I will never forgive myself tradutor Turco
47 parallel translation
If you knew how I've suffered, what I've endured if you knew what evil I've seen, you would forgive me but I will never forgive myself.
Eğer ne kadar acı çektim, nasıl dayandım bilseydin, eğer gördüğüm şeytanı sen de görseydin, beni affederdin ama ben kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim.
For the moment all I could think was : I will never forgive myself.
O an aklımdan tek geçen şey, kendimi asla affetmeyeceğimdi.
I will never forgive myself.
Kendimi asla affetmeyeceğim.
I will never forgive myself if I do not return your son to you.
Oğlunuzu size geri getiremezsem kendimi asla affetmem.
And I cannot even ask you to forgive me because I know I will never forgive myself.
Senden beni affetmeni bile isteyemem çünkü ben kendimi affedemem.
If anything happens to Paige, I will never forgive myself.
Eğer Paige'e birşey olursa, kendimi asla affetmem.
And I will never forgive myself for letting that man come near you.
O adamın sana yaklaşmasına izin verdiğim için kendimi asla bağışlamayacağım.
" May God forgive me, because I will never forgive myself.
" Allahım beni affet, çünkü ben kendimi hiç affetmeyeceğim.
Look, if I've done anything to fuck up your chances of keeping that kid, I will never forgive myself.
Eğer bu çocuğu benim yüzünden kaybederseniz, kendimi asla affetmem.
If anything happens to him I will never forgive myself.
- Arayacak. Ona bir şey olursa kendimi hiç affedemem.
I have your brother's blood on my hands and I will never forgive myself.
Ellerimde ağabeyinizin kanı var... bu yüzden, kendimi hiç affetmeyeceğim.
If the Sheriff finds this camp again, I will never forgive myself.
Şerif kampı tekrar bulursa, kendimi asla affetmeyeceğim.
I will never forgive myself.
Sıkışıp kalırsa, Kendimi asla affetmem.
If we miss this flight, I will never forgive myself.
Eğer bu uçuşu kaçırırsak, kendimi asla affetmeyeceğim.
So long as I live, I will never forgive myself.
Yaşadığım sürece, kendimi asla affetmeyeceğim.
I will never forgive myself, I don't expectou to, either, and I would really apprecie it if you would leave me with Penny fo * * * * * * *
Kendimi asla affetmeyeceğim, senin affetmeni de beklemiyorum, ve beni bir özeleştiri ve arınma seansı için Penny ile yalnız bırakırsan çok sevinirim.
I will never forgive myself that in the end, you were so alone with no one holding your hand.
Kendimi asla affetmeyeceğim. Ölürken o kadar yalnızdın ki elini tutacak kimse yoktu.
I wasn't a good friend, and I will never forgive myself for that.
İyi bir arkadaş olamadım. Bunun için kendimi asla affetmeyeceğim.
If something happens to her, I will never forgive myself.
Eğer kızıma bir şey olursa, kendimi asla affetmeyeceğim.
You guys are great company, but I will never forgive myself if I don't meet that panda bear before I leave.
Muhabbetinize doyum olmuyor, ancak gitmeden evvel şu pandayla tanışmazsam kendimi asla affetmem.
I will never forgive myself if I was the official ending of you and E.
E ile ilişkiniz cidden biterse kendimi asla affetmem.
I will never forgive myself.
Asla kendimi affetmeyeceğim.
I will never forgive myself for the past.
Geçmiş için kendimi asla affetmeyeceğim.
I was weak, and I will never forgive myself, but I am fighting every goddamn day to fix it.
Zayıftım ve kendimi asla affetmeyeceğim, ama bunu düzeltmek için her gün mücadele ediyorum.
If I screw this up for her, I will never forgive myself.
Bu durumu mahvedersem kendimi asla affetmeyeceğim.
And I will never forgive myself for what I did to you.
Sana yaptıklarım için kendimi asla affetmeyeceğim.
She's 18 and this is a great opportunity but if something happens to her while she's in New York, I will never forgive myself.
18 yaşında ve bu onun için harika bir fırsat fakat New York'tayken başına bir şey gelirse kendimi asla affetmem.
If-if anything happens to her, I will never forgive myself.
Eğer ona bir şey olursa, kendimi asla affetmem.
If she dies, I will never forgive myself.
Ölürse kendimi asla affetmem.
If she dies, I will never forgive myself.
- Eğer ölürse kendimi asla affetmeyeceğim.
Jenny, if anything happens to Poopoo I will never forgive myself. If anything happens to you, David
eğer poopoo'ya birşey olursa... kendimi asla affetmem. bende seni asla affetmem.
I am afraid I will never forgive myself for leaving you here.
Seni burada bıraktığım için kendimi asla affedemeyeceğim.
I will never forgive myself for that.
Kendimi asla affetmeyeceğim.
Oh, I will never forgive myself for what I did to you, but I am scared...
Sana yaptıklarım için kendimi asla affetmeyeceğim ama korkuyorum.
If I'm as responsible as you say, I will never forgive myself.
Eğer dediğin kadar sorumluysam, kendimi asla affetmeyeceğim.
We've robbed that man of dignity in his final moments and for that, I will never forgive myself.
O adamın ömrünün son anlarında itibarını zedeledik ve bu yüzden kendimi asla affetmeyeceğim.
If I'm the one who broke you two up, I will never forgive myself.
Sizi ben ayırdıysam kendimi asla affetmem.
But failing to save my family? That is something for which I will never forgive myself.
Ama ailemi kurtaramadığım için kendimi asla affedemeyeceğim.
For this, I will never forgive myself... but I cannot forgive... this.
Bunun için, kendimi asla affetmeyeceğim ama bunu da affedemem.
Though I will never forgive myself.
Kendimi asla affedemeyecek olsam da.
I will never forgive myself for what happened.
Olanlar için kendimi asla affetmeyeceğim.
And maybe that grown woman will forgive me, but I'll never forgive myself.
O kadın beni affedebilir ama ben kendimi asla affetmem.
But, I will never... never ever forgive myself for leaving you.
Ama, kendimi asla asla affetmedim seni terk ettiğim için.
And I will never, ever forgive myself For letting you walk out that door.
O kapıdan gitmene izin verdiğim için kendimi asla affetmeyeceğim.