I wanted to be here tradutor Turco
377 parallel translation
- I wanted to be here again.
- Yeniden burada olmak istedim.
I wanted to be here to welcome Mr. Owen.
Bay Owen'e hoş geldin demek için bekliyordum.
I came here as I wanted to be here.
Buraya kendi isteğimle geldim.
- and I wanted to be here alone with you.
- ve ben burada seninle yalnız kalmak istedim.
I wanted to be here to deliver the baby.
Buraya bebeği teslim etmek için gelmiştim.
Yeah, all my life I wanted to be here.
Evet, tüm hayatım boyunca burada olmak istedim.
I wanted to be here.
Burada olmayı çok istedim.
So this is a planned thing. I wanted to be here in bed when I gave you your anniversary present, because this is where it was made.
Evlilik yıldönümü hediyeni verirken burada, yatakta olmak istedim, çünkü yapıldığı yer burasıydı.
Anne, you're absolutely right, if I wanted to be here on time, I would.
Anne, çok haklısın. Zamanında gelmek isteseydim gelirdim.
I wanted to be here, but this man came in with a knife...
Burada olmak istedim, ama bıçak saplanmış bir adam geldi...
- I wanted to be here.
- Burada olmak istedim.
I understand from Mr. Kane here that you wanted to know if I'd be willing... to portray the beachcomber in this thing.
Bay Kane'in dediğine bakılırsa, oyunda eşya toplayan adamı canlandırmak... isteyip istemediğimi öğrenmek istiyorsunuz.
I wanted you to be here.
Buraya gelmeni istedim.
No, I rather think they intended this as a message and they wanted to be sure that I'd be here at the Hotel Metropolitan to receive it.
Hayır, bence amaçları bir mesaj göndermekti. Bu mesajı almak için Otel Metropol'de olacağımdan emin olmak istediler.
I came here because I wanted to say these things and be laughed at.
Buraya bunları dile getirip yüzüme gülmen için geldim.
Oh, Pa wanted me to see Lawton... and I just had a sneaking hunch, for one reason or another... that you might still be here.
Babam Lawton'ı bulmamı istedi ve ben de hala burada olabileceğini düşündüm.
I just wanted to be sure you were here.
Burada olduğundan emin olmak istedim.
As I thought I was holding him here, I wanted to see him to be sure.
Burada tuttuğumu sandığımdan, emin olmak için göreyim dedim.
He wanted to be here with everything he loved, the way I loved him.
O, benim onu sevdiğim şekilde sevdiği her şeyle birlikte burada olmak istedi.
If I'd always acted as you wanted me to, there'd be no Kaji here today.
Sizin her dediğinizi yapsaydım bugün burada Kaji diye biri olmazdı.
I just wanted you to be here.
Sadece burda olmanızı istiyorum.
I just wanted to say, as long as I'm here that only Miller is to be charged with murder.
Sadece demek istiyroum ki... Düşünüyorum da sadece Miller cinayetle suçlanmalı.
Look. I understood there was gonna be somebody here... - that wanted to do some business.
Benimle iş yapmak isteyen biriyle buluşmaya geldim.
I really, uh- - I really wanted to be with you here, tonight, babe, you know?
Gerçekten seninle birlikte olmayı isterdim burada,... bu gece bebeğim, anlarsın ya?
When I was here, I wanted to be there.
Burdayken, orda olmayi isterdim.
I thought if I reached out to our class, they'd wanna be here as much as I wanted them to, but...
Düşündüm ki sınıfın ilgisini çekebilseydim, burada olmayı çok isterlerdi benim onları istediğim kadar, ama...
I wanted to ask when the car will be here
Arabanın ne zaman burada olacağını öğrenmek istedim.
If I wanted to walk, I wouldn't be here, would I?
Eğer yürümek isteseydim, buraya gelmezdim, değil mi?
I didn't know the regiment was stationed here in Aldershot, I just wanted to be where there were soldiers.
Alayın Aldershot'ta olduğunu bilmiyordum, sadece askerlerin olduğu bir yerde olmak istedim.
Daughters staying here at the inn and all, figured there'd be a good demand, so I wanted to get'em here early.
Kızları otelde kalıyormuş iyi bir talep olacağını düşündüm, bu yüzden sabah burada olmalarını istiyorum.
