I thought it was you tradutor Turco
2,656 parallel translation
You knew I thought it was you.
Sen sandığımı biliyordun.
I thought it was you.
Sensin sanmıştım.
I swear to you, I thought it was the men's toilet.
Yemin ederim erkekler tuvaleti sandım.
Don't wait for me. Okay, you asked me about First Lieutenant Gabriela Flores, and I thought it was going to be an easy answer.
Pekala, bana Üsteğmen Gabriela Flores'i sormuştun.
Well, I just thought it was important for you to meet them.
- Tanışman iyi olur diye düşündüm.
And I didn't realize that it was 12 days, and I can just imagine what all of you thought, and I am so sorry that you thought I was dead. Addie, I am so sorry, but that's what I was doing.
Şimdi anlıyorum sizi ve öldüğümü düşünmenize sebep oldum, özür dilerim, Addie, özür dilerim ama olan bu.
I thought you said it was no big deal.
Önemli olmadığını söylemiştin ama.
It was just so great seeing you today, and I-I thought it would be nice if we, you know, planned a little get-together before too much time had passed.
Sizi bugün görmek çok güzeldi, ve düşündümde, madem ki güzeldi, yani biz, Szi de bilirsiniz ki daha önce beraber bir şeyler planlamadık hiç.
Well, the sizing was a little more difficult than I thought, but I think you will like it.
Şey, size göre ayarlamak, düşündüğümden zor oldu, ama sanirim hoşunuza gidecek.
I thought it was, you know, he was like any other little boy.
Diğer küçük çocuklardan hiç farkı yoktu.
When I met you, I thought it was another chance.
Seninle tanıştığımda, bir şans daha kazandığımı sanıyordum. Şu halime bak.
It's about, oh, I guess, it was about 5 years later I thought, "oh, you could do that with this."
Yaklaşık beş yıl sonra, "Bu filmde bunu yapabilirsin" dedim.
My heart races because I like you. I thought it was an illusion, but I was wrong.
Kalbimin hızlı atmasını seni sevmeme bağlamamın hata olduğunu sandım yanlışlıkla.
I thought it was odd, so I saved a copy. This really isn't you, Dr. Jang?
Garip olduğu için aldım, cidden siz değil misiniz Doktor Jang?
If you thought that I was kind of coming on to you it's probably because I kind of was.
Sana sırnaştığımı düşündüysen bunun nedeni muhtemelen öyle olması.
I thought you said it was a subtle aurora!
Sadece ince bir aura dediğini sanıyordum!
I thought, "That's a weird word." But you said it was pimp.
Hatta uçuk kelimesinin biraz garip kaçtığını bile düşündüm. Uçuk dedim.
For what it's worth, when I heard you sing Nessun Dorma at the gala last year, all I thought was,'Eat your heart out, Pavarotti.'
Senin için değeri var mı bilmem, geçen seneki galada sen, "Nessun Dorma" yı söylerken... "Pavarotti, buna ne dersin?" olmuştu.
I thought it would be funny if you thought I was fucking retarded.
Geri zekâlı oldum sanarsan güleriz diye düşündüm.
I thought the way you did it was the right way.
Senin önceden yaptığını sanıyordum.
- I was going to tell you, but I thought it would be more entertaining to let you find out on your own.
- Söyleyecektim ama sizin bulmanız daha eğlenceli olacak dedim...
You're acting weird and I thought it was because you'd gone to see your brother.
Garip davranıyorsun ve bunun kardeşini görmeye gittiğin için olduğunu düşünüyordum.
But I thought that, when it was your turn, that you would be the one to hold the strings.
Ama düşünürdüm ki... Zamanı gelince ipi tutanın sen olacağını düşünürdüm.
I thought you'd think it was fun for me to super-size it for once.
Bir kez olsun ufaklığın normalden büyük görülmesinin beni keyiflendireceğini düşünürsün sandım.
You know, I thought it was gonna happen to me.
Benim basima gelecek diye düsündüm.
You know, I, I always thought Tobey was gonna be one of the ones that made it.
Aslında, hep Tobey'nin başaranlardan olacağını düşünmüştüm.
And you know, that's what I thought it was I thought all the late nights was... Yeah, his temper, all the drinking...
Ve ben sandım ki hepsi düzelecek
I think I wanted so badly for it to have come from me and then the look, the way you looked at me when you thought it was mine....
Sanırım onu ben yazmış olmayı o kadar çok istedim ki... Benim yazdığımı düşündüğünde bana öyle bir baktın ki...
So, you gonna admit that I was right? No. You thought it was the husband.
- Haklı çıktığımı kabul edecek misin?
And I knew what it was, but I figured if I asked you enough questions, you'd have to talk to me at some point, because... please, please let me go... because I thought you were so beautiful.
