English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I wasn't finished

I wasn't finished tradutor Turco

123 parallel translation
- I thought you said it wasn't finished yet.
- Daha bitirmediğini söylemiştin.
But I wasn't coming home until I'd finished the novel.
Ama romanımı tamamlamadan oradan ayrılmamaya söz verdim kendi kendime.
I wasn't finished, Roger.
Bitirmedim, Roger.
- Doing? I wasn't finished. I'm sorry.
- İşim bitmemişti!
I wasn't quite finished.
Daha bitirmedim!
I wasn't supposed to till you finished your speech.
Konuşmanızı bitirene kadar dağıtmamamı söylediniz.
- But I wasn't finished.
- Ama bitirmedim.
HANNIBAL : I wasn't finished.
- Daha bitirmedim.
I wasn't too old when I started the course I was too old when I finished it.
Kursa başladığımda çok yaşlı değildim bitirdiğimde yaşlandım.
I wasn't finished! The next thing you lose will be your left eye, followed by your right. And then my ears.
Sonra kaybedeceğin şey sol gözün olacak, devamında sağ gözünü ve sonra kulaklarım, anlıyorum.
I wasn't quite finished.
Daha bitirmemiştim.
I Wasn't Finished.
Bitirmemiştim.
I Just... I Wasn't Finished.
Bitirmemiştim.
I wasn't finished running a background check on their ship.
Gemilerinde arka alan taramalarını bitirmemiştim.
- I wasn't finished.
- Daha bitirmemiştim.
I wasn't finished with that toast either.
O kızarmış ekmeği henüz bitirmedim Daphne.
I wasn't finished.
Daha bitirmedim.
I finished copying. It wasn't really that hard.
Kopyasını aldım, çok zor olmadı.
I wasn't finished.
Daha bitirmedim!
I hadn't finished painting my bathroom My Visa bill still wasn't paid in full.
Banyomu boyamayı bitirmemiştim Kredi kartımın borcunu ödememiştim.
I wasn't finished yet.
Daha bitirmemiştim.
- I wasn't finished.
- Sözüm bitmedi.
Crichton I wasn't finished with you!
Crichton seninle işim bitmedi!
- I wasn't finished talking to him.
- Onunla konuşmayı bitirmemiştim.
- I wasn't finished.
- Bitirmedim. - Hayır.
I know. I wasn't finished.
Biliyorum, daha bitirmedim zaten.
- Well, of course not, but, I mean- - - l wasn't finished.
- Tabi ki öyle. Ama yine de... - Lafımı bitirmedim.
You knew I wasn't finished.
Bitirmediğimi biliyorsun.
I wasn't finished with it yet.
Daha bitirmemiştim.
I wasn't finished. - Sorry, sir.
- Özür dilerim, efendim.
He wasn't bald till I finished with him.
Ben işimi bitirdiğimde kel değildi
What I told you was, I wasn't finished.
İncelememin bitmediğini söyledim.
I wasn't finished yet, Tony.
Daha bitmedi Tony.
No, I wasn't finished.
Hayır, bitirmemiştim.
But I wasn't finished.
- Ama anlattığım şeyi bitirmemiştim.
I wasn't finished.
Bitirmemiştim.
That was wonderful. - I wasn't finished.
Bu harikaydı.
I wasn't finished talking about me.
Kendim hakkında konuşmayı bitirmemiştim.
- Well, I wasn't finished.
- Henüz bitmedi.
Um, but it's more like play the tenth symphony, and the one that I found wasn't even finished.
Ama bu daha çok 10. senfoniyi çalmakla ilgili ama benim bulduğum daha tamamlanmamış
I wasn't quite finished yet.
daha işim bitmemişti.
I wasn't finished opening up, Rusty.
Daha içimi dökmem bitmemişti Rusty.
I wasn't finished talking to you, you bitch.
Sana söyleyeceklerim bitmemişti daha adi kadın.
I wasn't quite finished, actually.
Daha bitirmemiştim aslında.
I wasn't finished.
Henüz bitirmedim.
I wasn't finished.
Bitirmedim.
Dylan, I wasn't finished.
Dylan, daha bitirmemiştim.
- I thought that wasn't finished yet.
- Silahın henüz bitmediğini sanıyordum.
- I wasn't finished!
- Daha bitmemişti!
I swear to god, Haley, I thought that it would be over after that, but Daunte wasn't finished.
Yemin ederim ki Haley, sonrasında her şey bitecek sanmıştım.. ama Daunte bitirmedi.
- I wasn't finished!
- Evet, ama... - Lafım daha bitmemişti!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]