I really wanted to be here to see your face when Bud bowled his... 49?
Yüzünüzü gerçekten görmek istiyordum. Bud, 49 mu aldı?
I recorded here when I thought I wanted to be a musician.
Müzisyen olmak istediğimi sandığım dönemde burada kayıt yapmıştım.
I figured since I waxed Tony and Marco and his friend here, I figured you and Karl and Franco might be lonely so I wanted to give you a call.
Düşündüm de Tony, Marco ve onun arkadaşını hakladığım için,..... sen, Karl ve Franco yalnızlık çekebilirsiniz..... bu yüzden bir arayayım dedim.
I'm here to tell you, Wyatt, when he wanted to be he could be the most charming, considerate giving, funny man.
Şunu söylemek için geldim, Wyatt, canı istediğinde, dünyanın en sevimli, düşünceli, cömert komik adamı oluyordu.
Will, I came to the Enterprise because... Considering where you might be going, I wanted to... I'm here with my hand out, son.
Will, Atılgan'a gelmemin nedeni, gideceğin yeri düşününce, bilmeni istedim ki,... buraya barış yapmak için geldim evlat.
I just wanted to see if you'd be here.
Şey, Sadece burada olup olmadığını anlamak istemiştim.
I wanted you to be here when he comes.
O geldiğinde burada olmanı istedim.
I knew how much you wanted to be here.
Buraya gelmeye can attığınızı biliyordum.
Because I knew wanted him to be here.
Çünkü onu burada istediğini biliyordum.
Oh, I wanted you to be happy here, to fit in, but not like this.
Ben sadece mutlu olmanı istedim ama bu şekilde değil.
And then, it was here I could talk to you and be everything you wanted me to be.
Seninle konuşabildiğim, benden istediğin kişi olabildiğim yer burasıydı.
I can stand here watching you try to destroy everything I've ever wanted in my life wanting to smash your face with my fists because you won't even make the slightest effort to opt for happiness and still know I love you.
Burada durup, gün be gün, yumruklarımla yüzünü dağıtma isteği duyarken hayatımda her zaman istediğim şeyleri yok etmeye çalışmanı izleyebilirim, çünkü, sen en küçük bir çaba bile göstermeyip, mutluluk ve seni hala sevdiğim gerçeği için bir çaba göstermeyeceksin. "
But I wanted him to know that even without his patronage... we'd still be the talk of the town here in Beijing. You shouldn't exert yourself like that.
Ama onun patronluğu olmadan da, hâlâ Pekin'de kasabanın konusu olduğumuzu bilmesini istedim.
Two, I wanted you to be in the position of doing me a favor,'cause I've done one for you by coming here today.
İki, seni bana iyilik yapacak duruma sokmak istedim çünkü buraya gelerek ben sana bir iyilik yaptım.
When I informed the High Command that the Klingons wanted to remain here, I was told that unless I stayed to oversee them myself they would be killed.
Yüksek Komutanlıktan, Klingonların burada yaşamaya devam etmek istediklerini öğrendiğimde, bana kalıp onlara nezaret etmezsem öldürülecekleri söylendi.
All I ever wanted Seems to be right here
Aradığım herşey hep yanımdaymış.
Um, I'm awfully sorry to be pointing this here gun at you, Justice Thurman, sir, but... it looks like we're wanted and I wanta marry this girl right here and now.
Burada bu silahı size doğrulttuğum için çok üzgünüm Yargıç Thurman ama... öyle görünüyor ki aranıyoruz ve ben bu kızla burada ve hemen evlenmek istiyorum.
Realize, Detective, the only reason that I'm here now... is that I wanted to be.
Hatırla Detektif, burada olmamın tek nedeni ben istediğim için.
Anyhow, I heard you'd be here and I just wanted to pass that on.
Neyse, burada olduğunuzu duyunca gelip söyleyeyim dedim.
... So I took every kind of dance class imaginable... because I wanted to be a dancer... and so I came here because it's off-season- -
Böylece her çeşit dans dersi aldım... çünkü dans etmek istiyordum.
I know how much he wanted to be a part of what we are doing here.
Burada yaptıklarınızın bir parçası olmayı ne kadar istemişti.