I thought you knew that tradutor Turco
228 parallel translation
I thought you knew that without me havin'to say it.
Söylememe gerek yoktu ki, zaten biliyordun.
Well, I thought you knew that.
Şey, bunu biliyorsun sanmıştım.
I was just kidding. I thought you knew that.
Şaka yaptığımı bilmen gerekir.
I thought you knew that.
Bunu bildiğini sanıyordum.
I thought you knew that I don't do this anymore.
Artık bu işleri yapmadığımı biliyorsunuz sandım.
- I thought you knew that.
- Bildigini saniyordum.
I thought you knew that.
Bunu bildiğinizi sanıyordum.
I thought you knew that algebra was all razzmatazz.
Adamım, cebirin çok şaşalı olduğunu bildiğini sanıyordum.
I thought you knew that.
Bunu biliyorsun sanıyordum.
When I first knew you, the sight of you and your home stirred old shadows that I thought had died out of me.
Seni ilk tanıdığımda, senin ve yuvanın görüntüsü ben de küllenmiş eski mutlulukları canlandırdı.
I thought I knew you better than that.
Onlar için en iyisini yapmak istedin.
I thought you wasn't coming, yet I knew somehow that you would.
Gelmeyeceğini sanmıştım... ama yine de içimde gelirsin diye bir umut vardı.
I thought that you were the only one that would believe me, that you were the one that knew that I spoke the truth.
Ben de bana inanacak tek insanın doğruyu söylediğime inanacak tek insanın sen olduğunu sanmıştım.
Samarra, I thought that once I knew you, you would be a wonderful moment and no more.
Samarra, bir kez daha seni düşündüm. Harika bir an oldu ve daha da olacak.
I thought that if you knew they weren't coming till sundown, maybe you've got business in Bright City or something.
seninle konuşmaya geldim, belki birşeyler yapabiliriz diye düşündüm, belki birlikte onları kasaba dışında karşılıyabiliriz.
Because I knew that whatever I should've thought about it, inevitably I would've been praying not to forget you,
Ne düşünmem gerektiğini biliyordum, ama ben... kaçınılmaz bir şekilde seni unutmak için değil,
If you knew that, why did you ask what I thought?
Öyleyse niçin ne düşündüğümü sordunuz? Oh, şey, ben...
I know, but when I heard that woman say she knew everything, I thought I should come over here and tell you about it.
İyi de o kadın herşeyi biliyorum deyince, buraya gelip size söylemem gerek diye düşündüm.
Today when I first knew it was your ship that followed us, I thought of you and wondered what I would find.
Bizi takip edenin senin gemin olduğunu öğrendiğimde seni düşündüm ve neyle karşılaşacağımı.
I thought you knew better than that.
Seni daha akıllı sanıyordum.
I knew that's what you thought, but he only seems that way.
Hayır, öyle düşündüğünü biliyordum ama onun sadece görünüşü böyle.
I thought you'd taught me everything I knew, Sid. But there's a missing link... that's making me a little nervous.
Bildiğim her şeyi bana öğrettiğini sanıyordum Sid ama kayıp bir halka var ve bu da beni biraz geriyor.
I feel that everything I thought about you before I really knew you is not what I feel anymore.
Seni iyi tanımadan önce, hakkında düşündüklerimin hiçbiri doğru değilmiş.
I thought you knew, thought that's why you'd come.
Bildiğini sanıyordum? Bu yüzden geldiğinizi sanıyordum?
I thought that your first Christmas in a new town, where you knew maybe three people, wouldn't be your favorite.
Yeni bir şehirdeki ilk Noel'in en güzel Noel'in olmalı diye düşündüm.
I thought I thought I knew how you felt I took it for granted that you liked me and maybe what happened with Hikaru is my punishment for assuming that...
Duygularını bildiğimden içim rahattı ama... Ama bu düşüncem belki bana bir cezadır Hikaru ile yaşadıklarından sonra.