Ne olduğunu biliyordum ama sana çok soru sorarsam bir noktada benimle konuşmak zorunda kalırsın diye düşünmüştüm, çünkü... Lütfen bırak. .. çünkü çok güzel olduğunu düşünüyordum.
- Yeah. - I thought it was a little bumpy when we landed, but, you know, you'll probably read about it in the paper if the airline ever recovers the black box.
İnerken biraz sarsıntı hissettim ama büyük ihtimalle kara kutu bulunursa gazetelerde okursunuz.
- No, because I thought maybe it was a bad idea that I put you guys together for the whole day, because what if you ended up attracted to her?
Yo, çünkü bunun kötü bir fikir olabileceğini düşündüm. Yani tüm gün ikinizi bir arada, yalnız bırakmanın. Ya ona karşı bir çekim hissedersen?
I heard what you said, I just... I thought it was code.
Söylediğin şeyi duydum, sadece bunun bir şifre olduğunu düşündüm.
I thought you didn't have to pay a referral fee if it was within the office.
Ofis içerisinde olduğu zaman, satış komisyonu ödemene gerek yok sanırdım.
I thought that if I could prove it was real then you'd come back sooner, you know.
Sen döndükten hemen sonra o şeyin gerçek olduğunu ispatlayabileceğimi düşünmüştüm.
I thought it was just me and you tonight.
Bu gece sadece sen ve ben olacağız diye düşünüyordum.
I thought it was crank call when you say that you come to Queens.
Queens'e geldiğini söylediğinde telefon şakası yaptığını sanmıştım.
I thought about what you said, and... I realized it was inevitable.
Söylediklerini düşündüm ve bunun kaçınılmaz olduğuna karar verdim.
You know, when you and Bates got together I was kinda happy'cause I thought "It's fucking lunacy," this is never gonna work, " but it does.
Biliyor musun sen ve Bates ilk birlikte olduğunuzda sevinmiştim çünkü "Bu deli saçması asla yürümez" diye düşünmüştüm ama hala yürüyor.
When I met her, I thought she was just a sweet girl from Oregon, but you know what it takes to become an army combat medic?
Onunla tanıştığımda sadece Oregon'dan tatlı bir kız sanmıştım ama savaş muhabere sağlıkçısı olmak ne kadar zordur bilir misin?
And I thought I'd made a healthy choice because it was better than a whisky bottle or, you know, whatever the fuck.
Sağlıklı bir seçim yaptığımı düşündüm. Çünkü viski şişesi gibi sizi batıran şeylerden daha iyiydi.
I thought it was brave of you.
Bence orada çok cesurdun.
I mean, you know, I-I got cast in this one part, and it paid really well, but it took a lot longer than I expected, and it was way more complicated than I thought.
Yani bir rolü kapmıştım, iyi de para verdi. Ama düşündüğümden daha uzun sürdü ve çok daha karmaşıktı.
I really thought it was just an excuse at the time, that you were going to prison and you thought it'd be easier if you didn't have someone waiting for you, but it weren't.
Bunun bir bahane olduğunu düşündüm gerçekten. Hapse girecektin, dışarıda seni bekleyen biri olmazsa daha kolay olurdu. Ama öyle değildi, yanılıyor muyum?
I thought it was a bit early for you. Have you?
- Senin için erken olduğunu sanıyordum.
The past few months with you have been so amazing and I thought that it was time to kinda- -
Seninle Birlikte Geçirdiğim Son Birkaç Ay Çok Heyecan Vericiydi Ve Ben Düşündüm ki, Yaşadığımız Şeyler- -,
It was easy to fool Niklaus, but I thought you, of all people, would understand.
Niklaus'u kandırmak kolaydı ama herkesten önce senin anlayacağını sanmıştım.
I thought it was terrific the way you came in without doing her.
Bence onu taklit etmeden seçmeye gelmen müthiş bir fikirdi.
It's not gonna get you past the next round, but I thought it was hilarious.
Diğer elemeyi de böyle geçemezsin, ama bence çok eğlenceliydi.
I lied, I cheated, and it makes me feel awful, and I love you, but being with you just reminds me of that... that I'm not the person that I thought I was.
Yalan söyledim, sadakatsizlik ettim ve kendimi çok kötü hissediyorum. Seni seviyorum ama seninle birlikte olmak bana sandığım gibi bir insan olmadığımı hatırlatıyor bana.
At first, I thought it was because you reminded me of a younger, somewhat less striking Sue Sylvester, but then I realized that I admire you for all the ways you're not like me.
Önceleri bana daha genç ve bir miktar daha az çekici bir Sue Sylvester hatırlattığın için olduğunu sanmıştım ama bana benzemeyen taraflarından dolayı sana hayranlık duyduğumu anladım.