallel translation
Oh, do I really want to know?
Pek ilgimi çekeceğini sanmıyorum.
I really want to know?
Gerçekten bilmek istiyor musun?
I really want to know.
Gerçekten bilmek istiyorum.
I do not think I really want to know, I believe him.
Gerçekten ne düşündüğümü bilmiyorum. Ona inanıyorum.
What I really want to know, Ben... is there anything, anything at all, that you want to say to me?
Gerçekten bilmek istediğim, Ben bana söylemek istediğin bir şey var mı ne olursa?
I mean, if you really want to find a new place, you know, you're gonna have to eventually go inside one, Sam.
Yani, gerçekten yeni bir yer bulmak istiyorsan, bilirsin... içeri girip bakman gerekir, Sam.
I want you to know, I'm the one who's really nervous, though I doubt you notice.
Bilmeni istiyorum ki burada sinirleri gergin olan benim.
But first I want you to know... who I really am.
Ama önce gerçekten kim olduğumu bilmeni istiyorum.
I want you to know, I really appreciate this, Jim.
Bilmeni isterim ki Jim, Teşekkür ederim gerçekten
Lance, you know, I really do want to visit my grandma, but...
Lance biliyorsun gerçekten büyükannemi ziyaret etmeyi çok istiyorum ama...
I really like you, and I don't want to ruin this. You know?
Ve bunu berbat etmek istemiyorum, anlıyor musun?
Well, you know what, you were really upset, and I just didn't want to add to it by telling you there was an angry ghost- -
Zaten yeterince bunalmıştın bir de bunu söyleyip canın iyice sıkmak istemedim.
Coach, I know I'm suspended, but I really want to be out here.
Koç, cezalı olduğumun farkındayım, ama burada bulunmak istedim.
You want to know why she really hates that I'm a gymnast? Why?
Benim jimnastikçi olmamdan neden böyle nefret ettigini bilmek ister misin?
I want you to know this and understand it really clearly.
Bunu bilmeni ve gerçekten açikça anlamani istiyorum.
If... it's like if I, if... if you knew I was gonna do something really stupid... with another guy... not Noah - - you know, some other guy, some jerk... I mean, you would want to stop me from doing it. Is that it?
Eğer yani faraza eğer benim başka bir adamla aptalca şeyler yapacağımı bilsen Noah'dan bahsetmiyorum, herhangi bir sersemle sen benim bunu yapmama engel olurdun değil mi?
I know that you want to believe that we really do have an influence that's always positive.
Bizim yaptığımızın her zaman pozitif bir etkisi olduğuna inanmak istediğini biliyorum.
I don't know if I'd ever be able to get pregnant again, and I really don't want to do something that I'd regret later, and I think I can handle it, especially when I think of what a brother or sister would do for Lenny.
Yani eğer tekrar hamile kalabilirsem. Ve sonradan pişman olacağım bir şey yapmayı gerçekten istemiyorum. Üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum, özellikle Lenny'ye küçük bir kardeş yapmayı düşününce.
She really doesn't want to meet the cops, if you know what I mean.
Polisleri görmek istemiyor. Ne demek istediğimi anladın sen.
I don't even know you, but... that makes me really want to kick someone's ass on your behalf.
Seni tanımıyorum bile ama bunu yapanın kıçını tekmelemek istiyorum.
You know, I don't want to be difficult here, but I did acquire merchandise for a price, and while I really don't mind gifting you with an item, from a purely business standpoint, it really doesn't make sense for me to part
Bilirsin, burada zorluk çıkarmak istemem, ama bu ürünleri bir bedel karşılığı aldım, ve sana birşeyi hediye etmeyi pek umursamasam da,.. ... bütün ticaret stoğumu açmak...
Unless it's something you really want. I don't need to know anything.
Gerçekten istediğin buysa her şeyi bilmeme gerek yok.
I want to learn an obscure language that, you know, only really cool people know.
Sadece üst düzey insanları bildiği zor bir dil öğrenmek istiyorum.
You really don't need to worry, you know, I don't want your job.
Endişelenmene hiç gerek yok. Biliyorsun, senin işini istemiyorum.
Look, if you really want to know, I can show you.
Eğer gerçekten bilmek istiyorsan, gösterebilirim.
so when i really want to, uh, you know, show my love for the show, i'll... i'll pull that thing out.
Bu yüzden diziye olan sevgimi göstermek istediğimde o tişört'ü giyiyorum.
If you really want to know, I don't care.
Merak ediyorsan söyleyeyim, umurumda değil.
Hey, you know, with all due respect, dr. Palmer, I really do know my body, and I have the flu, and I don't want to talk about this anymore, so, if you would be just kind enough to palpate my boobs, and I'll be on my way.