I thought you knew how to rig that thing.
Bence sen ne yapacağını biliyorsun.
I thought you knew that.
Sen de bilirsin.
I thought it was much more amusing this way also... since I knew that you knew.
Ben de bunu çok eğlenceli buldum... çünkü senin bildiğini biliyordum.
I thought you knew me better then that by now.
Beni bundan daha iyi tanıdığını sanırdım.
I just never knew that you thought Robert was more attractive.
Sadece Robert'ın benden daha çekici olduğu düşündüğünü bilmiyordum.
You thought that I knew something about you.
- Hakkında bir şey bildiğimi sandın. - Hayır.
I didn't tell you the truth because I knew you'd go ballistic, and I thought that I would save myself the drama.
Sana gerçeği söylemedim çünkü söyleseydim delireceğini biliyordum, ve kendimi bu drama sahnesinden korumak istedim.
I knew that you thought it was a bad idea.
Kötü bir fikir olduğunu biliyordum.
Ok. I just thought that maybe Ares wouldn't be that happy if he knew that you deliberately let someone escape retribution.
- Tamam... ben sadece düşündüm de... birinin cezalandırmadan kaçmasına kasten izin verdiğini öğrenirse, belki Ares o kadar da mutlu olmayacaktır.
I thought that if you knew that Buddy was a part of me, I thought that you wouldn't have me then.
Eğer Buddy'nin benim bir parçam olduğunu öğrenirsen... beni istemeyeceğini düşündüm.
I thought of something that I knew you'd be thrilled to death with!
Seni çok sevindirecek bir şey düşünüyordum.
I know you don't know nothing about no pussy... but I thought you knew about that nitrogen trimesteride.
Kes sesini salak. Senin gibi bir herife bakir olduğumu söylemeyecektim.
I thought you knew my Aunt and that's why you were here.
Teyzemi tanıdığın için burada olduğunu sandım.
At one point I thought that if what we did together was all that you wanted, it was because you knew more than me.
O ilk dakikada beni benden daha iyi tanıdığını düşündüm.
I thought you were ahead of me and that in the end you would tell me what you knew.
Yeniden başa dönebileceğimi...
I thought you knew me well enough to know that I didn't.
Ama uydurmadım. Beni uydurmayacağımı bilecek kadar iyi tanıdığını sanıyordum.
The boys are behaving like I never knew they could! I thought that's what you wanted.
Çocuk sahibi olmama izin verilmemeliydi!
But, fuck, I thought you knew Hank pimped that bitch.
Ama Hank'in o kancığı sattığını bildiğini sanıyordum.
I KIND OF THOUGHT YOU KNEW THAT.
Bunu biraz olsun bildiğini sanmıştım.
I just thought if I knew more... that I could love you more.
Seni daha yakından tanırsam... seni daha çok sevebileceğimi düşündüm.
If you knew that I thought she was having an affair, that would have convinced you I was guilty.
Eğer sana, onun bir ilişkisi olduğunu düşündüğümü söyleseydim, benim suçlu olduğuma ikna olurdun.
We both thought it best that I not tell you we knew each other.
İkimiz de birbirimizi tanıdığımızı söylememenin en iyisi olacağını düşündük.
I thought you'd want to know that she knew, only she didn't dare tell you.
Onun bildiğini bilmek isteyeceğini düşündüm Sana söylemeye cesaret edememiş.
I thought you should know that she knew.
Bilmen gerektiğini düşündüm.
I don't know how it started, but--but--but she said something about things not going well with her and Stuart, you know, like, he's old and everything. And before I knew it, I said, yeah, and what if you guys do wanna have kids- - I just thought of that one right there on the spot- -
- Nasıl başladı bilmiyorum ama Stuart'la iyi gitmeyen bir şeyler olduğundan bahsetti yani yaşlı olduğundan falan ve farkında olmadan evet dedim ve ya çocuk yapmak isterseniz diye sordum.