I want to see him tradutor Turco
1,602 parallel translation
- I want to see him.
Onu görmek istiyorum.
I want to see him.
Onu görmek istiyorum.
Tell that judge I want to see him.
Yargıca görüşmek istediğimi söyle.
I want to see him humiliated.
Onu aşağılamanı istiyorum.
Tell him I want to see him.
Onu görmek istediğimi söyle.
I want to see him!
Onu görmek istiyorum!
This guy has it made, and I care... because I want to see him get all these ladies off.
Bu adam harika. İlgimi çekiyor, çünkü hatunları tatmin edişini seyretmek istiyorum.
Good. I want to see him. Where is he?
Onu görmek istiyorum, nerede?
I want to see him dose it, just to prove it.
Kanıtlamak için maldan kullansın.
Because. I want to see him croak.
Çünkü ölümünü görmek istiyorum.
And I want to see him weep when I cut him off.
Ve ben onu dışlayınca nasıl dövündüğünü görmek istiyorum.
- I want to see him.
- Onu görmek istiyorum.
Tell Hearst I want to see him.
Hearst'a, onunla görüşmek istediğimi söyle.
I was thinking... lfl loved a man, I'd want him to see me fucking someone else.
Sanıyorum... bir adamı sevseydim, onun beni o işi başkasıyla yaparken görmesini isterdim.
I swear, take him away if you don't want him to see dead at my hands!
Yemin ederim, eğer onun elimde ölmesini istemiyorsan, o zaman götür onu!
I'll tell him that you want to see him.
- Ona onu görmek istediğinizi söyleyeceğim.
I want to see if anyone was with him.
Yanında biri var mı diye bakmak istiyorum.
/ Nah, I went because I want him to see my grill every time he spit that rap.
O sözler ağzından her çıktığında yüzümü görsün istedim.
Go get the doc. Say I want him to see to the whores.
Git Doktor Cochran'ı getir, fahişelere bakmasını istediğimi söyle.
I don't want to see him hurt.
Onun incindiğini görmek istemem.
It's not bad enough that I have to watch you throw yourself at him every day, and now you want to make sure that I see it up close and personal?
Her gün kendini onun önüne attığını izlemek yeterince kötü değil galiba. Şimdi de çok yakın olduğunuzu gördüğümden emin olmak istiyorsun, öyle mi?
I-I don't want to see him.
Onu görmek istemiyorum.
I went to see him, and I told him that I didn't want him to call you anymore.
Sherry'nin gitmesinden hemen sonra. Onu görmeye gittim ve seni bir daha aramasını istemediğimi söyledim.
I was wondering if you want me to tell you when I see him.
Onu görüyorum ama bunu sana söylemeli miyim bilmiyorum. - Söyle tabii.
LOOK, I REALLY DON'T WANT TO SEE HIM.
- Onu görmek istemiyorum.
I didn't want to see him get executed.
İnfaz edilişini görmek istemedim.
I simply want to see him again.
Tek istediğim onu tekrar görmek.
Well, do you see what I see? So you want to buy him car paint?
Ona bir araba boyama dükkânı mı satın alacaksın?
I didn't want him to see me running to a pay phone.
Beni telefon kulübesine koşarken görmesini istemedim.
- I didn't think you'd want to see him.
- Onu görmek isteyeceğini sanmamıştım.
I want him to see you play.
Ondan seni izlemesini isteyeceğim.
Don't you want to see him win? I want to go, Sumi I... I have very little time I want to see Adi once
bundan sonra bensiz gideceksin, Sumi buna alışmalısın... ben senin yanın da olmalıyım!
And, um, when you see Will again, can you tell him that I never want to talk to him again?
Will'i tekrar gördüğünde, onunla bir daha konuşmak istemediğimi söyleyebilir misin?
Quick, because that goblin hangs out here, and I don't want to see him.
Çabuk, çünkü cin yuvanın etrafında bir yerdedir ve onu görmek istemiyorum.
I'm sure I never want to see him again, no.
Onu bir daha asla görmek istemem.
- I didn't want him to see me.
- Onun beni görmesini istemiyordum.
I don't want him to see you Iike this.
Onun seni böyle görmesini istemiyorum.
I don't want to see him hurt anymore.
Onun bir daha canı yansın istemiyorum.
I didn't want to tell him I couldn't see... in case he asked me to go.
Belki beni gönderir korkusuyla, gözlerim görmüyor diyemedim ona.
The only thing I want is to see him.
Tek arzum onu görebilmektir.
I want you to see if you can get the name out of him another way.
Bak bakalım, başka bir şekilde ağzından bir isim alabilecek misin.
I didn't want the whole world to see him like that.
Tüm dünyanın onu öyle görmesini istemedim.
I don't want his mother to have to see him like this.
Annesinin bu halini görmesini istemiyorum.
I want to track his movement the day of the murder, check his whereabouts for those four hours, see if we can't build a stronger case against him.
Cinayetin işlendiği gün aradaki 4saatte nerelere gittiğini kontrol edelim. Belki böylece ona karşı güçlü kanıtlar bulabiliriz.
I don't want to see him.
Onu görmek istemiyorum.
If you want to see him again, I suggest you buy a box set of his DVDs.
Canın onu görmek isterse piyasada DVD'leri var.Kutuyla alırsın. Gidelim.
Yeah. I didn't want to see him throw his life away.
Evet.Hayatını harcamasına göz yumamazdım.
I want him to see that we've got every department working on this.
Onun bütün departmanlarımızın bu iş üstünde çalıştığını görmesini istiyorum.
I think somebody else might want to see him.
Başka biri de onu görmek isteyebilir, sanırım.
I don't see him making it, but I didn't want to root aging him.
Kazanacağını sanmam, ama rakibini desteklemek istemem.
I want him to see the bodies when they start to pull them from the rubble.
Enkazlardan cesetleri çıkartırlarken görmesini istiyorum.