Dr. Palmer size saygısızlık etmek istemem ama, vücudumu tanıyorum, sadece grip oldum, ve bu konudan bahsetmek istemiyorum artık, gitmeden önce göğüslerimi de muayene ederseniz, benim için yeterli olacak.
And I really want you to know I am so proud of you.
Bilmeni isterim ki, seninle gurur duyuyorum.
"'At last I know what I really want to be.
"'Nihayet gerçekten ne istediğimin farkına vardım.
This is the kind of thing... that you probably need to come to on your own... and I don't want to force the issue... but I really need to know like right now.
Bir tür şey... Muhtemelen kendine gelmen gerekir. Ve seni zorlamak istemiyorum bu durum için.
I just want you to know that I really appreciate you looking out for me.
Kahlan, bana göz kulak olduğun için ne kadar müteşekkir olduğumu bilmeni istiyorum.
And, uh, you know, i could, I couldrorone on, but what I really want to do is meet the guest of honor, and I can't thk k of a better way to do that than for naomi and ethan to share a dance,
Aslında söylenecek çok şey var fakat şuan yapmam gereken en önemli şey, size onur konuğumuzu takdim etmek. Bunun için Naomi ve Ethan'ın dans etmesinden daha iyi bir yol yok sanırım.
Sweetie, I know you really want to go, but you're not skipping school to go to yoga, okay?
Canım, gitmeyi çok istediğini biliyorum. Ama yogaya gitmek için okulu asmıyorsun, tamam mı?
I don't know, I only know I want to really live, you know?
Bilmem, sadece gerçekten yaşamak istiyorum.
- And, uh, I know you didn't want to go by yourself, and I said I'd take you, no, - really, it's fine.
Tek başına gitmek istemediğini biliyorum,... -... ve seni götüreceğimi söylemiştim. - Hayır, gerçekten, sorun yok.
I want you to know I really appreciate you pulling through for me here.
Bilmeni isterim ki bana yardım ettiğin için gerçekten minnettarım.
I just want you to know I really appreciate that.
Bunun için sana gerçekten minnettarım, bilmeni isterim.
Okay, I know it may not seem like it, but I want you to know I really...
Öyle göründüğünü biliyorum ama bilmeni isterim ki, ben sana gerçekten saygı...
you know, your mom told me that your dad was really sick, do you think maybe that's why he's being so shy- - i don't want to talk about this anymore.
Annen bana babanın çok hasta olduğunu söylemişti. Belki de bu yüzden mi çok utangaç... Bunu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum.
Yeah, you know, and I also want to be a Harlem Globetrotter and get paid in candy, but... in the meantime, I need a job, and this is, this is a really good one.
Evet, biliyorum ama aynı zamanda Harlem takımında * oynayıp, maaşımın şeker olarak ödenmesini de istiyordum, ama bu arada bir işe ihtiyacım var ve bu da gerçekten iyi bir iş.
Listen, I want you to understand I-I really know what you're going through.
Dinle, şunu anlamanı istiyorum ; gerçekten neler yaşadığını biliyorum.
There's something I really want you to know, Garcia.
- Bilmeni istediğim bir şey var Garcia.
- I really don't want to know.
- Gerçekten bilmek istemiyorum.
I want you to know you're being very cooperative, Erin, and I really appreciate that.
Erin yardımcı olduğun için seni itakdir ettiğimi bilmeni isterim.
I know this is hard for you mom, but do we really want to wait until there's a knock at the door?
Bu senin için çok zor biliyorum anne, ama kapımızı o çalana kadar beklemeli miyiz sence?
I know you have no reason to trust me but if you still want to adopt this baby, I'd really love that.
Bana güvenmek için artık bir nedeniniz yok, ama... hala bu bebeği istiyorsanız, ben size vermeyi çok isterim.
You didn't really want to know, and that's why I didn't tell you.
Merak etmedin bile. İşte bu yüzden sana anlatmadım.
I want us to spend this time really getting to know each other.
Bu süreyi, birbirimizi tanımaya, ayırmamızı istiyorum.
And I want you and Dad to know that I really appreciate everything you've done for me.
Ve.. Babamın da senin de, benim için yaptığınız şeyler için minnettar olduğumu bilmenizi istiyorum.
Daniel, look. I know this is my fault, and I really want to help you get out of it, but you did tell me to lie about where you were last night.
Daniel, bak, benim suçum olduğunu biliyorum ve bu işten kurtulmana yardım etmek istiyorum, ama dün gece nerede olduğun hakkında yalan söylememi istedin.