I want to show you something tradutor Turco
1,218 parallel translation
I want to show you something.
Sana bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum.
Here. I want to show you something.
Sana bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something.
Sana bir şey göstereceğim.
I want to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum
Come on, Seema. I want to show you something.
Sana show göstermek istiyorum.
I want to show you something.
Sana birşey göstermek istiyorum.
- Come on, I want to show you something.
- Gel, sana birşey göstermek istiyorum.
Chief, I want to show you something.
Şef, bir şey görmek istiyorum.
Elizabeth, I want to show you something.
Elizabeth, sana bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something that's extraordinary.
Sana bir şey göstereyim.
Come on, I want to show you something.
GeI hadi, sana bir şey göstereceğim.
Hey, I want to show you something I got you.
Hey, Senin için aldığım bir şeyi göstermek istiyorum.
- I want to show you something.
- Sana göstermek istediğim bir şey var.
Come on. I want to show you something.
Sana birşey göstermek istiyorum.
Please, I want to show you something.
Lütfen, size birşey göstermek istiyorum.
I want to show you something too.
Ben de sana bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something.
Size bir şey göstermek istiyorum!
I want to show you something. What?
Sana bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something.
Gel otur. Sana bir şeyler göstereceğim.
- I want to show you something. Remember that guy I told you about?
Sana bahsettiğim adamı hatırladın mı?
I want to show you something.
Bir şey göstermek istiyorum.
- I want to show you something.
- Sana bir şey göstermek istiyorum.
Come here, I want to show you something.
Gel, sana bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something.
Sana birşey göstemek istiyorum.
I want to show you something.
Sana birşey göstermem gerek.
I want to show you something Aki.
Sana bir şey göstereceğim.
Come here, I want to show you something.
Buraya gel. Sana bir şey göstereceğim.
No, I want to show you something.
Yo, sana birşey göstermek istiyorum.
Come, I want to show you something.
Gel, sana bir şey göstermek istiyorum.
- Get in. I want to show you something.
Haydi, beni takip et!
I want to show you something absolutely fantastic.
Size muhteşem bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something I found the other day. Where?
Geçen gün bulduğum bir şeyi göstermek istiyorum.
I want to show you something - your future.
Sana bir şey göstermek istiyorum : Geleceğini.
Come on. I want to show you something amazing.
Sana heyecan verici bir şey göstermek istiyorum.
I want to show you something.
Sana göstermek istediğim bir şey var.
There's no TV here, but there's something better I want to show you. Come on.
Burada televizyon yok ama sana daha iyi bir şey göstermek istiyorum.
I just want to show you something
Bir şey göstermek istiyorum.
There's something I want to show you.
Sana göstermek istediğim bir şey var.
There's something more concrete I want to show you.
Ama sana göstermek istediğim daha kesin bir kanıt var.
There's something I want to show you.
Sana göstermek istediğim şeyler var. - Oh, hayır
Wait, I want to show you something.
Dur, sana bir şey göstermek istiyorum.
Listen, I want to show you guys a little something I thought up for the wedding.
Sizlere düğünle ilgili aklıma gelen bir şeyi göstermek istiyorum.
- There's something I want to show you.
- Sana göstermek istediğim birşey var.
Ishika, I want you'll to become friends and in one month, show me something... really spectacular and special.
İshika biz bir ayda arkadaş olmanızı istiyoruz, şovu görmek istiyorum...
There's something I want to show you.
Size göstermek istediğim bir şey var.
- There's something I want to show you. Close your eyes.
Sana bir şey göstermek istiyorum.
Something I want to show you.
Sana göstermek istediğim bir şey.
There's something I want to show you.
Sana göstermek istediğim birşey var.
I have something I want to show you.
Sana bir şey göstermemi ister misin?
By the way... there's something I want to show you.
- Bu arada sana bir şey göstermek istiyorum. Az kalsın unutuyordum.