I want you to meet someone tradutor Turco
296 parallel translation
I want you to meet someone.
Seni birisiyle tanıştırmak istiyorum.
I want you to meet someone.
Sana birini tanıştıracağım.
I want you to meet someone, Gittes.
Biriyle tansman istiyorum, Gittes.
And Heather, I want you to meet someone else, over here.
Heather, seni biriyle daha tanıştırmak istiyorum.
Jimmy, I want you to meet someone.
Jimmy, sana birisini tanıtmak istiyorum.
Jimmy, I want you to meet someone. Norman Dale, our new coach.
Jimmy, sana yeni koçumuz Norman Dale'i tanıştırayım.
I want you to meet someone.
Tanışmanı istediğim biri var.
Mom, I want you to meet someone.
Seni biriyle tanıştırmak istiyorum.
Doc, I want you to meet someone. My grandson Neil.
Doktor sizlere birini tanıştırmak istiyorum, bu ufak bey torunum Neil.
I want you to meet someone.
Gel, seni biriyle tanıştıracağım.
- Come here, I want you to meet someone.
- Buraya gel Junior, seni biriyle tanıştırmak istiyorum.
Celestin, I want you to meet someone.
Celestin, seninle tanıştırmak istediğim biri var.
I want you to meet someone.
Biriyle tanışmanı istiyorum.
- Jenny. I want you to meet someone. - No way.
- Jenny, biriyle tanışmanı istiyorum.
David, I want you to meet someone.
David, birisinle görüşmeni istiyorum
- Excuse us. Pardon me. I want you to meet someone.
- İzninizle, affedersiniz biriyle tanıştıracağım.
billy, I want you to meet someone.
Bir dakika buraya gelsene.
I want you to meet someone.
Seni tanıştırmak istediklerim var.
I want you to meet someone very special.
Seni çok özel biriyle tanıştırmak istiyorum.
I want you to meet someone
biriyle tanışmanı istiyorum.
I want you to meet someone.
Seni tanıştırmak istediğim insanlar var.
I want you to meet someone.
Seninle tanıştırmak istediğim birileri var.
Dad, I want you to meet someone.
Baba, seni birisiyle tanıştırmak istiyorum.
But, sir, there is someone I want you to meet.
- Ama efendim benimde görmem gereken biri var.
I have someone here I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
There's someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim birisi var.
There's someone I want you to meet. Come with me.
- Görmeni istediğim biri var, benimle gel.
I can't say, but there's someone I want you to meet.
Görmeni istediğim birisi var.
Kermit, I just want you to meet someone.
Kermit, seni biriyle tanıştırmak istiyorum.
There's someone else I want you to meet.
Bazı kişilerle tanışmanı istiyorum.
There is someone I want you to meet!
Seni tanıştırmak istediğim biri var.
I got someone here I want you to meet.
Seninle tanışmak isteyen birisini getirdim.
There's someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
I got someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
There's a certain someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim birisi var.
I found someone I want you to meet.
- Tanışmanı istediğim birini buldum.
Oh, there's someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
- There's someone I want you to meet.
- Seni biriyle tanıştırmak istiyorum.
There's someone I want you to meet.
Sana tanıştırmak istediğim biri var.
When you meet with someone who doesn't stop speaking, who is pleased with his verbality... I don't want to speak anymore...
Sürekli konuşan, kendiyle övünen biri karşıma çıksaydı ben de konuşmak istemezdim.
Besides, there's someone here I want you to meet.
Ayrıca, burada seni tanıştırmak istediğim biri var.
Great, but there's someone I want you to meet.
Harika, ama tanışmanı istediğim biri var.
- Someone I want you to meet.
- Tanışmanı istediğim biri var.
I have someone I want you to meet, Mr Ferry.
Sizi tanıştırmak istediğim biri var, Bay Ferry.
Let's cool it for now. I've got someone I want you to meet.
Demiri tavında dövelim, sonra soğuk su veririz.
There's someone I want you to meet.
Burda tanismani istedigim biri var.
- There's someone I want you to meet, so...
- Neden? Ben Louis'le birlikteyim.
Hey, when you're done, there's someone I want you to meet.
Hal, işin bitince aşağı gel. Biriyle tanışmanı istiyorum.
They're waiting for us, and there's someone new I want you to meet that's working with me now.
Benimle çalışan biriyle tanışmanı istiyorum.
I know when you love someone, you don't want to meet another person
İnsan birisini sevince, bir başkasıyla tanışmak istemez
There's someone I want you to meet.
Seninle tanıştırmak istediğim birisi var.